petrolhead

• top gear'da sıkça geçen bir tabirdir. araba meraklılarına, kafayı arabalarla/arabalarıyla bozan kişilere hitaben kullanılır.
• facebook'da bulunan en güzel uygulama,süper bir duygu lan o arabalara sahip olmak.(bkz: deli)
• yeni bir yazar. eğitim şart mottosuyla yola çıkmış sanırım.
• (bkz: araba manyağı)
• (bkz: araba sevdası)
  henüz preorder'da olan, isminin hakkını vereceğini düşündüğüm mobil oyun. oyun içi görseller de paylaşılmış hiç fena durmuyor.
• yani ben,nasilmi:kendinizden cok arabayi dusunuyorsaniz,parkettiginizde arkanizi donup 72 kere bakiyorsaniz,yagmur yagdiginda akliniza ilk onu yikatmak geliyorsa,arkadasiniz arabadan indiginde kapiyi sert kapatinca ona sovuyorsaniz coktan benim gibi araba manyagı olmussunuzdur.bu arada yagmur yagiyor ama araba garajda,evlat usumuyor bile kiyamam.
• petrolhead olmak dilimize araba manyağı, araba hastası olarak çevrilebilir. bu kesinlikle ama kesinlikle araba markası modeli ezberlemek, bir iki fotoğrafına bakıp şöyle güzel böyle kötü demek değildir. cüzdanı şişkin olup en pahalı, en lüks arabayı alıp mahallede hava atmak da değildir. buna ek olarak rastgele bir arabayı alıp saçma sapan modifikasyon işlemlerinden geçirip bir bok biliyormuş gibi dolaşmak da değildir. günümüz camiasında ve geçmişte bunlardan oldukça fazla bulunmakta. bir iki çin malı parça takıp arabayı basıp kendini f1 pilotu zannedenlerde dolu ortalık.
  
  petrolhead olmanın birinci kuralı elinizdekinin kıymetini bilmektir, petrolhead araba seçmez, çünkü bütün arabalar hakkında az buçuk bilgisi vardır. bu bir lada 2104 olabilir, gülümseyen surat ford transit olabilir, basit bir kurye arabası bile olabilir, hatta ve hatta belediye otobüsü bile olabilir.
  
  dünyaya herkes eşit şartlar ile gelmiyor, kimisi multi milyoner bir ailenin üyesi, kimisi pakistan'da posta memurunun çocuğu, kimisi suya muhtaç, kimisi daha gün yüzü görmeden çile çekmeye başlamış oluyor. bu durumda, arabalara veya taşıtlara muazzam bir şekilde merakı olan şahısların muazzam arabaları olmayabilir. günümüz türkiyesi her ne kadar ekonomik yönden ağır şartlar altından geçse de, sokakta, trafikte, otoparklarda hatrı sayılır derecede oldukça muntazam araçlara rastlanmakta, buna belediye otobüsleri, şehirlerarası otobüs firmaları bile dahil. fakat afrika'da, pakistan'da ve diğer 3. dünya ülkelerinde hâlâ 1980 model peugeot 504'ler, 1982 model setra otobüsler kullanılmakta. bu tarz ülkelerde yaşayan insanların yapabilecekleri hiçbir şey bulunmamakta. fakat petrolhead olmanın şartlarından birisi de bu: ortam ne olursa olsun, şartlar ne olursa olsun içinde bulunduğunuz aracı koşulsuz sevmek. kimisi dişini tırnağına takar, oldukça güzel bir spor araba alır. fakat bazıları emekliliğine hâtta mezara girene dek çalışsa dahi ortalama bir spor aracı dahi alamaz. bu da petrolhead olmanın parayla bir ilgisi olmadığını gösterir.
  
  buna ek olarak petrolhead olmak araca saygı duymaktır, hor görmemektir, aileden bir parça gibi görmektir. araçlar fiziksel olarak bir yığın civata, saç metal ve madeni sıvılardan ibaret olarak gözükse de, insan da kemik ve etten oluşur. fakat hiçbir insan asla bir diğer insana benzemez. bu arabalar için de geçerlidir. bir arabayı iki avuç civata olarak görmek kesinlikle ters bir düşüncedir.
  
  aileden gördüğünüz aracı asla onu üzecek modifikasyonlara gitmemelisiniz, her arabanın bir amacı vardır, buna göre de sınırları vardır. bir aile arabasından f1 arabası çıkmaz, bu arabayı bu şekilde kullanamazsınız. her ne kadar bir modifikasyonu istese de, aracın değerine göre 40 kere düşünmelisiniz. bir elin parmaklarını geçmeyecek tonlarca araba var, bu arabalar dünya üzerinde bir miras gibiler, nasıl ki bazı lokasyonlar dünya miras listesine giriyor, bazı arabalar da böyledir. parayı basıp o arabayı alıp harabeye çeviremezsiniz.
  
  iki arabanın fotoğrafına bakıp karşılaştırıp "şu daha iyi" demek asla ama asla bir petrolhead'a yakışmaz. her arabanın kendine göre bir karakteri vardır.
  
  hayatında hiç araba sürmeye imkanı olmamış bir birey de petrolhead olabilir. fakat gördüğü arabayı gözü kapalı şekilde tamamen tarif edebilir, ne artısı var, ne eksisi var, kompresyon oranından tut bore stroke oranına kadar bilebilir.
  
  kısacası bu kimileri için tamamen anlamsız bir hayat tarzı, kimileri içinse bir hayat felsefesidir.