ozzymanborn

• o da bir sözlük kullanıcısı,nicki bana ozzy seven bir osman ı çağrıştırıyor..
• pek sevdim ben bu adamı. lafını sakınmadan söylüyor üstelik bunu son derece sağduyulu, ayakları yere basan bir uslupla yapıyor. ayrıca bi de ozzy seviyor olmalı ki gözümüzde kıymet-i harbiyesine bi 10 puan bonus da buradan geldi.
• kafasının karışıklığı daha liberter ile liberal'in arasındaki farkı bilmiyor olmasından geliyor. geert wilders gibi ırkçı bir politikacıya liberter deyip (bkz: geert wilders/@ozzymanborn), oriana fallaci'yi (bkz: oriana fallaci/@ozzymanborn) yine wilders ekolünden devam ederek israil yandaşı olduğu için bir anda savunmaya geçen bu zihniyet, müslümana uşak mantığıyla yaklaşıp hristiyan ve musevi cemaatine dünyada hakim gücü kazandıran bildiğin huntington'ın türkiye ekolüdür. (bkz: din düşmanlığı/@ozzymanborn) terörle mücadeleden^* daha hayırlı gördüğü dinle mücadeleye gelmeden (!!! pihuhuhu marxism demiş bir de), bu yazara tavsiyem ya açsın liberter nedir ne değildir öğrensin, ya da bıraksın sözlük filan gitsin galapagos adalarında kara iguanalara versin kendini. yaptığının din karşıtlığı olduğunu yediğimizi sanıyorsa da hadi ordan!! diyorum kendisine. başka kapıya.
• kendisi anarşist bir liberteryendir... asıl olarak devlete de karşı olup devletin yıkılmasından önce muhafazakarlığın yıkılmasının gereğine inanır... pro-israil görünmesinin sebebi de asla yoğurtlu iskender yemeyenleri desteklemek gereği değildir... israil'in totaliter rejimlere karşı en yakın konumda bulunması ve totaliter anlayışlara karşı oluşabilecek öncelikli tutumudur.... yani özgürlükleri savunmayı demokrasinin üstünde tutar... dini de hiyerarşi olarak gördüğü için dine karşı çıkarken pro-israil gibi görünmesinin bir sebebi de tıpkı avrupa'da dinin insanlar için baskı unsuru olmayı bıraktığı gibi israil'de de dinin (museviliğin) egemenliğinin de bir gün biteceğine ilişkin inancıdır...
  
  piratpartiet zihniyeti yazara daha yakın gelmektedir... ama piratpartiet anlayışı da sadece enformasyon özgürlüğüne eğilen bir anlayış olduğu için insanların dinlerden ve otoritelerden özgürleşmesine yardım etmemektedir...
  
  ayrıca liberal olan insan olsam yunanistan'ın halk ayaklanmasını desteklemezdim.... gerçi ben ortodoks kilisesinden o hesapların sorulmasının gereği olduğunu düşünüyorum...
• kendisine anarşist deyip beni benden 35 kere, 20 değil 35 kere almış yazar. anarşizm kendisini din karşıtlığı üzerinden değil, ezen/ezilen ilişkisi üzerinden var eder. dini de bu nedenle hayatının başat sorunu haline getirme hastalığına düşmeden, dinin toplumsal hayatta bir iktidar sorunu olduğunun farkında olarak ama onu sadece müslümanlıktan ibaret sanarak ve ele alarak değil, bütün kurumsal dinleri dışlayarak, güncelde hakim avrupa-merkeziyetçi modernist bakış açısının canına okur. pro-israil ne lan? israil'in totaliter hangi anlayışa karşı oluşabilecek öncelikli tutumu varmış? israil bugün totaliteritenin filistin'deki ikinci adı, kapitalizmin sağ becki, varlığını din temeline oturtmuş çakal ve aşağılık politikaların ana kaynağı olan bir devlettir. anarşizm diyorsun, pro-israil diyorsun. (bkz: anarko kapitalizm) ow ye. yaşasın halkların kardeşliği... hayır yok tartışacak değilim, benim sinirler gergindir yani, sağdan sağdan da geliyorlar böyle. bence yazmaya devam etme arkadaşım sen. 10 gün anarşizm neymiş üç beş makale oku. sonra gel, geert wilders kimmiş ben sana bir daha anlatayım. yemezse de iskender döner ısmarlarım.
• terörle mücadele yerine dinle mücadele edilmesi gerek derken, ne demeye çalıştığını merak ettiğim yazar. (bkz: yankee go home)
  
  editim ben edit: kendisi dinle mücadele terörle mücadeleden daha hayırlıdır deyince ortada iki "hayır" varmış gibi görünüyor. biri diğerinden daha hayırlı demek, hıııım! ben bu mevzudan baya baya yeni açılımlar bekliyorum, hadi hayırlısı...
• terörle mücadele yerine dinle mücadele derken öncelikle katolik kilisesi ile ve dünyanın çeşitli bölgelerindeki ortodoks kiliselerinin mal varlıkları ve sosyal alana yaptıkları baskıların önlenmesini, amerika'daki güneyli ahlak anlayışının varlığının giderilmesi... din tarafından geliştirilmeye çalışılan evrim karşıtı anlayış ve değişik hukuki çabaların yok edilmesini ve dinin sosyal alandaki yok saydığı tüm insan haklarının geri verilmesini de içeren çok geniş alandaki durumları kastetmiştir... teröre karşı savaş kavramının sadece islami terör örgütlerine karşı olmasından hareketle...
  
  ayrıca bu dine karşı mücadeleyi tüm toplumların vermesini istemektedir...
  
  ayrıca amerika'nın ırak, afganistan gibi ülkelerdeki rejimleri tekrar dine teslim etmek yerine özgürlükleri ön plana çıkartan yani dinden kaynaklanmayan bir rejime teslim etmesi gibi bir ideal de dine karşı savaşın gerçek yönüdür...
  
  ezen din ezilen birey yani önemli olan ezilen olan bireydir demektedir... ama beyni yıkanmak ve ezilmek arasındaki farkı bilmektedir...
• türkiye'ye amerika hattından bağlanınca böyle kafa karışılıklarının ortaya çıkması doğal gibi görünüyor. ha, hangi terörden bahsettiğini de bir türlü anlayamadım kendisinin, zaten hiçbir soruma da cevap alamadım ama, hoş, cevap verilse de komik olurdu gülerdik zaten. bir yandan da orta-doğu'nun habitusunda yaşayan insanlar olarak amerika'nın şovalyeliğini yapmaktan daha iğrenç bir çizgi göremiyorum. hele ki varlığını ezilenlerin yanında olmak üzerine kurmuş bir düşünce sistemi olan anarşizmi bu sakat düşünce anlayışıyla birlikte anılmasından tiksindim. bir de bu noktadan çıkıp amerika'nın afganistan ve ırak'a barış getirdiğini iddia ediyorsak gerçekten artık tartışmaya değmeyecek bir noktaya gelmişiz demektir. işin ilginci bu yazarın kendisine zamanında afgan kadınlarının devrimci birliği başlığında da gerekli cevap tarafımdan verilmiş. ama hala afganistan'daki devrimci kadınların karşısında amerikan güçlerini savunacak kadar nato mermerlik'te sınır tanımıyorsak bazı şeylerin cevabını iq point üzerinden aramak gerekecektir ki, böylelerine istersen 40 entry yaz, kar etmez.
  
  (bkz: rawa/@myneminene)
  (bkz: rawa/@ozzymanborn)
• dinle mücadale'nin gerekliliğini savunması, ezenle ezilen mücadelesinden bağımsız algılanmıştır ki bu beni büyük şaşkınlığa uğrattı açıkçası.
  ezen ve ezilen bağlamında din ve insan ilişkisi (ataerkil dindir buradan kasıt, ana erkil ezmez mi diye soran olursa şaşırmakla kalmaz kendisini akheneton'a havale ederim) öncelikle tartışılması gereken konudur ki bu meseleyi çözerken bizim evde elektrikler mi kesildi diye düşünmekteyim.
  ezen ve ezileni sınıflar üstü bir bağlamda da incelemek ilk işlememiz gereken konu olmalıydı sanki iş din olunca. ama ben aklen ve dinen dun olduğum için (ben de leyla alaton da ne biliyim o. fallaci de, simone de beuovoir de aynı biçimde eksiğiz zaten) belki de konuları karıştırıyorumdur. ne dersiniz?
• tam bir anarşist, tam bir ilerici. modern yaşamı kaldıramayanlara, batılılaşamayanlara yaklaşımı ibret ve hayranlık verici.
  
  "modern yaşamayan insan modern bir yere gelince herşeye gereksiz yere karışmaya başlıyor... kendini eski kültüründe zannediyor... sorun asimilasyon veya tek tip olmak değil.... kimse sana asimile ol demiyor.... modern olmak.... batılı olmak... bunu da beceremiyorsan.... otur oturduğun yerde...." (bkz: #19023315)