• feridun düzağaç'ın köprüden önce son çıkış adlı ikinci albümünde yer alır.

    yağmurumu yakar yokluğunun türküsü
    özlem aşkın mı acının mı öyküsü
    oysa ellerin benim en sevdiğim çiçeklerimdi
    yoksun artık gönül düşümün söğüdü eğildi
    yine kış gelecek üşüyeceksin
    benden uzakta neler düşüneceksin
    üşüyorum ellerin yok
    gittin gideli bir tek düşüm yok
  • ilk olarak canlı performans dinlediğinizde hızlı ritm olmasından dolayı yadırgayacağınız ama giderek alışacağınız ve bağımlılık yapacak olan fede şarkısı. diğer anlamlarından hiç bahsetmemek gerek.
  • kalbi kirik sevgilinin sitem sozleridir... "gozlerin uzak bakiyor artik, sozlerin yaraliyor..." diye baslayan cumleyi bir baskasina baglar.
    oysa ellerin...
    bende biraktigin hani...
    boyle dokunmuyordu..." der "kal"an...

    yalan soylemeyenin gozler oldugunu sananlar yanilmaktadir,
    insanin her organi yalan soyler
    vajinasi bile...
    bir tek eller aldatmaz
    yari yolda birakmaz
    o yuzdendir bu sitem

    oysa ellerin... diye baslayan agitlar
    fena yaralar
    zaten kanamakta olan yurekleri...
    (bkz: eli elinde kalmak)
  • girişi ilk bir kaç nota kadarıyla neverending nightmare'in* introsuna benziyor. daha fazlası da benzese itirazımız olmazdı evet.
  • "üşüyorum ellerin yok"
    "...bir tek düşüm yok"
    derken ne kuvvetle bir yok çekmektedir, yokluğu gerçekten hissettiren lere.
  • (bkz: el)
  • feridun düzağaç'tan yeniden böyle şiirler yazmasını istiyoruz, bu şarkıları yazarken nasıldıysa tekrar öyle olsun, dileğim.
  • ayrılık sonrası kesinlikle dinlenilmemesi gereken şarkı imiş.. yıllardır dinlerim, bu gece anladım.
  • "oysa ellerin...
    artık 'el'lerin..."
  • oysa ellerin...
    bu tutmuş
    bu kesmiş
    bu pişirmiş
    bu yemiş
    bu da
    hani bana
    hani bana
    demiş
    oynamak için yaratılmışlardı

    acıklı.
hesabın var mı? giriş yap