33 entry daha
  • yönetmenliğini ela alyamaç'ın yaptığı 2008 yapımı bir fantastik/romantik drama.

    filmin başrolünde ise, deniz adında (ve nedense görüntüsü itibariyle şaşırtıcı bir derecede amelie‘yi andıran) bir karakter (ipek değer) var. filmin konusu ise gayet basit: deniz’in ev arkadaşı emre, geçirdiği kalp krizinin ardından komaya girer. deniz de, ona yardımcı olma adına elinden bir şey gelmediğinden, (dilek tutma ayarında bir tür batıl inançtan hareketle) peri bacalarına gider ve oradan sihirli “peri tozu” getirerek arkadaşının odasına serper. fakat bu yöntem (en azından başlangıçta) işe yaramaz. ancak deniz, bu yolculuk esnasında yakınlaştığı birine aşık olacak ve aşık olduğu bu kişi de deniz’in arkadaşını iyileştirme çabalarına iştirak edecektir.

    peri tozu ile ilgili pek çok şey söylenebilir. ama benim ilgimi daha çok filmin sadece beyaz türklerden ibaret olan dünyası çekti. filmin senaristi herhangi bir sıradan anadolu insanını filme dahil ederek hakim olan masalsı anlatıyı bozmak istememiş olmalı! bunun ötesinde, filmin içerisindeki pek çok öğenin hakim beyaz türk konseptinin masalsı kurgusuna karşılık geldiği de söylenebilir. mesela deniz, emre ile aynı evde yaşamaktadır. ama aralarında kesinlikle arkadaşlığın ötesinde herhangi bir ilişki yoktur. ancak bu, batıda sıklıkla karşımıza çıkan türden soğuk bir "roommate" ilişkisi de değildir. deniz ve emre, evde cinsellik haricinde herşeyi birlikte yaşamaktadırlar. bir başka deyişle, bir yandan karşı cins ile çok yakın ama arkadaşça bir ilişki kurmayı olağanlaştırarak "ilerici" bir tablo çizen film, diğer yandan da cinselliği sıfırlamak suretiyle aslında farklı türden bir tabunun esiri durumuna geldiğinin farkında değil gibidir.

    beyaz türk kurgusuna karşılık gelen öğeler arasında, peri tozunu emre’nin odasına serptikten sonra sonuç alamadığını gören deniz’in çaresizce, "başka da ne yapılır bilemiyorum ki…" gibi sözler sarf etmesi de sayılabilir. böyle anlarda pek çok batılı filmde en seküler ağızlardan bile duymaya alışkın olduğumuz, "tanrım, eğer gerçekten varsan lütfen yardım et" gibi cümleler bile aklına gelmemektir deniz'in. yani bir batıl inançtan hareketle bir tutam toz için peri bacalarına giden deniz, başka ne yapılabilir bilememekte ve böylelikle aslında sadece senaristin değil, türk toplumsal dönüşüm projesi’nin kendisine biçtiği rolü de oynamaktadır.

    film hakkında daha detaylı bilgi için bkz.: http://www.peritozufilm.com/

    tema:
    (bkz: popüler kültür /@derinsular)
5 entry daha
hesabın var mı? giriş yap