paul wardingham

• klavye ve davullar dahil her şeyi kendisinin yazdığı 2011 çıkışlı assimilate regenerate albümü fena olmayan gitaristtir. rahatlıkla kaliteli bir metal grubunda çalabilecek teknik kapasiteye sahip, müthiş melodik çalıp, hem de yaratıcı rifler yazabilen shredder bir abimizdir. arada sırada endüstriyel synth’lerle de desteklenen albümün genel sound’unda futuristik öğeler bulunmakla birlikte scar symmetry grubunun etkisi kendini belli eder. 7 telli gitar kullanımı ve djent rifler, havada uçuşan sweep picking’ler, tapping’ler, sololardaki inanılmaz sürat, yüksek hızda metronom kullanımı gibi belirgin özelliklerin yanı sıra dikkatlice bakıldığında, paul'un sağ el yüzük parmağıyla tapping yaptığı da görülebilir. bir kaç şarkı dinlendiğinde gitaristin çalım tarzı keyif verir, ama abimiz fazla at koşturduğu için sonrasında biraz sıkılabilirsiniz.
  
  orbital decay şarkısı şahanedir misal: https://www.youtube.com/watch?v=gmve_5ucgb8
  keza fields of utopia da pek güzeldir: https://www.youtube.com/watch?v=4djldoeoeka
  ghost in the machine'i de paylaşayım: https://www.youtube.com/watch?v=biwjjppfbcu
• bu adamın müziğini kadıköy tayfa gibi "çok iyi shredder abi ya" "8 tellide acayip (bkz: palm mute) yapıyor" "diliyle tapping yapıyor" gibi yorumlamak yerine müzikal serüveninde karşılaştığı (bkz: blues) ve (bkz: jazz fusion) gibi unsurların yaptığı tüm müziklerin istisnasız eşsiz ve harika oluşunun bizzat sebebi ve temeli olduğunu görebiliyoruz.
  
  distortion effect gitarda 7'li 9'lu ve 11'li akorları ekleyince clean soundda duyulduğu gibi harmonikler duyulmadığı için adam synthesizer ile bu sorunu çözüyor ve bildiğin jazz armonisi ile harika shredding yapıyor. müziğinde sık sık ölçü değişimi, senkoplar ve karmaşık ritimler zaten imzası gibi bir şey.
  
  adam yapılacabilecek en zor müziği yapıyor diyebiliriz. inanılmaz ustalık ve deha gerektiren eserlerin yaratıcısı. tabii ki popüler kültürün benimseyebileceği şey olabilir mi? pek sanmıyorum. popüler müzik neredeyse metronomdan hallince basit kickler ve autotune ile söylenmiş içi boş şarkılardan oluştuğu için dönemin kulakları bu adamın müziğini dinleyip algılayabilir gibi gelmiyor.