• oyun atölyesi'nin yeni oyunu.

    detaylar verilmemiş ama nedense oyun atölyesi'nin daha önce sahneye koymadığı bir tarzı koyacağını düşündürdü. merakla oyunu ve detayları bekliyoruz.
  • 12 ekim 2012 türkiye romanya maçı ile aynı saatte başlayan oyunumuz "yere yatsana, yere yatsana abdullah avcı yere yatsana" tezahüratını hatırlatırcasına yatakta başladı, milli takımın olmayan futbolu gibi yokluk ile bitti.

    bizim kızlar çocuğu beğenmiş, ben de kızı beğendim. kız daha iyi oyuncu.
    üzgünüm ama biraz da eşruhumun eşzamanı gibi geldi bana.
    ille de şu selamlama yok mu tiyatroda, benim bile yaşama sevinci ile doluyor içim. elinize sağlık gençler, bu metin bundan fazla olamazdı zaten.
  • oyun atölyesinin yeni bir oyunu.

    --- spoiler ---

    en eğlenceli bölümü, "bana bir a de..." ile başlayan bölümüdür. haricinde biz sıkıldık, yine de sıkılmamız oyunculuklar yüzünden olmadı, bilakis, beni oyun öldürmeye kalktı, oyuncu(luk)lar kurtardı.

    --- spoiler ---
  • simgesel anlatımlarda biraz zorlama olsa da başarılı bir oyun olmuş. animasyonlar çok başarılı, tiyatroya ciddi bir hareket katmış. oyunculuk için söylenecek söz yok zaten.
  • masal gibi bir oyun, hani nasıl anlatayım bilmiyorum ama insana kendini evinde hissettiren sıcacık bir duygu eşliğinde izliyorsunuz bu oyunu.

    oyun atölyesi'nde içinde haluk bilginer olmadığı için kısmen daha rahat bilet bulunabilir bir oyun olarak çıktı, ama hislerim beni yanıltmıyorsa biletlerinin çıktığı gibi tükendiği günleri de görecektir, iki oyuncunun birbiri ile uyumu ve animasyonlar, daha bir sürü şey göz önüne alındığında öyle olacağını umuyorum, emekleri boşa gitmesin. bir de böyle, hoşlandığınız bir insan varsa hayatınızda ve tiyatroya gidecekseniz; çok uygun sanki, bu dediğim "olum bu oyunla hatun düşürürsün" olarak anlaşılmasın tabii ki, oyun o kadar güzel hislerle donatılmış ki insanın bir noktada omzuna yaslanan başı okşayası, ufaktan o kişiye sarılası geliyor; gelmiyor değil.
  • devlet tiyatrolarına, saçma sapan dizilere ve yahut sürekli şebeklik yapan sözde tiyatrolara alışmış olan seyirci, pandaların hikayesini izleyemez. nitekim bazı bazı eleştiriler de bunu işaret ediyor. dünyanın bir çok ülkesinde sahnelenmiş bir eser olan "pandaların hikayesi" mutlaka bir nedenden dolayı bu denli ilgi çekmiştir. (bkz: kemal aydoğan) türkiye'nin nadir yönetmenlerden biridir. böyle bir seçimiyle bunu bir kez daha ispatlamış oldu.
  • daha akıcı bir oyunculukla bambaşka olabilecek bir masal-oyun. matei visniec çok yaşasın!
    oyuncular kusura bakmasın, ama metin sanki harcanmış, adeta yazık olmuş.

    yıllar sonra gelen edit;
    olay, oyun atölyesi'nde geçiyordu.
  • yazılan yorumların çoğunun aksine ben beğenmedim oyunu.

    oyun atölyesi'nden, caner cindoruk ve ebru özkan'ın oyunculuklarından izledim. aralık 2012'nin bir cuma akşamı olmasına rağmen salonun boş olması da yalnız olmadığımın göstergesiydi sanırım.

    oyuncuların günahını almayayım, kötü bir performans sergilemediler. ama oyun bana oldukça yapmacık geldi açıkçası. burada insanların beğendiğini söylediği "bana bir aaa de" bölümü hiç doğal değil örneğin. yahut ben sanattan, tiyatrodan hiçbir şey anlamıyorum.

    buradan "ne zamandır tiyatroya gitmiyorum, bir oyun seçeyim" kafasında olanlara tavsiyem bu oyun için o kadar da hevesli olmasınlar.
  • bir daha izleyemeceğim için üzüldüğüm oyun. sadece bir tiyatro sezonu boyunca oynanacağını düşünmüyordum, hayal kırıklığı.

    bu oyunla ilgili planlarım vardı halbuki.
  • bugune kadar turkiye'de sadece oyun atolyesi oynamisti bu oyunu....

    kacirdik diye uzuluyorsaniz, sizi soyle alalim...

    http://www.biletix.com/…#pandalar%c4%b1n%20hikayesi
hesabın var mı? giriş yap