• kahneman ve riis, 2005'te yazdıkları kitap bölümünde peak/end rule kavramını yaşayan benlik (the experiencing self) ile hatırlayan benlik (the remembering self) arasındaki farkı ortaya koymak için kullanıyor.

    buna göre yaşayan benlik olayları kendi deneyimlerken, hatırlayan benlik daha önce yaşadığı olayları hafızasına tekrar çağırmaktadır. olayların hatırlanmasında ise bellek bazı hatalar yapabiliyor. mesela başlığın ilk entrisinde anlatılan soğuk su deneyi. başka bir kaynaktan benzer örnek de kadınların doğum deneyimlerini nasıl hatırladıkları. doğum deneyiminde tüm sürecin nasıl geçtiğinden ziyade sonunun nasıl olduğu bu hatıraların şekillenmesinde ve nasıl değerlendirildiği üzerinde daha önemli rol oynuyormuş.

    bazen süreç içinde çektiğimiz sıkıntıları unutuyoruz unutuyoruz da ama onun sonunda şöyle iyi bir şey olmuştu deyip kendimizi benzer sıkıntıların içine tekrar atıyoruz ya işte o hatırlayan benliğin bize küçük bir oyunu.* ve yukarıda bahsedilen deneylere göre bu oyun sadece sonu iyi biten hikayelerde değil, sürece göre daha az kötü biten hikayelerde de karşımıza çıkıyor.
  • anlatıcı benlik tarafından kullanılan, bir anının nasıl hatırlanacağını söyleyen kuraldır. acı ya da keyif verici bir tecrübeyi tanımlarken, süreç boyunca hissedilen en yüksek duygu ve son yaşanan hislerin ortalaması alınır. anlatıcı benlik sürecin tamamıyla değil, bu ortalamayla anıları hatırlar ve anlatır.
  • türkçe anlamı doruk son kuralıdır.

    bir tecrübe yaşarken onun hakkındaki tüm hissetikleriniz sonunda ne hissettiğinize bağlıdır. izin süren sıkıcı bir sürecin sonunda tatmin edici sonuç alıyorsanız veya deneyiminiz hazla sonlanıyorsa tüm süreci puanlamanız istendiğinde göreceli olarak yüksek puan verme eğiliminde olursunuz.

    seçim öncesi vatandaşa yapılan jestler, vaatler, rüşvet niteliğindeki ayartmalar, kötü tecrübeleri gölgelemek içindir.

    diğer yandan eğlendiğiniz veya zevk aldığınız bir etkinliği doruk noktasında (tadında) bırakırsanız, sonraki dönem olumlu hisleriniz daha da artacaktır.

    bilişsel zaaf ve işleyişimizi bilmek yaşam kalitemizi arttırır. yeni benlik kuramına göre ki eskisinin pabucu dama atılmıyor; benlik, tecrübe eden ve anlatıcı (narrative) olarak ikiye ayrılıyor. bu mekanizma sonucu anılar, tarafımızdan hissi bakımdan farklı değerlendiriliyor. haz odaklı canlılar olduğumuz malum.

    diğer yandan acı verici deneyimlerde anlatıcı benlik devreye girerek olayları olduğundan daha olumsuz hissetmemize neden oluyor. burada mutluluk arayışı üzerinden bir çıkarım yapacak olursak, nostalji ile bir bağlantı kurabiliriz. anlatıcı benlik geçmişte daha mutlu ve huzurlu olduğunuzu hissetirebilir. burada olumlu hislerin dozunun bile önemi olmayabilir. diğer yandan geleceğe endeksli mutluluk algısı beklentilere bağlıdır. bu noktada elbette dozaj beklenti yükseşdikçe artacak tatmin seviyesi düşecektir.

    acı verici deneyimler maruz kalınan zamana bakılmaksızın o ana ilişkin tecrübeye olumsuz damga vuruyor, anlatıcı benlik tecrübe eden benliğe baskın geliyor. elbette örneğin 2 dakikalık acı eşiği puanı ile yaşanan deneyim, bir dakikalık acı puanı ile yaşanan yaşanan deneyimden daha kötüdür fakat 1 dakikalık daha yüksek puanlı acı verici deneyim 2 dakikalık daha düşük acı verici deneyimdrn daha kötü olarak hatırlanıyor. zaman, anılar söz konusu olduğunda yine göreceli bir kavram olarak karşımıza çıkıyor.

    anılar karar verme sürecinde çok etkili olduğu için ve biz de sürekli olarak acı deneyiminden kaçmaya meyilli olduğumuz için ofak nokta olumsuzluklar olacaktır. toplam deneyim söz konusu olduğunda anlatıcı benlik bizi olumsuz yönde etkileyecektir. olumsuz deneyimler anlatıcı benliğin yanılgısı ile anımsanır.

    karar alma aşamasında zihnimizin sahip olduğu bu bug, irade ve kararlarımızın güvenirliliğini sorgulama gerekliliğini ortaya koyan bir kaç gerçeklikten bir tanesi. zeka, rasyonellikle bağdaşan bir durum değil.
hesabın var mı? giriş yap