*

  • endi ve pol'ün pol'ü.
  • simdilerde jingle'ci abilerden biri oldu
  • geçtiğimiz aylarda cnn türk'te her evde bir haber var'ın konuğu ve konusu olmuş ingiliz müzisyen. öğrendiğimize göre bir türk'le evlenmiş ve vatandaşlık almış. hatta ismini bile türkçe olarak değiştirmiş.

    doksanlı yıllarda ortağı abdy clayburn ile de bir albüm çıkarmışlardı. albüm pek başarılı değildi ama crossroads ve saat dört yoksun albümlerinde livaneli'ye müzikal anlamda verdikleri destek yadsınamazdı.
  • gene wilder 'a benzeyen müzisyen.
  • elinde gitarı, üzerinde kiltiyle paul memleket yollarını kendine yoldaş eyledi. kasabalarda köylerde kahvelere, meskenlere daldı, kendini hiç yadırgatmadı. bu iletişim becerisinin bir okulu, bir enstitüsü mü var arkadaş? var da benden mi gizliyorsunuz, deyin hele neredeyse ben de varam, ilim irfan öğrenem orda. tebrik ediyorum başarısını.

    haberturk'taki "müzik ve yol" en sıkı takip ettiğim programlar içerisinde, bir dezavantajı var o da tam başladı dediğin bir anda bitiyor olması. neden bu kadar kısa? ha bir de şu var; paul iyi niyetli, mutlaka çıkarılan yerel sanatçıların müzikal yeteneklerini de seçecek bir birikimi vardır. bir şey diyemem. ama yine de bazen cılk tipler "yörenin en tanınmışı" olarak çıkabiliyor, buna dikkat edilmeli, paul kardeşe bu seçimde gereken destek sağlanmalı.

    ayrıca kankasıyla yaptıkları şu şarkıyı (klipleri de memleket temalı olmuş- bugünlerinin habercisi gibi) ne severdim bir zamanlar:

    http://www.youtube.com/watch?v=0vtxmbujo8i
  • bağlama'ya sarmıştır.
    uzun ince bir yoldayım performansı
    http://www.youtube.com/…er_embedded&v=79woiortwdu#!
    gayet başarılı.
  • mamoş ve hey onbeşli türkülerini eşsiz yorumlayan,programı müzik ve yol'un jeneriğinden içeriğine kadar her yerinde türkiye'yi anlatmaktaki başarısı tartışılmaz müzisyen.
  • habertürk'de yapmış olduğu müzik ve yol programında bir defasında; while my guitar gently weeps şarkısını söylemişti ki, o gün bu gündür bu adamı ben izliyorum. denk gelivermiştim, iyi ki de gelivermişim.
  • müzik ve yol programında diyar diyar gezen adam. zaten biz türklerde bir yabancının türkçe öğrenmesi, bizden biri gibi olmadı hep o kişiye sonsuz sevgi ve saygıyı beraberinde getirmiştir. paul için de bende öyle oldu. mümkün olduğunca programlarını izlemeye çalışıyorum. ayrıca gitar çalması çok başka bu adamın. sanki 2-3 gitarın yaptığını yapıyor tek başına. coverlarını beğenerek takip ediyoruz reis.

    http://www.youtube.com/…v=xxrykgjaqo8&feature=share

    ve ilk dinleyişte aşık olunan şarkılara bir yenisini ekledi benim için. hala daha önce kim söylediğini bulamasam da;
    don't fade away

    bir videosundan başlayın hepsini izleyip en son songül karlı'dan çıkmazsanız ben birşey bilmiyorum.
  • yıllardır türkiye'de yaşayan iskoç asıllı ingiliz müzikolog, gitarist. ekürisi endi ile (andy clayburn) birlikte şarkılar söylerlerdi. şimdilerde habertük'te müzik ve yol isimli bir program yapmakta.

    o değil de, ben bu adamları seviyorum kardeşim. çünkü müziğin beşiği olan memleketlerinde albüm yapacaklarına, en kötü ihtimalle ingiliz barlarında pink floyd vs. parçaları çalacaklarına, eşyanın doğası gereği batılı işler yapacaklarına gelmiş bizim insanımızı, müziğimizi dert edinmişler. özellikle paul türkçeyi gayet akıcı öğrendi, (alex hala bilmiyor mesela) yollara düştü anadolu'yu, karadeniz'i geziyor. bizim saklı kalmış ya da az hatırlanır ezgilerimizi bizimkilerden daha çok sahipleniyor (destekliyor anlamında) oturmuş bağlamacı erkan ile sipil dağında kırık zeybek çalıyor. bu görüntü herşeye değer. siyasetin, paranın, dinin borderlarının ayıramadığı hümanizm budur.

    ayrıca adam saz çalıyor be aga!

    sipil'de kırık zeybek
    kazım koyuncu - denizde karartı var

    edit: az evvel manisa sipil dağında yaptığı finalde, bağlama üstadı erkan ile the moody blues - nights in white satin çaldılar. ama ne düet. alel acele kayıt yaptım, paul yayınlar nasıl olsa. şimdilik elimizde bu var.
hesabın var mı? giriş yap