• festo'nun türkiye bölümü genel müdürü.
  • (bkz: jack bauer)
  • türkçe'yi de yarım yarım konuşabilen, tonton, sevimli bir alman yöneticidir.
  • 20. yüzyıl başlarında yaşamış olan avusturyalı ünlü sosyalist düşünür. üçüncü yol ve yeni sol'a yol veren sivil toplumcu ara yolcu revizyonizmin öncülerindendir.
  • ulusal sorun konusunda kafa yormuş nadide marksistlerdendir.

    bauer'in yaşadığı dönemde avusturya-macaristan devletinin içinde barındırdığı ulusal çeşitliliği koruma amacıyla bütün etnik gruplara, farklı halklara belli oranda otonomi verilmesi görüşü avusturyalı marksistler tarafından savunulan bir görüştü. ancak bauer 1918 sonrası bu birlikteliğin sağlanamayacağı koşullarda halkların kendi geleceğini belirleme hakkını programa yerleştirme esnekliğini göstermiştir.

    bauer, ulusu "ortak kader" kavramı üzerinden tanımlamıştır. "ebedi ulus" veya "ulusal karakter" mefhumlarını bu kavramsallaştırmayla aradan çıkartır. ulusal karakter denilen şeyin toplumun yaşayış koşullarına bağlı diyalektik bir sürece tabi olduğunu söyler. dolayısıyla ulusal bir tini esas alan milliyetçi/ırkçı kavramsallaştırmalara baştan kapıyı kapatmıştır.

    bauer, engels'in ortaya attığı ancak marksist düşüncede eğreti duran "tarihsiz uluslar" kavramını da başarıyla elimine etmiştir. ortak kader kavramı ile dile bağlı, toprağa bağlı ulus tanımlarını (bir diğer ulus teorisyeni stalin -dili kautsky de kullanmıştır- özellikle bu kavramları vurgulamıştır) reddetmiş uzak coğrafyalarda yaşayan unsurların da kültürel ortaklık ve kader birliği vasıtasıyla bir ulus oluşturabileceğini göstermiştir.

    bauer'in kavramsallaştırmalarıyla yola çıkıldığında yahudilerin, göçmen olarak farklı ülkelerde yaşayan ancak kendi kültürünü sürdüren toplulukların ya da abd'ye farklı afrika bölgelerinden getirilmiş afro-amerikalıların toplu talepleri daha anlaşılır bir halde teoriye eklemlenir. ortak kader ilkesi doğrultusunda baskı gören ve engels'in deyimiyle "tarihsiz" toplumların içlerinden çıkan milliyetçi akımlar açıklanabilir hale gelir.

    kendisi de ii. enternasyonal zihniyetinin temsilcisi olmasına rağmen bauer ilerlemeciliğin ve tarihsel determinizmin doğal sonucu olarak görülen entegre olmuş tek bir dilin ve kültürün hakim olduğu dünya hayaline kapılmamış gibi gözükmektedir. bauer'e göre (ki bunun kökenini marx'a götürmek mümkündür) enternasyonal'in hedefi dilsel, kültürel farklılıkları silmek yok etmek değil siyasal, sosyal farklılıkları ortadan kaldırmak olmalıdır. öteki türlüsünün marx'ın da belirtmiş olduğu üzere hakim kültürün kaynağı olan prototip ulusun dünyaya kendi dilini veya kültürünü baskın kılma aracı olarak -emperyalizmin kullandığı türden ideolojik bir araç- olarak kullanılma riski yüksektir. (marx'ın proudhoncu ve stirnercı görüşlere eleştirilerinden de bu sonuca varılabilir.)

    not: konuyla ilgili bir makale şurada*
hesabın var mı? giriş yap