• yılda en az bir kez (genelde bahar temizliği ile beraber), evdeki kalorifer ve sigara faktörlerine bağlı olarak iki kez yapılması farzdır. anneler genelde "evladım perdeleri yıkadım hadi bi asıver" şeklinde yaklaştıklarından ve her ne hikmetse bunu siz duş aldıktan hemen sonra söylediklerinden herkes bu işten nefret eder. tertemiz olmuşluğunuz o perdeleri asarken ter içinde kalmanızla mahvolur.

    sonra gun gelir evlenirsiniz ve bu perdeleri yıkayan siz oluverirsiniz. kocanız da zamanında annesiyle benzer bir durum yaşadığından tıpkı sizin gibi bu atraksiyondan nefret eder.

    unutulmaması gereken bir şey vardır ki o perde yıkandıktan sonra, "yuh abi amma kirliymiş meğer perdeler " demeyen yoktur. hele bir de o perdeler evi misler gibi kokutur ki ohh yani.
  • birazdan perde asmak eyleminin gerçekleşeceğinden ötürü evden kaçıp olayları beybabanıza bırakma sinyaliniz
  • perdeler yıkanırken gelişigüzel bir şekilde makineye tıkılmamalıdır. düzgün bir şekilde katlanıp makineye koyulmalıdır. bu şekilde yıkandıklarında buruş buruş olmazlar.

    ayrıca ön yıkama programı mutlaka kullanılmalıdır, yoksa perdeler iyi temizlenmezler.

    bir de, yine buruşmamaları için sıkma programında en düşük devir kullanılmalıdır. perdeler makineden çıkarılıp direk olarak kornişe asılır. ütü yapılmaz.
  • bekar evlerinde 5 yilda bir kere filan olmadi hic yapilmayan sey...
  • küçük bir sahnede perdeyi de oyunun içine alıp mekandan tasarruf etmek için parları perdeye çevirip ışıkla yıkamak.. bu sayede perdenin rengini değiştirebilir ve ışıkları tıpkı bir fondöten gibi kullanabilirsiniz.
  • evi temiz gösteren iki eylemden biridir. eylem, evet. diğeri de tuvalet aynasını silmek. bembeyaz, pambıh gibi oluyor perdeler. eve güneş giriyor. daha önceleri perdeler o kadar siyahtı ki güneş eve girerken sanki filtreden geçiyormuş gibi oluyordu. simsiyah, kapkaranlık. tabi bir de perde asma eylemi var. evet, eylem. onun için ev arkadaşlarınızı uzun boylu seçme konusunda dikkat edin. bizim ki gibi düşük boy ortalamalı bir ev ahalisine sahip olursanız, içinizden birinin kolunu, omzunu ve boynunu feda etmesi gerekmektedir. çok ağrıyor ulan!
  • 2 gün süren ve hiçbi insanın dokunmadığı yerleri bile temizlemeyi amaçlayan, korkunç, mevsim değişikliği yüzünden oluşmuş temizlik günlerinin ana bölümlerinden birini oluşturur.asıl o 2 sefil gün-ki onlar ayrı bi entryliktir- geçtikten sonra dayanılmaz olan, evdeki her odanın kokusudur.iğrenç kokar.mideniz kalkar.bilgisayarda oturamazsınız kokudan, salonda oturamazsınız lanet edersiniz temizliğe, anneye mutlu musun şimdi bakışı atarsınız..lakin korkmayın geçicidir.sadece rahatça bilgisayar oynamak için yada bi odada oturmak için güzelce giyinip bütün pencereleri açmanız gerekmektedir.bu yüzdende koku kalıcı hasar bırakmaz ama hastalanma olasılığı hayli yüksektir.tek sorun soğuktan artık kıpkırmızı olmuş ve sızlayan buruna yapıcak bişey bulamamaktır.onuda artık 5 dakikada bir elleri yüze "amin" şeklinde kapayıp içine biraz üfleyerek çözebilirsiniz.hadi kolay gelsin.
  • o lanet uzun kornişten önce o perdeye dikili küçük zımbırtıları çekmek suretiyle (kısmen çok daha kolay olan bir eylem bu) perdeyi alıp makinede paklama evresi lakin işin çok daha zorlu ve yorucu kısmı ise o küçük zımbırtıları kornişe yerleştirirkenki kas ağrısının fevkaladenin fevkinde bir acı vermesi olgusu.

    not: boyum gerektiğinden bir kaç tık daha ve daha uzun.
  • yıkanan perdeleri ütülemekle uğraşmayın, hafif yaşken asın ve bekleyin. göreceksiniz, onlar kendilerini ütüleyebilme özelliğine sahiptirler.

    -yıkanan perdeleri asmaya severim çünkü eylemin bedeli bana elli liraya patlıyor, yani patlıyor derken kazandığım parayı çatır çatır eziyorum, çok kazandırmıyor tabi, senede en az bir iki, hadi bilemedin üç seferden 50*3=150 lira arası bir şey, tabi bunun taksim taksim olması da cabası, bu meslek değil yaptığınız güzelliğin güzellik olarak dönüşüdür, meslek haline getirmeyin aç kalırsınız.

    dünyayı güzellik kurtaracak ve yıkanan bir perdeyi asmak ile başlayacak her şey.
    -no one nobody
    (nereden mi esinlendim; "dünyayı güzellik kurtaracak" dostoyevski'nin budalası'nda, "bir insanı sevmekle başlayacak her şey" ise sait faik abasıyanık'ın alemdağ'ında var bir yılan adlı öyküsünde geçer. öyküsünde geçtiği kısım ise şu şekildedir; " yalnızlık dünyayı doldurmuş. sevmek, bir insanı sevmekle başlar her şey. burada her şey bir insanı sevmekle bitiyor.")
    unutmayın; dünyayı güzellik kurtaracak...
  • perde yıkamak denilince aklıma çocukluğum geliyor.
    ilkokulda her hafta sırayla perde ve sıra örtülerini evlerimize götürür yıkardık.
    bunları nasıl kuruturduk onu hatırlamıyorum tabii.
    ne güzel günlerdi.
    dert yok tasa yok.
    saftık, temizdik , çocuktuk.
    özlemişim.
hesabın var mı? giriş yap