oya uysal
-
1952 yılında istanbul'da doğdu. ilk şiiri 1968 yılında yayınlandı. yazko edebiyat, varlık, yaşam için şiir, adam sanat, milliyet sanat, gösteri, düşler, yeni biçem, yaşasın edebiyat dergilerinde şiirleri yayınlandı. 1972-1976 yılları arasında ikili düşünceler, büyük düşlerin türküsü, savaş çocukları adlı şiir kitapları okurla buluştu. 1980'li yılların ikinci yarısında şiire ara veren şair, 1994'te elim sende ayışığı adlı kitabıyla yeniden sesini duyurdu. aynı yıl yıldız kokuyordu gökyüzü adlı kitabı çıktı. uçuruma düşen nehir adlı kitabı 1997'de ceyhun atuf kansu şiir ödülü'nü aldı. mevsimini kaybetmiş rüzgâr ise 1999 yılında cemal süreya şiir ödülü'ne değer bulundu.
-
-
2003, can yayınlarından çıkan diğer bir şiir kitabı: günaydın sevgili gece.
-
(bkz: kac sehir var aranizda)
-
gece ve anne
anlamını bulmaktan korkup hayra zorlarken rüyayı
içini çekip sokuldu yine geceye içimdeki çocuk…
çıkıp yürüsem şimdi elinden kurtulup gecenin
bitecek sanki yeryüzü,
ansızın uçurum.
ey! durgun saçları karıştıran hayal.
affetmeye yatkın ruhumun bağışlamadığı gölge,
terket beni, beni terket ve karış geçmişe.
ve artık istemem saçlarımda gezinse de ellerin
soruları karışmış kanatlar gibiyiz, yanlış,
geceden doğmalıydım ben, geceden,
kendime anne olmuşum meğer
sokakları kovalarken çocuklar.
durup düşündüm de bende gülümseyen bir resmi yok
içini çekip sokuldu yine geceye içimdeki çocuk…
oya uysal -
sevdan yastığımın altında
şimdilik buralarda sesini biriktiriyorum
anılarımızdan kolaj yapıyorum, gözyaşı hokkamı
dolduruyorum
yaşanacak günleri ipe diziyorum – saklıyorum
geçmiş zaman grilerim ayaklanıyor, gelgitim sıklaşıyor
paranoyama bir çizgi çekiyorum… çekip gidiyorum
gece mi?…
“var git işine”… gitmiyor
kapıyı tıklatana “kim o” diyorum, seni sordular mı
“şuramda”
hüznün kozası çatlıyor,
ay ışığını yatıya çağırıyorum, kirpiklerim birbirine küs
çalar saatimi ” seni seviyorum’a kuruyorum.
kâbuslarımı, öfkemi, migrenimi çekmeceye tıkıyorum,
kilitliyorum
sıra dışı mutlarımı çerçeveletiyorum
tanımadığım yüzlere yüz vermiyorum… tanıdığım yüzlere bir gülücük yüzde elli
acımı elletmiyorum acır diye elleri.
bazı bazı bir sırça kavanoza kapanıyorum – tozlu
gemiler geçiyor… kuşlar göçüyor… o gavur ölüsü bina öyle durup bana bakıyor
bir bulut hüngü hüngür ağlıyor… ansızın gülüyor sonra
gökkuşağı saçlarımda kurdele.
dahası mı,
düşlerimi sıcak tutuyorum, yüreğime tutunuyorum
kirli beyaz günleri ilaca batırıyorum.
tanımadığın dişilerden şeker alma
sevdan yastığımın altında. -
2013'te necatigil şiir ödülü'nü uzak olan sendin isimli şiir kitabıyla alan şair.
-
(bkz: siyah saten bir gecelik)
-
"iç çeken bir rüyanın sesine uyandı, incecik sesine,
omzumda uyuyakalan gece.
...
...
..."
(bkz: perdeleri çekili oda) -
yazdım yeryüzünün kalbine
gece sessiz. sızıyor balkondan odaya usul kalp atışları şehrin
unutulup gidecek yaşanan bu an´da zamanın bulanık sularında.
ey! dünden bugüne taşınmış
eşsiz kederiyle kabul gören geçmiş.
yazdım, harf harf yazdım yeryüzünün kalbine,
acıdı kalbim.
her veda kaybedilmiş bir topraktı bedenimden ve aşk
titreyen kandilleriyle sonsuz gökyüzü.
kapısı sert çekilmiş odalarda
kendine terk edilen aşklardan döndüm,
sonu aşka varmayan yollardan
tekrar tekrar kendimden döndüm, ardımda yüzleri silik,
soluk kalabalık… sevdiler beni, sevdiklerim oldu,
bir yerlerde çarpan bir pencere, dağılan kalabalık.
gece sessiz. sızıyor balkondan odaya usul kalp atışları şehrin
unutulup gidecek yaşanan bu an´da zamanın bulanık sularında.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap