*

  • 2075 yılında geçen bilim-kurgu bir anime. dünyanın yörüngesinde birikmiş olan çöpler sağa sola çarpıp olay çıkarmaktadırlar. bunun önüne geçmek için kurulan ekip, uzay gemileriyle ya da uydularla çarpışma olasılığı olan çöpleri atmosferin içine ya da uzağa ittirerek kazaları engeller.

    eğitim programındaki notları pek parlak olmayan tanabe ai, bu bölüme girdiğine çok sevinir. olaylar gelişir.

    çok eğlenceli ve yaratıcı olan bu dizide bilim kurgu yoluyla bugünün bazı olaylarına gönderme ve değdirme yapılmaktadır. bir asimov romanı tadı yakalanmıştır. izlenmesi.
  • (bkz: planet es)
  • 22. bölüme gelmiş olmasına karşın kalitesi ve konusunun özgünlüğünden birşey yitirmediğini hayretle farkettiğim anime.
  • yalnizlik uzerine irdelemeleri dikkat cekici ve bazen waking life tadinda, zevkli anime.
  • gelişmiş ve az gelişmişlik sürecinin 2075 yılında da değişmediğini öngören ve uzay çağının sorunlarını günümüz sisteminden çok farklı olmayan bir sistemde irdeleyen anime dizi. yapay yerçekiminin gerçek olmadığı bir ortam hayal edilmiş olması en güzel yanlarından birisi. ulan nasıl olsa çiziyoruz, yapay yerçekimi olsun rahatlayalım diye düşünmemiş adamlar, yapay yerçekimi için merkez kaç kuvveti düşünülmüş, merkezkaçın olduğu alanlarda yerçekimi edası ile hareket edilmiş. az gelişmişlerin gelişmişlere bir şekilde kafa tuttuğu ama yine de çok büyük başarı sağlayamadığı ( başlarda ) bu yapım, uzay-dünya- kaynak mücadelesi-azim- beton ilişkileri arasında dolaşırken anime tarihindeki hakli yerini sağlamlaştırmış kanımca..
  • cok iddiasiz bir seri olarak gordum ben bu animeyi. iste bu nedenle beklentisiz izledim ve izledikce cok sevdim, cok basarili buldum. buyuk buyuk seyler soyleme derdinde olmayan, senin benim gibi adamlarin, bir sirketin siktiri boktan bi departmaninda calisan elemancolarin, hepimiz gibi basit dertleri olan insanlarin hikayelerini farkli bir cevre duzenine oturtarak anlatiyor. o nedenle cok samimi, cok mutevazi ve leziz.
  • dünya kaynaklarını son raddesine kadar tükettiğimiz şu günlerin üzerine bir yarım asır daha ekledikten sonra olacakları, oldukça gerçekçi bir dille yansıtmayı başarmış 26 bölümlük şaheser.

    yönetmeni, code geass lelouch of the rebellion ve mugen no ryvius'un da yönetmeni olan goro taniguchi. konunun güzelliğini ve bir o kadar ustaca işlenişini geçtim, kendisi 2003 yapımı olmasına rağmen çizimleriyle de sonraki yıllarda çıkan birçok animasyona taş söktürüyor.

    dizi boyunca sandalyeden düşürecek kadar komik espriler falan var. hani düşmesen de arada iki lop hafif bir sağ sol yapıyor sandalyede. bir de durup dururken "vay be adam ne laf etti aga" tarzında etkiliyor diyaloglarla. geleceği anlatırken günümüzü acayip sorguluyor, öyle böyle değil yani.

    bonus olarak:
    ayrıntılı inceleme isteyenler buyurun buradan yakın.
    reklam kokulu alakalı bir de bakınız vereyim, tam olsun. (bkz: #17067606)
  • her ne kadar en sağlam kurgulardan birisi olan bu serinin konusunun gerçek dünyamızda gerçekleşmesi pekte uzak bir gelecekmiş gibi gözükmüyor.
  • karakterleri, alet edevatları, uzay giysileri, mekanları, müzikleri, yerçekimsiz ortam olayları hepsi ayrı ayrı güzel. her şey dört dörtlük başlıyor, gelişiyor ve bitiyor. ilk izlenişinden bir süre sonra commentary ile birlikte tekrar izlenmesi belki daha da hoş olabilir. (bkz: her eve tanabe kampanyası)

    --- spoiler ---

    sonunda bir yerde ayda büyümüş bir çocukla, ülkesinin uğradığı haksızlıktan yakınıp 1. dünya ülkelerine savaş açmış bir adamın yaklaşık şöyle bir diyaloğu var:

    - mananga'yı bilir misin? gelişmiş ülkeler dağıttı bizi ebemiz ağladı
    - ben ay'da büyüdüm, ülke denen şeyleri duymuştum, bana göstersene ülkeni nerde, burdan göremiyorum?
    - hakkaten de görünmüyor burdan...

    (bkz: #24051242)

    --- spoiler ---
  • sekiz dokuz sene önce izlediğim bu nedenle derinlemesine her ayrıntısını hatırlamadığım anime.

    ancak izlerken müthiş keyif aldığımı ve değişik konusuyla olsun, değişik olay akışı ile olsun kendisini hemen ayıran ve kalitesini belli eden bir anime olduğunu net bir şekilde hatırlıyorum, aynı zamanda izlediğim dönemde (2005-2006 falan gibi) oldukça underrated bir anime olduğunu düşünmüştüm ki, bugün şans eseri yolum buraya düşünce, bu düşüncelerimin üzerinden yaklaşık on sene geçmiş olmasına rağmen hala underrated olarak kalmaya devam ettiğini gördüm. bi' yandan üzüldüm, bi' yandan da herkes tarafından keşfedilmemiş, ayağa düşmemiş olduğuna sevindim aslında. "euhehue anime izliyorum ben de ya" kafasında izleyecekseniz izlemeyin. uzun senelerdir izleyen belli bir anime damak tadı geliştirmiş insansanız, artık lütfen izleyin. öpüyorum.
hesabın var mı? giriş yap