poetry for the poisoned

• 10 eylül 2010 gibi piyasaya çıkacak kamelot albümü. toplamda 9, roy khan ile 6. albüm.
  içeriği şöyle, gene baya konuk var. üstüne nick cave coverı where the wild roses grow var limited editionlarda.
  
  1. the great pandemonium (feat. björn strid)
  2. if tomorrow came
  3. dear editor
  4. the zodiac (feat. jon oliva)
  5. hunter's season
  6. house on a hill (feat. simone simons)
  7. necropolis
  8. my train of thoughts
  9. seal of woven years
  10. poetry for the poisoned, pt. i: incubus
  11. poetry for the poisoned, pt. ii: so long (feat. simone simons)
  12. poetry for the poisoned, pt. iii: all is over (feat. simone simons)
  13. poetry for the poisoned, pt. iv: dissection (feat. amanda somerville)
  14. once upon a time
• bu albüm roy khan gibi efsanevi bir vokal ile kaydedilmiş son kamelot albümü. tarih itibariyle de kamelot'un çıkardığı en son albüm.
  
  kamelot'u 56k modemlerle audiogalaxy'den 3-4 saatte tek mp3 indirdiğimiz zamanlardan beri tanır, takip ederim. grup hatırı sayılır bir şekilde yükseldi, şu ana kadar aldıkları tüm övgüleri cidden alınlarından ter akıtarak hak ettiler. saf power metal olarak başlayıp senfonik bir şekle yoğruldular ve senfonik power metal'in en öncü gruplarından oldular.
  
  ancak, poetry for the poisoned albümü şahsen kendilerinden beklemediğim bir albüm. roy khan her albümde gösterdiği o efsane vokalinden çok uzak, besteler aşırı senfonik, melodiler az bağlayıcı. bir şeyler eksik ve kamelot hayranları bu eksikliği farketmiş olacak ki, çoğu inceleme sitesinde ne yazık ki albümün puanları kıt.
  
  albümün kesinlikle ama kesinlikle en büyük sürprizi ve iyi tarafı ise, jon oliva'nın the zodiac şarkısındaki performansı. jon oliva için fazla açıklamaya gerek yok, gelip, bir kuple okuyup kendine hayran bırakıyor. kesinlikle destansı bir performans sergilemiş ve tek başına albümün en hatırlanan kısmını seslendirmiş. ellerinden öpüyor, önünden saygıyla uzaklaşıyorum.
• the zodiacla beni benden almış kamelot albümü.
• kamelot'un en güzel değil ama en özel albümlerinden biridir.
  
  özellikle şu parçaların dinlenmesini öneririm:
  
  the great pandemonium
  if tomorrow came
  hunter's season
  house on a hill
  my train of thoughts
  seal of wolven years
  poetry for the poisoned incubus
  poetry for the poisoned so long
  once upon a time