pay
-
bir butunun esit parcalarindan her biri..
-
kesirlerde butunden, esit parcalardan kacinin alindigini gosteren sayi..
-
ingilizcede odemek.
-
kesirlerde bolunen sayi
-
ingilizcesi pie olan meyveli turta
-
(bkz: kar payı)
-
bir ozdemir asaf siiri;
" ben piril piril bir gemiydim eskiden.
inanirdim saadetli yolculuklara.
adalar var zannederdim gunesli, mavi, dertsiz.
butun hizimla kosardim dalgalara.
o zaman beni gorseydiniz.
ben piril piril bir gemiydim eskiden.
beni o zaman gorseydiniz
siz de gelirdiniz pesimden.
ama simdi su aksam saatinde
son liman kendim, bu dondugum,
bilmis, bulmus, anlamis.
hatirimda, bir vakitler guldugum.
yoluna can serdigim o kacis.
simdi, su aksam saatinde
donuyorum gormus. gecirmis, atlatmis,
denizlerin doymayan sahilinde. " -
türkçede azar. (bkz: pay per view)
-
(bkz: payday)
-
dünya kaçtı gözüme adlı kitabında yer alan özdemir asaf şiiri.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap