• parçasından anladığımız filmler
    parçasından anladığımız bütünler
    parçasından anladığımız hayat
    yaşanmaz, ertelenir
    şimdiki zaman parçalar
    gelecek hafta, pek yakında
    sinemayla ilk tutkunluk ilişkimiz
    parçaları birleştirip, kurduğumuz gelecek
    sinemayla ilk tutkunluk ilişkimiz
    parçaların yarattığı merakı gidermek
    parçalarla süreklilik sağlanan
    seyre açılmış başka hayatlar
    olasılıklar, tuzaklar
    ya da var sandığımız bütünlük
    uğruna inançlar, ilkeler, değerler, aşklar
    zamanla parçalanırlar
    beyaz perdeden geçerek çıktığımız sokaklar
    çıkmadıkça sandıklarımızdan
    kendimize yazdığımız serüven
    ve çocukluğumuzdan beri
    bizi bir yerlerde beklediğini sandığımız
    o muhteşem sahneler
    düşeriz gözümüzdeki kendimizden
    sıyrılır tüller, düşler, dumanlar
    içindeki kendimiz
    üzerimizden
    boşuna ararız bu sokaklardan
    içinde olmamız gereken fotoğrafları
    sinemalar hepimizi kandırdı!
    uzun bir bekleyişten sonra
    eşiğine vardığımız,
    umduğumuz,
    bulamadığımız,
    'tam da parçasında gösterdiler ama, filmin kendinde yoktu' dediğimiz anlar
    belki sahiden kırpılmış
    belki de hiç olmamış
    uçucu, bulanık tasarımlar
    aynı eşikte durduğumuz insanlar
    bazen ayrı sokaklara çıkar.
    gözleri bağlı geçtik şimdiki zamanları
    bağı çözülmüş gözler geriye baktığında
    anlar anlamı bilinmeden, değeri verilmeden yaşananları
    yok mudur herkesin hayatında
    bir kaç yitik sayfa, birkaç zaman parçası
    işte onlar toparlanır bir gün
    çıkar yol ağzında karşınıza
    tutuklar bizi anılar, sorgular, geçen zaman
    bir intikam gibi bulur yerini!!!
    filmlerde kopukluk sandığımız boşluklar
    her seferinde yanından geçtiniz,
    görmemiştiniz çünkü derinde
    unuttunuz zamanın ellerini. yalnız perdede yaşanır
    iki saate sığdırılan hayatlar.
    oysa ayrıntıların bilgisine sahip oldukça,
    açar bize sırlarını hayat
    bölünüp parçalanmış ilişkileri kimlikler, serüvenler
    herşey yerleşir yerli yerine
    anlaşılır olur
    bir zamanlar anlamadan seyrettiğimiz filmler.
    beyaz perdenin iki boyutlu kareleri
    dağılır sokağın prizmasında
    aldanışlar, ihanetler, yanılgılar
    yani melodramı hazırlayan bütün tuzaklar
    oysa pusuda!
    yaşamın omurgası dağılmış kurgusunda
    kırılır som hayaller,
    kırılır yüreği bütün tutan fanus
    kör filmlerden kalma gözlerimiz
    alışır çiğ ışığa
    bir zamanlar başka türlü çarpan kalbimiz
    salonların delinmiş karanlığında
    çürümüş koza
    değerinden eksiğine bozdurulmuş düşlerden
    yalnızca bir dövme gül kalır geriye
    dağılmış parçalarını arar
    bir geçmiş zaman tanımı olan
    bütünlüğümüz
    bozgunlarla sağlamlaşır
    ütopya kalesi
    dağılmış parçaları bütünler,
    yeni zamanların gümrüğünde
    yol ayrımını doğru bilenler
    hiçbir aşk ve macera tanrısı
    yola çıktığı gibi dönmez geriye
    kabuk bağlar yüzümüzdeki gölgeler
    unutarak ve vedalaşarak geçilen durakların
    birinde inmemiz gerekir
    bindiğimiz düşlerden!
    hayat belki başka biri yapar bizi
    bir melodram öğesi olarak
    umudun da, umutsuzluğun da aşıldığı
    o altın dengede
    biliriz içimizdeki avdan yorgun dönen akşamlar
    ne kadar bütünlese de
    parçalar...

    murathan mungan
  • ferit edgü'nün çığlık adlı kitabında bulunan, yarım bıraktığı metinlerden oluşan bölümün adıdır. parçalar'da yer alan dokuz farklı öykünün bitiminde, edgü "bu metinlerin istendiği şekilde kullanılabileceğini, hiçbir şekilde telif talep edilmeyeceğini" belirtiyor.

    ve baran güzel bu işe el atıp dokuz yazarla görüştü. dedaluskitap'tan çıkacak olan "parçalar" isimli kitapta, dokuz öykü, dokuz farklı yazar tarafından tamamlanarak, uyarlanarak hazırlandı.

    yazarların isimleri;

    okan çil, hakan bıçakcı, sedat demir, kerem ışık, pelin buzluk, melida tüzünoğlu, bahadır cüneyt yalçın, emirhan burak aydın ve mevsim yenice...

    kitap önümüzdeki haftalarda kitabevlerinde olacakmış... benden söylemesi...
  • kişilik yapılanmaaynı anda hem içiçe matruşka veya lahana (yaprakları) biçiminde, hem de mozayik; birbirine uyan ve uymayan parçalar yanyanalığı, hatta hatta barsak içeriği gibi. (bkz: kişilik/@ibisile)

    kaya başında pir sultan abdal sazını parçalar gibi ayrılık. kızımınayrılmış anababa çocuğu bakışları geçeli tam birkaç yıl oluyordu ki ayrılışımızı öğrendi. onun suratındaki boşanmışların çocuğu bakışı artık babasına devrolundu, babası öyle bakacak.

    (bkz: parça/@ibisile), parçalayanlar
    (bkz: parçalamak/@ibisile)
    (bkz: ayırıcı)
  • alba ve ravend'in (yanlışım yoksa) ilk iş birliği. tamam ravend'in kısmı da güzel de alba'nın gerek verse'ü gerek nakarat okuyuşu insanı o boşluğa kolayca sürüklüyo.

    "belki de sevgi gerçek ama aşk yalan
    kalbimi harcar gerçek ve de parçalar"
hesabın var mı? giriş yap