• insanın da "paradigm shift" dönemlari vardır.belli bir dönemde ve iç kanırtan sancılarla oluşturulan dünya görüşünün duvara tosladığı anlarda(ergenlik sonu,orta yaş,yenilmiş büyük bir kazığın hemen sonrası) kişi kendini yeniden aynı bunalım içinde bulur.bir önceki paradigme yüzünden ouşan hayati problemler bu paradigmanın verileriyle aşılamayınca kişinin kabuk değiştirme zorunluluğu başlar.olgunlaşma adına atılım dönemleri olarak kabul edilebilecek bu dönemler toplumun diğer bireyleri tarafından kişinin gösterdiği depresif tavırlar nedeniyle bir yanlışlık sonucu "x'in kötü günleri olarak adlandırılır.böyle dönemlerde uzun yürüyüşler,dostoyevski ve rachmaninoff iyi gelir.
  • dilimize "paradigma değişimi” ya da “paradigma kayması” seklinde cevrilebilecek enfes bir felsefi kavram. beklenilenin aksine boganin matadoru sislemesi bir paradigm shift'tir. yine, sept 11 olayinin batili insanin zihninde olaylara bakis acisinda yarattigi degisim bir paradigm shift'tir.
  • 1970lerde gideon toury ceviribilimde paradigm shifte yol acmistir.kendisini kutluyoruz...
  • paradigma kayması, tarihin belirli bir kesitinde insanların gerçek addettiği ve dünyaya bakışlarını şekillendiren düşüncelerden birinin yıkılıp yerine bir başkasının gelmesidir. bilimin birikimli olmadığını (bkz: birikimli bilim) kesikli, devrimci bir süreç oldugunu ima eder - hatta söyler. buna göre galileo ve decartes, aristoteles'nun fikirlerinin üzerine yerleşmemiş onu yıkıp tahtına kurulmuşlardır. aristoteles galiloe'nun devrinde geçerli olmayan bir paradigmanın temsilcilidir. aynı durum newton-einstein ikilisi için de geçerlidir; belirli sorunlara çözüm olabilmiş bir paradigma, bilginin ve bilgiyi testetme imkanının genişlemesi ile bir yerlerde tıkanıp da kimi sorunlara çözüm bulamayınca yerine yenisi "kaydırılır".
    (bkz: bilimsel bilginin olusum süreci)

    bu kaydırmanın tamamıyla ampirik olmadığını, paradigmaların birbirleri ile kıyaslanmasında hiç bir evrensel ölçüt bulunamayacağı için tercihin kısmen bir uzlaşma oldugunu düşünenler de var. (bkz: konvensiyonalizm)
  • eğitim bilimlerinde olduğu iddia edilen paradigma kayması örnekleri için:

    davranışçılık* -> bilişselcilik* -> yapılandırmacılık*
  • yumurtanin tavuktan, tavugun da yumurtadan cikmasidir.
  • etkisi kısaca "lan!?" şeklinde özetlenebilecek durumdur.
  • dbc pierre'in vernon god little'inda lally vernon'a şöyle açiklar paradigm shift'i:
    l: you see a man with his hand up your granny's ass. what do you think ?
    v: bastard.
    l: right. then you learn a deadly bug crawled up there, and the man has in fact put aside his disgust to save granny. what do you think now?
    v: hero.
    l: there you go, a paradigm shift. the action doesn't change - the information you use to judge it does. you were ready to crucify the guy because you didn't have the facts. now you want to shake his hand.
    v: i don't think so.
  • olayin ayni kaldigi ama bakis acisinin degistigi durumda olan seye verilen adin paradigma degisimi oldugu goz onune alindiginda soyle bir ornekle de basite indirgenebilir kavramdir.

    xx1 ve xy2 arkadastirlar. xx1 kisi, xy1 kisisiyle beraberken, xy2 kisisini xx2 adli sevgilisini operken gorur ve ic ceker*** "xx2'nin yerinde olmak vardi... aaahhh" seklinde.

    araya zaman girer olaylar gelisir... xx1 kisisi xy1 kisisiyle, xy2 kisisi xx2 kisisiyle ayrilmistir. kader aglarini ormustur ve xx1 ve xy2 biraraya gelmis ancak maalesef bu iliski de yurumemistir.

    simdi bir baska ortamda, xx1 kisisi xy3 kisisiyle beraberken, xy2 kisisinin xx3 kisisini* optugunde vererecegi tepki, ilk seferki kadar sakin ve yari gulumser bir tepki olmak yerine yerlere yatip tepinerek aglamak, mekani terketmek, xx3un sacini basini yolmak gibi cesitli siddetsel noktalara varacaktir.

    ilk olay ve ikinci olay arasinda bir fark yoktur. araya bir aidiyet olgusu girmis, roller, duruslar ve olaya bakis acisi degismistir sadece*
hesabın var mı? giriş yap