• varlığını, eserlerini çok geç öğrendiğim bir amca oldu piero amca. rahmetlinin ölümü beni bir hayli etkilemiş aynen jimmy smith öldüğünde olduğu gibi, "fani dünya"ya kahrettirmişti.

    1950'li yıllardan başlayarak soundtrack orijininde olmak üzere, jazz, lounge, funk müziğe müthiş eserler ve etkiler bırakmıştır evvela, bunu yadetmemek olmaz.

    piyanist olarak başladığı müzik yaşamını ilk başta düşük bütçeli italyan filmlerine yaptığı soundtrack'lerle devam ettiren piccioni amca, 60'larda mafyatik, 70'lerde ise, polisiye ve seks/porno filmlerine hazırladığı filmlerle müzikalitesinde tavan yapmıştır. 70'lerden itibaren amerikan film piyasasına da blaxploitation filmleriyle girip daha iddialı filmlere yelken açmış, zaman içinde de italyan crime cazının ennio morricone'ı oluvermiştir adeta. zaten dramatik ağırlıklı score'larında da bu benzerlik sezilmektedir. sonrası mâlum, şöhret, müzik, orkestralar, kızlar falan.

    müzikleriyle, vittorio de sica, bernardo bertolucci, tinto brass, pier paolo pasolini, alberto sordi, francesco rosi gibi pek usta yönetmenlerin filmlerinin duygu pastasından büyük paylar koparmış, onların ve dolayısıyla bizlerin hayranlığını kazanmıştır.

    soundtrack/soundscore açısından coştuğu filmlere örnek olarak daha çok b-movie ağırlıklı çalışmış olmasından hareketle, camille 2000, senility, fumo di londra, i giovani tigri, puppet on a chain gibi soundtrack''leri örnek verebiliriz, çünkü elimde sadece bunlar var şimdilik, öbürleri inmedi daha. tabii piero piccioni'ye giriş için öncelikle bi compilation cd'si ile başlamakta yarar var ki, bu durumda "la musica nel cinema vol. 1: piero piccioni" iyi bir başlangıç olacaktır.

    tarz olarak benzeştiği ennio morricone, riz ortolani, vinicius de moraes, claude debussy, les baxter gibi isimlerle yaptığı ortak çalışmaları dinlemekse ayrı bir dünya lezzeti, keyif bombası, dilber dudağı.

    son olarak sevenlerine rahmet kederli ailesine başsağlığı diliyorum.
  • 300'ün üzerinde film müziği yapmış piyanist, şef, besteci.
  • camille 2000 soundtrack'i (pearls) ile tanıdığım gerçekten harika işler çıkarmış merhum amca. deezer üzerinden albümlerine baktığınızda scroll'unuz yorulur.
  • vatandaşı olduğu diğer meslektaşlarının ****aksine hiçbir müziğini bir yeşilçam filminde duyamadığım büyük italyan film müziği bestecisi.

    1972 yılında italyan devlet tvsinde yayınlanan le sorelle materassi isimli tv dizisine yaptığı müziklerin olduğu lp*sine ulaşmak çok zor olsa da dizinin jenerik müziğinin 2 varyasyonuna dikkatinizi çekmek isterim. yeşilçam dramalarına ne güzel uyardı kimbilir.

    piero piccioni - sorelle materassi - sigla iniziale

    piero piccioni - sorelle materassi - sigla finale
  • 21 doğumlu italyan composer, aranjör, müzik adamı20004 de vefat etmiştir.
    çok yönlü composerlerdendir. hemen her tarz eserler vermiştir.

    dönemin üstadı ennio morricone nin yüzünden western tarzı eserleri çok duyulmamıştır. zira morricone bu tarzda herkesten iyi olduğundan, diğer bestekarlar gölgede kalmışlardır.
    beğendiğim eserlerinden https://www.youtube.com/watch?v=n1cj80gsbzy

    kendisi de yaşasa fikrime katılır mıydı bilinmez ama bazı western eserleri biraz daha farklıdır morriconeden.. alternatif tarzlar getirmiştir italyan westerne.https://www.youtube.com/watch?v=svaliqbmydg
    çoğu eseri malesef yayınlanmamıştır. filmi izleyerek müzikleri dinleyebilirsiniz.
    daha çok western dışı işler yapmış bu şekilde tanınmıştır. 307 eseri yazmış veya aranje etmiştir. tüm işlerinin toplamıysa 449 ü bulmuştur.
  • dünyanın en mutlu, aynı zamanda en hüzünlü, en gamsız, en mükemmel müziğini keşfeden besteci. mexican dream'in çaldığı o iki dakika boyunca her şey yolunda, dert tasa yok, sadece huzur var. salt huzur.

    bir italyan kasabasında, ikindi vakti yanık tenimle gün batımı seyrederken dinleyeceğim bir gün kendisini.

    https://youtu.be/qb2lgkjl4la
  • aslında tam yeşilçam filmlerinin seks/romantizm sahnelerine uyacak bir müzik yapmasına rağmen şimdiye kadar izlediğim-gördüğüm kadarıyla hiç kullanılmamış. öte yandan bana birden çok durumun hayalini kurduruyor; örneğin sevgiliyle oturup derin bir sohbet ederken -memleket meselesi degil tabii, daha cifte kumrular kıvamında- arka fonda çalsa olur. ben duyarsam gülesim gelebilir, o ayrı.
    bir başka senaryoda birini saglam dövmüşüm ya da oldurmusum de rahatlayıp sigaramı içerken fonda çalıyor gibi..
    sonuncu olarak bir yolculuğa falan hazırlık yaparken fonda calinabilir gibi; yalnız hep fonda :d
hesabın var mı? giriş yap