800 entry daha
  • param parça.

    [karnım önümde bir dağ gibi uzanıyordu ve batıl inançlı davranarak, gözlerimi kapadım ki içeriden hissedip görebileyim --- ted bana normal olduğunu söylemeden bebeği görmekten korkuyordum. ıkındım. "çok iyi ıkınıyorsun, şimdiye kadar gördüklerimin en iyisi." çok gururlandım. (...) gözlerimi sımsıkı kapadım ve bu kara gücün* beynimi tamamen yok edip beni ele geçirdiğini duyumsuyordum. beni ikiye yarıp delip geçeceğine, beni kanlı parçalar halinde bırakacağına dair müthiş bir korku duyuyordum ama kendime engel olamıyordum, bu acı benim için çok fazlaydı. (...)

    kafamı kaldırdım ve baktım: "beni parçalara mı ayırdı?" içimden çıkıp giden bütün o gücün ardından paramparça ve kanlar içinde olmalıydım. "tek bir sıyrık bile yok," dedi hemşire d. inanamıyordum buna. kafamı kaldırdım ve ilk oğlum, nicholas farrar hughes'u gördüm, benden bir adım ötedeki yatağın üzerinde mavi ve pırıl pırıldı, çatık, kapkara kaşlarla ve tuhaf biçimde asık, aksi bir suratla bana bakıyordu, gözlerinin etrafında öfkeli kırışıklıklar vardı, testisleri ve penisi bir totem heykeli olarak oyulmuşçasına masmavi ve iriydi.] sylvia plath - the journals of sylvia plath

    "gerçek şu ki tapındığımız en kutsal şey kokumuzdur. tüm sıkıntılarımızın kökünde iyisiyle kötüsüyle bir sürü yıl boyunca hep jean, pierre, gaston olarak kalmak zorunda oluşumuz yatıyor. şu bizim bedenimiz, yani o kıpır kıpır, sıradan moleküller sayesinde tanınmaz hale gelen nesne, bu rezil sürüp gitme maskaralığına karşı hep isyanları oynamaktadır. moleküllerimizin, bu yavrucakların tek arzusu, bir an önce, evrene dağılıp ortadan kaybolmaktır! sonsuzluğun boynuzladığı "bizler" olmakla yetinmek onlara acı veriyor. biraz cesaretimiz olsa paramparça olurduk, günden güne bunun eşiğinden döneriz." louis-ferdinand celine - voyage au bout de la nuit

    (ilk giri tarihi: 6.7.2017)

    (bkz: perperişan/@/ibisile), pellim perişan
    (bkz: parça pinçik), parça parça
    (bkz: hurdahaş)
    (bkz: bölük pörçük)
    (bkz: orça porça)
80 entry daha
hesabın var mı? giriş yap