*

  • pekcok gazetenin pazar gunleri cikardigi eglencelik ek. bulmaca, cinsellik, saglik, zart zurt.
  • artan şey sadece atık miktarı değil aynı zamanda sağa sola ve özellikle açık renk kumaşlara, koltuklara vs. bulaşan iğrenç 38. kalite mürekkeptir. is gibi mübarek.
  • kadınlardan ve onlarla konuşma zahmetinden kaçabilmek için, medya ile erkekler arasında icat edilmiş şey. oldukça planlı bir şekilde davranılarak, pazar kahvaltıları gibi nadide yakalanacak konuşma fırsatlarını, sabote etmek için üretirler. her hafta aldığınızda, görürsünüz ki, daha da çok artarak gazetelere eklenirler. yoksa, niçin bu kadar çok erkek, her pazar sabahı okur yazar olduklarını birden bire hatırlarki...
    (bkz: hanım çay koy)
    (bkz: ilginç bir haber okuyorumda)
  • birçok ana gazetenin dönüştüğü haldir. köşe yazarlarıysa tuz biber ekiyor.

    http://duygununyeri.com/…ar-yazisi-igrenc-biseydir/
  • tercümân-ı ahvâl'in, tercümân-ı hakîkat'in ya da tasvir-i efkâr'ın falan pazar eki verdiğini düşünebilir misiniz? elbette hayır, çünkü 1950'lere kadar böyle bir fikir yok. ne zaman ki marshall planı, nato falan derken okyanus ötesi ile yakınlaşma başlıyor, o yakınlaşma çok geçmeden gazetelere de sirayet ediyor ve amerika'da sunday supplement, sunday magazine adıyla yayımlanan ve eğlencelik haberler, komik resimler, fotoğraflar, bilmece ve bulmacaların yer aldığı hafif ekler, türkiye'deki gazetelere 1950'lerin ortalarından itibaren "pazar ilavesi" adıyla sıçrıyor:

    hürriyet'in pazar ilavesi. görsel
    cumhuriyet'in pazar ilavesi görsel
    yeni sabah'ın pazar ilavesi görsel

    60'lardan itibaren pazar ilavesi, dildeki ingilizceleşmeyle birlikte pazar extraya, ekstraya falan dönüşüyor:
    hürriyet extra görsel
    günaydın ekstra görsel

    80'lerde türkçeye dönülüp "x gazetesi pazar eki"ne ve 90'lardan itibaren ise "x gazetesi pazar"a geçiş yapılmış.

    benim nazarımdaki en şahane pazar ekleri ise yeniyüzyıl gazetesinin cafe pazar'ı, radikal gazetesinin radikal iki'si ve taraf gazetesinin taraf pazar'ı idi. okumadığımda kendimi eksik hissettiğim, okudukça politikleştiğimi zannettiğim, bulmak için deli danalar gibi gazeteci gazeteci dolaştığım suya tirit politik yazılarıyla az kafamı sikmediler hani. şimdi düşününce insan farkediyor ki "koç gibiydi süleyman", "nasıl kadın oldum", "ilk sevgilim bir türk genciydi" diyen günaydın ekstra, bu bahsettiklerime kıyasla çok daha samimi ve de politikmiş meğer. en azından niyet belli: elizabeth!
hesabın var mı? giriş yap