parça kontör

• beşiktaş'ta bir cep telefonu bayisinin dahiyane kontör hizmeti.
  eğer yanılmıyorsam, bu karanfilli ibneler beni yanıltımıyorsa^* turkcellimizin kontör transfer hizmetini ticarete dökmüşler.
  100 kontör alacağına gönlünden ne kopuyorsa onun parasını veriyorsun, adam da faturalı cep telefonundan sana dilediğin kadar kontör yolluyor.
  
  yetmişli yıllarda böyle hayran hayran arzu okay, zerrin egeliler, feri cansel izleyerek büyüyenler parça denince bir anda heyecanlanıyor tabii.
  istanbul'da seyar satıcıların dilim karpuz, tane salatalık satışlarına aval aval baktığım günlere döndüm birden.
• işi ileriye götürüp online olarak hizmet veren,internet sitesi açan,100 lerce bayiye ulaşan bu işten ev araba alan insanların olduğu bir meslek dalı halidir.
• ne hediye kontör ne de bedava konuşma hakkı veren lakin parasal anlamda zor durumların vazgeçilmez tutkusu olan telefonunuza paranız karşılığı herhangi bir miktarda kontör yükle(yebil)me hadisesi.
• feci halde kazık yemeye sebep olabilen durum. kontör ücreti iki katına kadar çıkabiliyor.
• evimin bulunduğu caddedeki gsm tükanında "parça kontör bulunur" tabelasıyla varlığı belirtilen salak bir hizmet. teknolojinin doğulu versiyonu. her okuduğumda aklıma nedense "parça et" geliyor, kasap havası gibi biraz. icat cikarmayin demek istiyorum.. 100 kontör alamayan adam zaten açlık sınırında kuyu kazıyordur artık. satsın o cihazı ekmek alsın o da kendine daha mantıklı bence..
  
  "parça kontör geldi"
• gece. ankara'nın güzide bir semtinde boş arsada bir arabanın içinde oturan iki yakın arkadaş. buraya ankara dahilinde görülebilecek en geniş manzaralardan birine bakarak muhabbet etmek için gelmişler. ancak manzaranın nerdeyse tamamı otuziki katlı bir inşaat tarafından örtüldüğü için alkolsüz ve antibiyotikli gecelerini güzelleştirmek için cd çaların çizik cd performansının iyi olmasını temenni etmekteler. o sırada civarda işlenen cinayetlerden bahsetmekteler bu yağmurlu havada. sözkonusu civarda artık boş arsa bulunmayışı sebebiyle travestilerle alakalı beyaz şahinlerin ve şirket araçlarının (bu şirket araçlarının dobloluğu göz kamaştırmakta) sık sık uğradığı bir arsadır.
  
  kahve ve portakal suyu eşliğinde muhabbet edilirken doksanlar model bir binek araç tam önüne parkeder. etrafta park edecek çokça yer olmasına rağmen buraya park etmesi arkadaşları biraz kıllandırır. hatta şoför olanı "amuğa kodumun bebesi geldi önümüze çekti arabayı ya" der. öbürü ise "hee laa". fordun içinde tek başına duran adamı biraz daha seçebilmek için silecek çalıştırılır. adam arka koltuğa uzanmakta, ardından torpidodan bir şeyler aramaktadır. şoför olmayan "aha herif tabancasını arıyo, vurcak bizi" der. diğeri "ama camını açmadı, bence vurmıycak". birlikte gülerler ancak fordun parkediş biçimi ikilinin yolunu kapatmakta olduğu için tedirgindirler. birbirlerine belli etmemeye çalışırlar.
  
  fordun içindeki adam çıkar ve şoför tarafındaki yarı açık pencereye elini dayayarak "gençler kusura bakmayın, ben burda, şu binada oturuyorum, eve girerken sizi gördüm, yanlış anlamayın da şunu aldım (elindeki kartı göstererek) bi türlü yükleyemedim, sonra akıl akıldan üstündür dedim, bi size soriyim dedim, yani yanlış anlamayın muhabbetinizi böldüm ama..." der ve kartı şoföre uzatır. kartın üstünde parça kontör 50 yazmaktadır. diğer arkadaş "abi ver, bakalım bi deniyelim" diyerek telefonunu alır. kartın üzerinde dört ayrı numara vardır, bu numaralardan birinin aranıp ve karttaki kodun girilmesiyle kontörün yükleneceği yazılıdır. ancak karttaki kod hem rakamlar hem de harflerden oluşmaktadır ve aranacak numaralar ödemeli arama şekliyle yazılmıştır. numaralar denenir ama hiçbiri cevap vermemektedir. adam "burda arabada oturuyosunuz tamam da, burda oturanlar polis çağırıyor, yani yanlış anlamayın sizin bi durumunuz yok ama buraya kadın falan getiriyolar, apartman toplantısında bunları da konuşuyoruz, sonra polis falan gelir yani dikkatli olun" der ve forduna geri döner. diğerleri "o ne amınakoym herifler heralde telefonlara onbiner kontör yükliip bilgisayara bağlıyolar nebçim iş laa".
  
  bir dakika sonra adam bu sefer diğer yarı açık cama yanaşır ve "ya kusura bakmayın, şu mesajda ne demek istiyo, bi bakar mısın ben anlayamadım" der ve mesajı okutur "...beni aramanı bekliyorum, telefonun diğer ucundayım...". gençler bunun spam olduğunu düşünür ama emin olamazlar. adam " bir aydır sevdiğimle görüşemiyorum, bana telsim alcam demişti, o olabilir mi acaba, kontörü de onun için almıştım, bu numarayı arıycaktım, sevdiğimden bir aydır haber alamıyorum, eğer oysa ya, kontörü de etimesguttan aldım, bu saatte de açık yer bulamam ki, kusura bakmayın gençler sizinde muhabbetinizi böldüm, nasıl öğrencez, heralde yarına kadar bekliycez..."
• kontörün kalkıp tl'nın gelmesiyle tarihi bir ana tanıklık edip bir sektörün bitişini hüzünle izliyoruz.
  
  şimdi ne satacaksınız, parça para mı? 4 lira karşılığı 2 liralık konuşma mı?
• parayla satın alınan zira kontör devrinin yerini para devrine bırakmasıyla başka türlüsü mümkün olmayan bir tür bişi. bunu gidip yükletiyorsunuz enayi gibi (paranız yok/paraya kıyamıyorsunuz) yükletme işlemi şu şekilde gerçekleşiyor, parayı veriyorunuz (ör. 2 liralık yükleteceksin 3 lira veriosun yoksa o iki lira denince aklına 2 tl gibi bi meblağ gelmesin, mantıklı olan da bu değil zaten) sonra numaranızı söylüyorsunuz sonra adam oraya yazıo sonra dioki tamam dio. sen de ne tamam e hani kontör diosun ama adam yarım saate kadar yüklenecek dio. sen de diosun ki e ben gidicem şimdi saat de gecenin bi saati olmuş nasıl olacak diosun. adam da tamam dio halledicez dio. o an senin o adama güvenmekten başka çaren yok zaten güvendiğin için o parayı o adama gözü kapalı veriyosun. sonra da bekliyosun. kontör gelicek die. para yüklenecek die. yükleyecek die. adam. öyle işte. bekliyosun. bekliyosun. filan.
• sami abi'ye göre hayatta yapılan en büyük hata parça kontör almaktır.
• seneler evvel tedavülden kalkmış olan ve genelde 5-7-15 lira gibi parçalardan oluşan kontör yükleme sistemidir. paranın bir kıymetinin kalmamasından ötürü kaldırılmıştır. özlendin parça kontör ve eski günler.