• oda sıcaklığında katı haldedir.sıvı yağlara göre ısıya daha fazla dayanıklı olduğundan fastfood restoranlarda patates kızartmalarında kullanılır.burger king ve mc donalds lardaki patates kızartmasının lezzetinin sebebi aha da bu yağdır.ama sonuçta katı yağ olduğu için sıvı yağlara göre sağlığa daha da zararlıdır.
  • bir tur palmiyeden elde edilen sivi yagdir.ve bati dunyasindaki gavurca adlarindan biri de palm oildir. ve karbon emisyonlarinin azalmasinda rol oynandigi soylenen bu palmiyeden gelen yag ile ekonomisini tavana vurduran ozellikle malezya ve endonezya nin tum gucuyle tropik ormanlardan hergun binlerce metrekareyi yok ederek orangutanlarin var oabiecegi yegane dogal habitatlarini yok edip onlarin soylarinin dibine kibrit suyu dokturen, bati dunyasina ait global gida sirketlerinin isine geldigi icin onlara pek ucuza gelen cagimizin en modern yagidir.

    evet, bu yag sayesinde zaten turleri hizla tukenmekte olan orangutanlarin koku en fazla bes yila kadar yok olacak !!!!!
  • (bkz: elaeis)
  • nutella'nın da içinde bulunan yağ.

    palmiye yağı antioksidanlar bakımından zengindir!
    palmiye yağı doğal olarak tocopherols ve tocotrienols (vitamin e), ve yağa kırmızı rengini veren carotenoids (vitamin a) içerir. tropik palmiye ağacı elaeis guineensis den elde edilir, ve asya ve afrika'da binlerce yıldır besleyici bir yağ kaynağı olarak kullanılmaktadır.

    bu doğal antioksidanlar oksijensiz radikalleri yok ederler ve hücre yaşlanması, atherosclerosis (arterlerin iç duvarında biriken yağ kalıntıları ile oluşan kroner bir hastalıktır. bu kalıntılar normal kan akışını arterlerdeki geçiş yerlerini daraltmasından dolayı tamamıyla tıkanana kadar zorlaştırır.), kanser, arthritis (eklem iltihabı), ve alzheimer hastalığına karşı koruyucu bir rol oynadığına inanılır. 2-5

    en zengin karoten kaynağı
    palmiye yağı diğer bütün sebzelerden daha fazla antioksidan besin bio-bulunurluğuna sahiptir (vücut tarafından kullanılabilen besinler)6 , ve tocopherols ve toctrienols vasıtası ile özellikle mükemmel bir e vitamini desteği almayanlar için önemli bir besleyici yağ, ve tam-spektrumlu karoten kaynağıdır. 700-1000 ppm ile en zengin karoten kaynağı olarak kabul edilir. bu havuçtakinden 30 kat fazladır!

    600 çeşit doğal karoten vardır ve bitkilere canlı kırmızı, turuncu ve sarı renklerini verirler. birçok meyve ve sebzede değişen oranlarda karotenler bulunur, fakat renkleri bitkide bulunan yeşil klorofil tarafından bastırılır.

    palmiye yağı içindeki toplam karoten miktarının %90'ını oluşturan yüksek oranlarda beta ve alfa karoten ihtiva eder. en önemlisi, palmiye yağı beta karotenden bile daha etkin antikanser özellikleri olduğu saptanan alfa karoteni bulunduran az sayıda mükemmel besin kaynağından birisidir.

    karotenlerin en yaygın bilinen besleyici rolü pro-vitamin a aktiviteleridir. a vitamini vücut tarafından belirli karotenlerden, özellikle de beta karotenden7, üretilebilir. bilim adamları yüksek oranda karoten ihtiva etmesinden dolayı palmiye yağının bağışıklık sistemini güçlendirdiğine8 , ve a vitamini eksikliğine ve bazı kanser türlerine karşı koruduğuna9 inanmaktadırlar.

    palmiye yağı ile pişirmek çeşitli karotenleri almanın en kolay yollarından biridir. palmiye yağı alfa ve beta karoten, likopen, pitoen ve zeakaroten karotenlerini ihtiva eder.

    ayrıca, yağın taşıyıcı oduğu durumlarda karotenlerin en dengeli olduğu ve en iyi absorbe edildiği bilinir. palmiye yağındaki karotenlerin %55'ini oluşturan beta-karotene ilave olarak pro-vitamin a aktiviteleri bakımından farklı özellikler gösteren çeşitli başka karotenler de vardır. alfa-karotene (%35), lycopene, phytoene, and zeakarotenler palmiye yağındaki diğer başlıca karotenlerdir. bütün bu karotenler üstün anti-kanser özellikler göstermiştir, ve sentetik beta-karoten takviyelerinden farklı olarak, palmiye yağında birçok karotenin doğal bir karışımı bulunmaktadır.

    e vitamininin kan lipidlerini artırma gücü
    e vitamininin ldl kolesterolü ve triglyceridleri azaltmaya, ve "iyi" kolesterolü artırmaya yardımcı olduğu, kalp krizi riskini azalttığı, bağışıklık sistemini güçlendirdiği, kanserle savaştığı, ve karatakt oluşumu riskini düşürdüğü defalarca ispatlanmıştır.

    yenebilen yağlar arasında en önemli phytonutrientlerden biridir. fakat e vitamini birçok kişinin düşündüğü gibi sadece bir vitamin değil, çok daha fazlasıdır. gerçekten de, e vitamini bir bileşik değil, e vitamini etkisine sahip dört tocopherol (alpha, beta, gamma, ve delta) ve dört tocotrineol (alpha, beta, gamma, ve delta) da dahil birbiriyle ilişkili bir bileşik serisidir.

    sağlıklı bir beslenme bütün bu e vitamini bileşiklerini içerir, ama birçok beslenme desteğinde sadece çok miktarda alpha tocopherol vardır, ve bu tek başına ancak tocopherollerin ve tocotrinenollerin uygun miktarlarda karışmasıyla oluşabilecek dengeli bir e vitamin bileşiğini teşkil etmeye yetmez. kimyasal analizler palmiye yağında bol miktarda tocopheroller ve tocotrinenoller bulunduğunu göstermektedir.20

    tocotrienoller have been found to significantly inhibit hmg-coa reductase (kolesterolün birleşim oranlarını control eden enzim), ve bunun sonucunda kolesterolün düşmesine neden olur.21 aynı etki palmiye yağı yedikten sonra insanlarda da görülmüştür.22

    palmiye yağı hidrojene değildir, hexane gibi toksik çözücülerle işlemden geçirilmemiştir, ve trans-fatty asitler bulundurmaz. trans-fatty asitlerin tehlikeleri hakkında son zamanlarda çok duyuyoruz — ldl'yi (kötü kolesterol) ve diğer kan lipidlerini nasıl artırdıklarını, hdl'yi (iyi kolesterol) azalttıklarını, ve diabet riskini artırdıklarını. problem şu ki, bütün işlenmiş yiyeceklerde bir miktar trans-fat bulunur. şükürler olsun ki, artık yasalar bütün ambalajlı yiyeceklerin etiketleri üzerinde arter damarları tıkayan bu zararlı yağların ne kadar bulunduğunu göstermeyi zorunlu tutuyor.

    trans-fatty asitler: niye bu kadar kötüler?
    maalesef, trans-fat'ler beslenmemizde yağ tüketiminin önemli bir bölümünü oluşturmaktadır. margarinde, fast-food'da, patates kızartması ve patates cipsleri de dahil kızartmalarda, fırında pişirilmiş bisküvi gibi yiyeceklerde, işlenmiş yiyeceklerde, şekerlemelerde, sosis gibi bazı işlenmiş ve bekletilmiş etler ve peynirlerde bulunurlar. bu tür yiyeceklerden uzak durun. taze, sağlığa yararlı yiyecekleri tercih edin, ve palmiye yağı ile pişirin.

    süpermarketlerde satılan yağların çoğu işlenmiş, oksitlenmiş, hidrjene, deodorize, rengi açılmış, çözülmüş, veya başka değişikliklere uğramış durumdadır. bu sağlıksız yağlar kızartmada olduğu gibi ısıyla ve hidrojenasyonla ortaya çıkan trans-fatty asitler içerir.

    hidrojenasyon yiyeceklerin raf ömrünü uzatır ve sıvı yağların katılaşmasını sağlar, böylece yağlar ekmek ve kraker ve benzeri yiyeceklerin üzerine rahatça sürülebilir. yağ ve "vegetable shortening" (unla iyi karışan katılaşmış bitkisel yağ) iyi bir örnektir. yağ oda sıcaklığında sıvıdır; hidrojene edilerek katı "vegetable shortening" elde edilir. hidrojenasyon işlemi doymuş yağ oranını da artırır. maalesef, bu işlem vücudumuzun sevmediği, ve hastalıklarda başlıca rolü oynayan, trans-fatty asitleri üretir.23

    tabii ki bu, atherosclerosis, diabet, obezite, kalp hastalığı riskini artırır ve bağışıklık sistemini zayıflatır. "sağlıklı" denilen margarinler ve "kolesterolsüz" diye satılanlar dahi trans-fatty asitler içerir ve tüketiminden kaçınmalıdır. etiketinde "hidrojene" veya "kısmen hidrojene" yazısını gördüğünüz her üründe trans-fat'ler bulunur.

    son zamanlarda meşhur framingham çalışmasını takiben yapılan gözlemler margarin tüketimi ve koroner kalp hastalığı arasında kuvvetli bir bağ göstermiştir. çalışma başlangıçta koroner kalp hastalığı olmayan 832 erkeği takip etti. 21 yıllık takip sırasında, erkeklerin yaklaşık üçte biri (267) kalp krizi geçirmişti. margarin ve tereyağı tüketimleri karşılaştırıldığında, margarinin kalp krizi riskini belirgin bir şekilde artırdığı görüldü. ilginç şekilde, tereyağının kalp krizi tahmininde kesinlikle hiçbir rolü yoktu. margarin ve trans-fatty asitler üzerindeki diğer çalışmalar erken yaşlanma ve damar tıkanıklığı (atherosclerosis), kanser, tümörler ve diğer ciddi hastalıklarla ilişkisini ortaya koymaktadır.24, 25

    dünyanın fat ve yağ tüketiminin %50'den fazlası katı yağlar şeklindedir. katı yağların kullanımı özellikle bisküviler, ekmekler, çörekler, kek ve pastalar, ve hamur işleri yapımında gereklidir. gıda endüstrisi sürekli olarak sıvı yağları hidrojene ederek katı yağlara dönüştürmektedir. bu işlemde, trans-fatty asitler oluşmaktadır. palmiye yağından yapılan katı yağlar ise hidrojenasyon gerektirmezler, ve bu nedenle katılaştırılmış palmiye yağlarında trans-fat yoktur.

    sağlığa yararlı yağlar bulundurur
    palmiye yağının fatty asit kompozisyonu normal beslenen birçok insandaki yağ dokusunun kompozisyonuna benzer. tüm fatty-asit türlerinin sağlıklı bir karışımını içerir: %10 çoklu doymamış, %40 teklidoymamış ve %50 doymuş fatty-asitler. doymuş yağların %44'ü palmitik asit ve %5'i stearik asittir. doymamış fatty-asitlerin %39'u oleik asit (teklidoymamış) ve %10'u linoleik asittir (çokludoymamış).

    palmitik asit, 16-karbon-zincirli doymuş yağ, palmiye yağınadi doymuş yağların yaklaşık yarısını oluşturur. yani, kolay sindirilen iyi bir enerji kaynağıdır ve kan şekerinde veya insulinde bir artışa neden olmaz.. yemek zorundasınız, ve enerjiyi yağdan almıyorsanız ya proteinden ya da karbonidratlardan alacaksınız. palmiye yağı insulin üretimini zorlamadan kolay sindirilen kaloriler için iyi bir kaynaktır. x sendromuna neden olmayacak ve trigliseritlerinizi veya ldl'nizi (kötü kolesterol) artırmayacaktır. dahası, hdl (iyi kolesterol) seviyenizi ldl'ye göre artıracaktır. (not: kan lipitleri aşırı yağ tüketimi ile kötüleşir, fakat trans-fatler en kötüsüdür, rafine şeker az farkla ikinci, ve daha sonra bazı, ama hepsi değil, doymuş yağlar gelir. palmitik acit, palmiye yağındaki başlıca doymuş yağ, kan lipit profillerini iyileştir.)

    yüksek sıcaklıklarda pişirildiğinde bile bozulmaz
    birçok yağ ısı, ışık ve oksijenle temas ettiğinde acılaşır, ağırlaşır, ekşileşir. palmiye yağı yüksek seviyedeki e vitamini antioksidanları sayesinde doğal olarak korunur, ve oksitlenmeye ve acılaşmaya, ekşimeye, ve ağırlaşmaya karşı doğal bir direnci vardır. pişirmede güvenle kullanılabilir, ve gerçekten de palmiye yağı ile yüksek sıcaklıklarda pişirmeyi inceleyen bir çalışma kan lipitleri üzerinde ters bir etkisi olmadığını göstermiştir.26 ayrıca, yağların en çabuk oksitlenen bileşeni olan linolenik asit linoleik asit oranları da çok düşüktür, ki bu da bozulmaya karşı direncini daha da artırır. gerekli fatty-asitleri bulunduran bir yağ olarak palmiye yağı pişirme uygulamalarında şaşılacak derecede dayanıklı bir yağdır.

    palmiye yağının diğer yağlardan farkları

    palmiye yağında diğer bütün yağlardan daha fazla antioksidanlar ve e vitamini bulunur.

    başka hiçbir yağda bol miktarda karotenler yoktur.

    bütün yağ türlerinin sağlıklı bir bileşimini bulundurur: 10% çoklu doymamış, 40% tekli doymamış ve 50% doymuş fatty asitler; bu normal beslenen birçok insanın yağ dokusunun benzeridir.

    pişirmede kullanıldığında dengeli kalır - değişime uğramaz

    hidrojene değildir, sıcaklık ve hexane gibi çözücülerle işlenmemiştir, ve hiçbir trans-fatty asit içermez.

    diğer yandan, en sağlıklı pişirme yağı olarak bilinen zeytin yağı çoklu doymamış fatty asitler ve e vitamini bakımından fakir, tekli doymamış fatty asitler bakımından zengindir, ve pişirmede kullanıldığında dengeli kalmaz.

    sonuç
    palmiye yağı genel kullanım için mükemmel bir yağdır. fakat optimum fatty asit profili için bu yüksek kaliteli yağın bile omega-3 fatty asit kaynağı olan keten tohumu veya keten tohumu yağı, kenevir yağı, veya balık yağı ile desteklenmesini öneririz. gerçekten de, bir çalışma balık yağı ve palmiye yağı kombinasyonunun sinerjik olarak kan lipidlerini, lipoproteinleri ve kardiovasküler risk faktörlerini iyileştirdiğini göstermiştir.29 omega-6 yağını kabuklu yemişlerden, tohumlardan veya susam, genetiği değiştirilmemiş (non-gmo) ayçiçeği, veya genetiği değiştirilmemiş (non-gmo) soya yağı gibi iyi kaliteli bitkisel yağlardan alabilirsiniz. (özellikle genetiği değiştirilmemiş (non-gmo) diye belirtmemizin nedeni gıda endüstrisinin raf ömrünü uzatmak adına genetik mühendisliği yoluyla sistematik olarak vücut için gerekli fatty asitleri azaltıyor olmasıdır - kaldı ki genetiği değiştirilmiş ürünler halk sağlığı açısından yeterli olarak test edilmiş de değildir. organik, rafine edilmemiş, genetiği değiştirilmemiş bitkisel yağ kullanın, ve pişirmeden tüketin çünkü pişirdiğinizde vücut için gerekli fatty asitler yok olacaktır.)

    bilimsel araştırmaların sağlığa yararlarını gösterdiği palmiye yağı, pastacılık ürünleri ve ekmeklerde kullanılan sağlığa zararlı trans-fatty asitlerin yerini kolayca alabilir, böylece bu zararlı etkilerden kurtulabiliriz. ayrıca, yüksek üretim verimi dolayısıyla palmiye yağı yenebilen yağlar arasında en ekonomik olanıdır. palmiye yağı dünyanın kısıtlı toprak ve enerji kaynaklarını zorlamadan tüm dünyanın sağlıklı yağ ihtiyacını karşılayabilir. … ve mükemmel, çok-amaçlı bir yağ olarak sizin mutfağınıza da sağlıklı bir ilave olacaktır.

    http://www.funeks.com/palmoilbenefits.htm
  • (bkz: palm yağı)
  • biodiesel icin cok uygun olmasindan dolayi talebi cok ciddi bir sekilde artmaktadir.
  • (bkz: nutella)
  • nestle kitkatı'ın içinde de bulunan yağdır. endonezya’daki yağmur ormanlarının yok olmasına sebep verecek kadar fazla kullanılıyormuş. konu ile ilgili olarak greenpeace bi kampanya dahi başlatmış : http://www.greenpeace.org/…campaigns/enerji/kit-kat
  • özellikle dünyanın endonezya, malezya gibi yoğun yağış alan güneydoğu asya bölgelerinde yüksek miktarda üretilen ve bu üretim seviyelerinin yakalanmasında da biyoyakıtların ve gıda endüstrisinin etkisinin çok büyük olduğu yağ türü.

    genelde temel gıdalar olan pirinç ve tahıl gibi tarımsal ürünlerin üretildiği alanların palm yağı üretimi için uluslararası şirketlerin ve biyoyakıt üreticilerinin hizmetine sunulması, güneydoğu asyanın olası bir gıda krizinden çok ağır şekilde etkilenmesine sebep olabilir.
  • malezya’dan ithal edilen bu yağlar ucuz olması nedeniyle ülkemizde satılan margarin ve bitkisel yağların içine karıştırılırlar. palm yağları bitkisel kökenli olmasına rağmen yüksek miktarda doymuş yağ asidi içerdiğinden sağlığımızı ciddi anlamda tehdit etmektedirler. palm yağındaki doymuş yağ asiti oranı %44,3 iken, ayçiçeği yağındaki oran sadece %7 ‘dir. yağda doymuş asit oranının yüksekliği ise kalp ve damar hastalıklarına yol açar.
hesabın var mı? giriş yap