• pokemon oyunları, ülkemizde hakkında çok az şey bilinen efsanelerden biridir. tabi ki gameboy oyunlarından bahsediyorum.

    maalesef, kabul etmek istemesek de, aramızda 1995 yılından önce doğmuş, pokemon nedir bilmeyen insanlar var (hala aklım almıyor). o yüzden öncelikle pokemon nedir bilmeyenler için (bkz: pokemon)

    ilk pokemon oyunu, aynı zamanda ana serinin ilk oyunu pokemon green ve pokemon red. 1996'da gameboy ve gameboy color için çıkıyor. green versiyonun sadece japon versiyonu çıktı. japon versiyonlarda çizimler çok spastik olduğundan (şu çarizarda bak allahını seversen) revize edildi ve pokemon blue & pokemon red (eu) adı altında iki yeni versiyonu avrupa ülkeleri ve amerika'da satışa sunuldu.

    bunlar olurken pokemon'un çizgi filmi yok. evet. aynen öyle. yok. pokemon'un çizgi filmi (animesi) pokemon green baz alınarak yapılmıştır. bizim ash ketchum diye tanıdığımız bebe aslında oyundaki red'dir. (ash'in ezeli rakibi gary oak = oyunda bizim seçtiğimiz pokemonun antisini seçen blue). bu oyunların başında oyunculara charmander, squirtle, bulbasaur pokemonlarından sadece birini seçebilme hakkı veriliyor ki birini seçtiniz mi diğer ikisini elde etmenin tek yolu diğer gameboylarla takas yapmaktan geçiyor. kendi başınıza oynuyorsanız ve charmander seçtiyseniz oyun boyunca size squirtle ya da bulbasaur yok. anime'de ise, ash önce pikachu'yu edinip sonra bu üç pokemona da sahip oluyor. hal böyle olunca gamefreak çalışanları anime'ye daha yakın olan pokemon yellow* oyununu çıkartıyorlar. böylece pokemon red&blue&yellow ana serinin ilk jenerasyon oyunları olarak tarihe geçmiş oluyor.

    ilk iki (blue&red) versiyon arasında, yakalanabilen pokemonların aynı olmaması dışında hiç fark yok, ancak 1.jenerasyonun münferit oyunu kabul edilebilecek yellow'un grafikleri ve renklendirmesi daha iyi ve hikayesi daha kapsamlı. çizgi filmdeki roket takımı ikilisi var, pikaçu topa girmiyor kıçınızda dolaşıyor vs.

    hikayeyi belirleyen oyunlar ana serinin oyunları olsa da spin-off oyunlar çıkıyor pokemon mystery dungeon, pokemon pinball gibi.

    1.jenerasyon ana serisini özetleyelim: pokemon green & pokemon red (japonya), pokemon red & pokemon blue (avrupa & abd), pokemon yellow (ultimate versiyon)

    kronolojiyi devam ettirmeden önce birkaç ıvır zıvırdan bahsedeyim.

    -pokemon'u çizen şahsın çizdiği ilk pokemon rhydon'dur. bu sebepten ana seri oyunlarının her bölgesinde rhydon heykelleri görürsünüz. pokemon red&blue'da birçok pokemonun tooltip ikonu rhydon'dur.

    -ilk jenerasyondaki en rahatsız edici hata, hayalet pokemonlarıdır. oyunda ve animede psişik pokemonların çözücüsü, antisi olarak lanse edildikleri halde, doğru düzgün bir tane hayalet saldırısı öğrenmezler. çünkü oyunda hayalet saldırısı iki tanedir: lick ve night shade. lick çok dandiktir, night shade ise pokemon'un leveli kaçsa o kadar hasar vurur. yakaladığınız hayalet pokemonlara (gastly-haunter-gengar) psişik ve benzeri saldırıları öğretmek zorunda kalırsınız, üstüne üstlük gastly ailesinin ikinci mesleği zehir olduğu için bir de psişikten ekstra hasar yerler. ha ben yine haunter'ımı level 70'e dayadım o ayrı, nitekim hypnosis-dream eater combosu çok lezizdi. sonraki jenerasyonlarda bu sıkıntıyı yeni ve güçlü hayalet saldırıları ekleyerek düzelttiler.

    -ilk jenerasyondaki pokemon sayısı 151'dir. pokedex sıralamasında birinci pokemon bulbasaur 151.pokemon mew'dir. oyun satışa sunulduğunda mew diye bir pokemonun oyun kodları içerisinde var olduğundan -oyunu geliştirenler ve pazarlayanlar dahil-, kimsenin haberi yoktu. (tabi ki onu oyuna sokan programcı dışında). şu ana kadar çıkan hiçbir versiyonda mew'i yakalayamazsınız. nintendo event'lerden birine katılıp orada takas edeceksiniz. veya oyundaki bir glitch'ten yararlanacaksınız. bu özellik sadece mew'e hastır. mew aynı zamanda telif hakkı alınmış ilk pokemondur.

    bunlar da pokemon genel kültürü olsun.
  • pokemon oyunlarının hepsi benzer trendleri izler. su, çimen, ateş pokemonlarından birini seçerek başlarsınız. bu pokemonları size veren profesör yanında da bir pokedex verip size olabildiğince pokemon yakalamanızı ister. şehirdeki pokemon salonlarını gezip liderleri yenerek 8 rozet toplarsınız. sonra da pokemon ligine girersiniz. pokemon ligini kazandığınızda oyun formalitede biter. ancak isteyen buradan devam edip oyundaki gizli yerleri dolaşır, efsanevi pokemonları yakalar vesaire. her versiyonun kısa özeti budur.

    pokemon çizgi filmini izleyenler bilir, ilk bölümde ash arkasından gökkuşağımsı bir iz bırakan bir kuş görmüştü* ve pokedex bu kuşu tanımlayamamıştı. o pokemon, ilk sezonda görülen ilk 2.jenerasyon pokemonudur. yani ilk 151'de değildir. o kuşun ve 2.jenerasyonun komple tanıtıldığı bölümleri türkiye'de yasaklandığı için türk halkı olarak izleyemedik.

    gamefreak ve nintendo, pokemon oyunları ana serisi pokemon blue ile yakaladığı satış rekorlarından sonra, 100 yeni pokemon içeren pokemon gold & pokemon silver oyunlarını çıkarttı. bu oyunlar grafiksel açıdan kat kat daha iyiydi, ve eski versiyon üstüne eklenen yenilikler, elder scrolls oblivion ile skyrim arasındaki farklardan daha fazlaydı.

    oyuna eklenen önemli özelliklerden biri oyun boyunca karşılaştığınız npc'leri arayabildiğiniz cep telefonu. bir diğeri ise günün gündüz, öğle ve gece olarak üçe ayrılması. bu iki fazda görsel değişikliğin dışında karşılaşılan pokemonlar da değişiyor. mesela sabah bellsprout çıkan yerden akşam gastly çıkabiliyor. gameboy saati gerçek saatle eşzamanlı olduğundan sadece akşam oyun oynayan çocuk bellsprout yüzü göremiyor mesela.

    bu arada pokemon çiftleştirme hadisesi de oyuna eklendi. hatta küçük bir demo olarak profesörden togepi yumurtası alıyorsunuz. yumurtalar belli bir süre envanterinizde dolaştırdıktan sonra çatlıyor ve level 5 pokemonunuz oluyor.

    2.jenerasyonun hikayesi johto adlı yeni bir şehirde geçiyor. johto'nun hemen doğusunda, 1.jenerasyonun yer aldığı kanto şehri var. ilk 8 rozeti toplayıp buraya geri dönebiliyor, pokemon blue'da tokatladığımız şahsiyetleri yeni karakterimizle birer kez daha tokatlayıp rozetleri 16'ya tamamlayabiliyoruz. pokemon ligini bitirdikten sonra, devasa bir dağın en üst noktasına çıkarak ilk jenerasyonda oynadığımız karakterle (red) karşılaşabiliyoruz ki oyunun en zor karşılaşması da bu. level 89 pikachu atıyor ki bayağı gülmüştüm, hala geliştirmemiş pezevenk diye. **

    pokemon gold'da yakalayabildiğimiz efsanevi pokemon, çizgi filmin ilk bölümünde gördüğümüz ho-oh. silver'da ise yine efsanevi lugia'yı yakalayabiliyoruz. gamefreak tabi ki burada durmuyor, pokemon crystal adında kapsamlı bir versiyon çıkartıyor (yellow'da yaptıkları gibi) ve bu versiyonda hem ho-oh hem lugia'yı yakalayabiliyor ayrıca yeni olaylara tanık olabiliyoruz. pokemon crystal, çoğu oyuncu tarafından pokemon serisinin en keyifli oyunu kabul edilir.

    burada kesip ıvır zıvırlara devam edelim:

    -oyunun başında size pokemon veren profesörlerin hepsi ismini bir ağaçtan alır. professor oak, ivy, elm, rowan, birch, vs.

    -oyunun japonca versiyonunda gs topu diye birşey alıyorsunuz, çizgi filmden belki hatırlarsınız. şudur. ash bunu hiçbir şekilde açamıyordu. bunu bir ormandaki tapınağa bıraktığınızda içinden celebi adında efsanevi bir pokemon çıkıyor. çizgi filmde de hikaye aynı şekilde planlanıyor, ancak yapımcılar celebi için yeni bir pokemon filmi yapmanın daha karlı olacağına karar verdikleri için gs topu hikayesi çizgi filmde aniden kesiliyor ve bir daha hiç bahsi geçmiyor.

    -oyunun ortalarında karşılaştığınız bir salon lideri ile yaptığınız müsabaka (kendisi whitney, normal pokemon ustası) oyunun geri kalanından (pokemon ligi dahil) çok daha zor. kullandığı miltank isimli bir pokemon'dan dolayı. ne kadar saç yoldurucu olduğunu anlamak için pokemon crystal oynamanızı öneririm. http://i.qkme.me/35n42q.jpg http://26.media.tumblr.com/…rldwkr1qg7816o1_500.jpg

    3.jenerasyon ile devam edeceğiz.
  • 3.jenerasyon ile devam etmeden önce oyunun mekaniklerini biraz anlatalım.

    1 pokemon ile başlıyor, bölgeleri dolaşıp o bölgelerin yerel pokemonlarını çalılıklarda gezerek yakalayabiliyoruz. yaygın bir internet memesi olan "a wild x appears!" (x=pokemon ismi) ve "pikachu used thunder bolt - it's super effective!" oyunun işte bu kısmından geliyor. (ne memesi lan diyenler için rastgele bulduğum örnek: http://30.media.tumblr.com/…mi2s7o1qg87qto1_500.jpg). elimizde maksimum 6 pokemon bulundurabiliyoruz. daha fazlasını yakaladığımızda otomatik olarak bilgisayarımıza gidiyor. oyundaki poke center'larda bilgisayara bağlanıp bu pokemonlarla ana kadrodaki pokemonları değiştirebiliyoruz. pokemonlarımızın attack, defense, special attack, special defense, speed olmak üzere 5 istatistiği var. attack, fiziksel saldırıların gücünü, defense ise rakibin fiziksel saldırılarına karşı dayanıklılığı gösteriyor. special attack ve defense ise flamethrower gibi cafcaflı saldırıların gücünü belirliyor. speed'i yüksek olan ilk saldırıyı yapıyor. pokemonlar savaştıkça seviye atlıyor, seviye atladıkça istatistikleri yükseliyor, yeni saldırılar öğreniyor ve gelişiyorlar. bazı pokemonların gelişmesi için özel durumlar gerekebilir mesela pikaçuya thunderstone değdirmezseniz lvl.99'a da dayasanız raichu olmaz. kadabra'yı başka bir gameboy ile takas etmezseniz alakazam olmaz. vesaire.

    oyunun macera ekranı şu (pokemon red, renksiz gameboy): http://www.vgchartz.com/games/pics/5903518aaa.jpg savaşlar ise şu arayüzde oluyor (pokemon gold, gameboy color): http://i2.listal.com/image/1184602/500full.jpg.

    fight kısmında pokemonunuzun saldırıları var. oyun sıra tabanlı, satranç gibi. maksimum 4 saldırısı olabiliyor pokemonunuzun. 4.nün üstüne yenisini öğretmeye kalktığınızda eski saldırılardan birini silmek zorundasınız. oyunun taktiksel kısmı burada devreye giriyor. saldırıların hepsi hasara yönelik değil. mesela rakibin hızını düşüren, ya da kendi defansını artıran hareketler de var.

    her pokemonun bir türü var, bazı pokemonların ikinci türleri de oluyor. mesela charmander'ın türü sadece fire iken, charizard fire ve flying. türlere göre zayıflıklar, güçlülükler, bazen de tamamen immün olmalar da söz konusu. mesela ground türündeki bir pokemon elektrik saldırılarından etkilenmezken su saldırılarından 2 kat fazla damaj alır. (hatamı düzelttiği için doomthema'ya teşekkürler) özelliği grass/bug olan bir pokemon fire saldırılarından 4 kat damaj yer çünkü hem grass, hem bug ateşe dayanıksızdır.

    pokemonlar kendi türünde saldırı kullandığında (mesela haunter -> shadow ball) 1.5 kat güçlü saldırı yaparlar.

    savaşın ortasında pokemon değiştirebilirsiniz ancak bu size bir hamle sırasına mal olur.
  • 10 küsur sene önce siyah beyaz gameboy'umda blue ve yellow versiyonlarını oynadığım oyunlar. daha sonra emülatörlerde gold ve diamond'ı oynadım, bıraktım.
  • gameboy advance için üretilen 3.jenerasyon oyunları ruby ve sapphire (ve daha sonrasında aşmış versiyon emerald) ile pokemon sayısı 386'ya çıkıyor. ancak bu versiyonlardaki yeni kasabada (hoenn) eski pokemonlara çok rastlanmadığından oyuncu kitlesi isyan ediyor. bunun üzerine gamefreak, oyunun ilk versiyonu olan pokemon red ve green'i yeni grafikler ve özellikler ile restore edip pokemon firered ve pokemon leafgreen'i çıkartıyor. ve bu iki oyun mükemmel tiraj yakalıyor.

    3.jenerasyonda gelen yeni özellikler arasında pokemon "abilities" ve "nature" var. bunlar pokemonunuzda her zaman var olan özellikler. ability, (kabiliyet diye çevirebiliriz sanırım) pokemonunuzun 4 saldırısına ek olarak aktif olarak kullanmadığınız 5. özellik. mesela koffing havada asılı kaldığı için levitate ability'sine sahip, böylece normalde poison türünün zayıf olduğu toprak saldırılarından etkilenmiyor. "nature" ise pokemonunuzun level atladıkça attack, defense, speed, special atk., special def. istatistiklerinden hangisine daha eğilimli olacağını gösteriyor. böylece türü, leveli, herşeyi aynı olan iki pokemonun statları aynı olmayabiliyor.
  • konseptleri bir bir tüketen gamefreak 4.jenerasyonda işin bokunu çıkarıp tanrı pokemon (ismi de arceus, google edin valla yalanım yok, şöyle bişey ), uzay-zaman pokemonları, anti-madde pokemonu gibi olaylara giriyor. oyunun hikayesi de yaşlanan oyuncu kitlesiyle beraber derinleşiyor. entrikalar, iç hesaplaşmalar boy vermeye başlıyor (bir gameboy oyunu için derin sayılacak seviyede en azından). işler karışınca oyuna getirilen yeni efsanevi pokemon sayısı da epey artıyor (14). o kadar çok efsanevi pokemon birikiyor ki zapdos, articuno bunlar işçi sınıfı kalıyor yanlarında.

    ayrıca 4.jenerasyonda üç boyut olayına giriliyor. oyunlar artık nintendo ds'de oynanabilir şekilde üretiliyor. bilgisayarları başında emülatör ile oynamaya çalışan bizler ise kasılmaya başlıyoruz.

    bu jenerasyonun oyunları pokemon diamond & pearl. münferit versiyon ise pokemon platinum. 1. jenerasyonu 3.jenerasyonda restore eden cin fikirli japonlar 2.jenerasyon oyunları gold ve silver'ı 4.jenerasyonda pokemon heartgold, pokemon soulsilver olarak piyasaya sürüyor. yalnız bu defa çok övgü alamıyorlar. ben de şahsen zamanında crystal'e salya akıtmış bir insan olarak heartgold'u çok beğenmedim. platinum ise çok efsaneydi. bu arada pokemon sayısı bu jenerasyonla 493'e çıktı.

    ıvır zıvır:

    - daha önce bahsetmeyi unuttum, oyunda ağaçlara bal sürüp beklemek, ağaca direk kafa atmak (evet) ya da olta balıkçılığı gibi sıra dışı pokemon yakalama yöntemleri var. ayrıca oyun içinde elde ettiğiniz hm'ler (hidden machine isimli cd'ler, evet bildiğin cd'yi pokemonun alnına dayıyosun) aracılığıyla şehirden şehire uçabilen bir pokemonla havadan gidebilme ya da pokemon sırtında denizaşırı yolculuk gibi seçeneklere erişebiliyoruz. bazı bölgeler sadece gerekli hm'ler edinildiğinde erişilebiliyor, bu sebeple oyunun sonuna geldiğinizde dahi, oyunun başında kıyıda köşede gördüğünüz bir eşyayı alabilmek için ilk kasabalara uçmak isteyebilirsiniz. böyle konularda obsesif insanlar vardır elbette.*

    son olarak 5.jenerasyonu işleyeceğiz.
  • red, blue, yellow, green, fire red, black, white, crystal, gold, silver, leaf green, ruby, sapphire, stadium, heartgold, soulsilver, diamond, pearl, emerald ve daha bir çoğu bu kategoriye girer. hatta doğada fotoğraf çekme amaçlı bir versiyonu da vardı. sonra bu romları da hacklediler herkes kendi versiyonunu çıkardı falan...bir de tcg oyunları vardı tabi.
    (bkz: daha gider bu)
  • ana serinin an itibariyle son iki oyunu pokemon black & pokemon white, 2010'da nintendo ds için çıktı. yapımcılarla röportajlara göre diğer duo'lardan farklı olarak bu serinin münferit bir versiyonu olmayacak.

    bu iki oyun aynı zamanda 5.jenerasyonun ilk iki oyunu. oyunların anime adaptasyonu "pokemon best wishes" adı altında yayınlanıyor (ana karakter hala ash ve pikachu'su hala var). artık ne yapacağını şaşıran dizayn elemanları çöp torbası pokemon, avize pokemon, dişli pokemon gibi olaylara girselerde oyun çok iyi, ayrıca yeni pokemonlar arasında da hoş, favori adayları var.

    oyun "unova" isimli bir bölgede geçiyor. diğer jenerasyonlarda japonyanın bölgeleri esinlenilmişken bu bölge amerika'dan esinlenilmiş. http://cdn.bulbagarden.net/…png/300px-unova_alt.png

    şu şehrin direk new york'tan esinlenildiğini belirtmeye gerek yok herhalde: http://bulbapedia.bulbagarden.net/…a_city_anime.png

    başka görüntüler: http://cdn.bulbagarden.net/…astelia_city_harbor.png
    http://cdn.bulbagarden.net/…w_prerelease_market.png

    karşılaştığınız tipler de eski oyunlara göre epey değişik: http://cdn.bulbagarden.net/…x-black_white_elesa.png , http://cdn.bulbagarden.net/…lack_white_lenora_2.png

    pokemon black'i yaklaşık 6 ay önce bitirdim. oynanış, müzikler ve dizayn çok iyi. oyun zorlayıcılığını sürekli koruyor. kesinlikle ana serinin en iyi oyunu olmaya aday. oyun aynı zamanda eski jenerasyonlara birçok referansta bulunuyor. tek kötü yanı pokemon ligini bitirene kadar yeni 150 pokemon dışında pokemon görmemeniz. öyle ki oynadığınız oyunun pokemon olduğunu hatırlatan tek şey poketopları oluyor. belli ki 500 pokemonun üstüne yeni pokemonları ısındırabilmek için böyle bir politika uygulamışlar.

    google yeteneğinizi kullanarak indirebileceğiniz desmume (nintendo ds emulatör) isimli program ile sorunsuz, yüksek performans ile pokemon black & white çalıştırabilirsiniz. sıkıntı yaşayan bana mesaj atabilir.

    seri tanıtımını ilgili video ile kapatıyoruz: http://www.youtube.com/watch?v=rhg-jo8gigk

    şimdi gidin oynayın.

    edit: yeni desmume ile wi-fi bağlantısı da mümkün
  • ilk oynadığım versiyonunu(sanırım blue idi) 3-4 saat oynamamın akabinde kullandığım emülatörün save özelliğinin olmadığını farketmemi müteakiben oyunu bitirene kadar 2-3 gece bilgisayarımı açık bırakıp, kasa zırıltısı eşliğinde uyuduğumu bilirim.

    ek olarak en çok çıkmasına sevindiğim yenilik ise(yine hangi jenerasyonda çıktığından emin olmamakla birlikte) şüphesiz ki bisiklet kullanabilme lütfuydu.

    düzeltme: fusion2dx'e uyardığı için teşekkürler, bisiklet ilk nesilden beri varmış ancak ben doya doya ilk gold serisinde sürmüşüm.*
  • aslında 2. jenerasyon ve sonrasında yapılan pokemon eğitimi sanıldığı kadar da kolay değildir. power grind yaparak oynayanların çoğu ya bilmediklerinden, ya da çok üşendiklerinden iv, ev ve nature'a değer vermezler. pokemon'unuzu asıl özel yapan ise bu değerlerdir. peki nature, iv ve ev nedir?

    nature pokemon'unuzun doğal özellikleridir. her pokemon'un temel stat değerleri vardır, mesela bu gyarados'da 540'tır. bu özelliklerden bazıları bu değerleri değiştirmezken, bazıları ise belli bir stat'a %10'luk bir bonus artış sağlarlar. tabii bunun karşılığında başka bir stat'ınız %10 daha yavaş gelişir. örnek olarak adamant nature'ı verelim. bu özellik pokemon'un atağının daha hızlı artmasını sağlarken özel attağının * daha yavaş artmasına neden olur. bu yüzden atak bazlı pokemonlar için bu nature uygun bir nature'dır. yine gyarados örneğini verirsek eğer, gyarados bir atak pokemon'udur ve bu nature onun için mükemmel uyumludur.

    iv'nin anlamı ise individual values'dır. yeni jenerasyonlarla beraber bu da pokemon'un karakteristik özelliklerini belirler. yemeyi mi sever, kavgacı mıdır, seslere duyarlı mıdır ve benzeri gibi. 4. jenerasyondan itibaren pokemon'un info sayfasında bunu görebiliyoruz. peki bu pokemon'u nasıl etkiler? bu değerler direk pokemon'un temelinde ne kadar potansiyeli olduğunu gösterir. pokemon'a eklenen beleş statlar da denebilir. biraz daha karmaşık bir konu ama anlatmaya değer. bunlar bizim pokemon'umuzun genleri gibidir. bu değerler daha pokemon ile ilk karşılaşmanızda, ya da yetiştirdiğiniz yumurtayı yetiştiriciden * aldığınız anda oluşur. genelde kendi yetiştirdiğiniz yumurtalarda bu değer daha yüksek olsa da vahşi arazide karşılaştığız pokemonlar'da da bu değer pek tabii ki yüksek olabilir. "değer değer diyorsun da ne ola ki bu la, artık söylesen" diyenlere patlamayın diyorum, oraya geldik zaten. bu 0 ile 31 arasında bir sayıdır. her stat'ın kendine ait iv'si vardır, yani bir pokemon'un toplam 6 iv değeri vardır. iv'sine göre o değerler bedava bonus alırlar. ama bu rakamları görmemizin imkanı yok. bunun bilmenin tek yolu ise hesaplamaktır. uzun bir matematik işlemi olduğundan uğraşmadan bunu hesaplamak isteyenlere şu programı öneririm. tabii pokemon'u yakaladığınızda mümkünse olabildiğince düşük level olmasından bahsetmeye gerek duymuyorum. eğer program çok fazla farklı değer verirse pokemon'unuza hesaplanana kadar rare candy verin, düşük level olması burada devreye giriyor. tabii bunu yapmadan önce kaydedin, rare candy'leri kaybetmek istemezsiniz. dediğim gibi biraz karışık bir konu fakat internet üzerinde çok daha faydalı açıklamalar bulabilirsiniz hakkında. bu arada hangi karakteristik özelliğin hangi değeri verme ihtimali olduğunu gösteren şu listeye göz atabilirsiniz. gördüğünüz gibi "often scatters things", "a little quick tempered" gibi şeyleri istemeyiz. maksimum iv ihtimalleri 27'dir.

    ev ise effort values'dır. yani savaşlardan kazanılan efor puanları. pokemon'u en çok etkileyen şey ise budur. bu değerler pokemon'un kim ile savaşıp tecrübe puanı kazandığından etkilenir. her pokemon toplamda 510 ev kazabilir ve bir stat'a en fazla 255 ev eklenir. bu da toplamda 2 stat'ta maksimum değere ulaşmamızı sağlar. fakat bu bizim işimize gelmez, şöyle ki:

    her 4 ev pokemon'a +1'lik bir stat sağlar. diyelim ki 4 tentacool yendiniz, tentacool özel defans * ev'si veren bir pokemon'dur, bu da size 4 sp. def ev'si sağlar ve sp. def'inize +1'lik bir değer ekler. durum böyle olduğundan bu 4'lük sistem 255'e yuvarlanmaz ve 3 puanınız boşa gider. çünkü aslında maksimum 252 olabilir. yani bir pokemon'u 255-255 şeklinde eğtimek yerine 252-252-4 şeklinde eğitmek daha mantıklıdır. 2 puan ise her zaman boşta kalacaktır. hiç savaşmamış, yeni yakalanmış ya da yumurtadan yeni çıkmış pokemonlar'da bu değer sıfırdır, ki bu bize onu istediğimiz stat'a yönlendirme olanağı sağlar. hangi pokemon'un hangi stat'a ev verdiğine şu listeden bakabilirsiniz. gördüğünüz gibi bazıları 1, bazılar 2, bazıları ise 3 efor puanı verirler.

    burada biraz pokerus'dan bahsetmek istiyorum. pokerus pokemon dünyasından faydalı bir virüstür. ama karşılaşma ihtimaliniz bir shiny pokemon ile karşılaşma ihtimalinin bile üçte biridir. peki ne yapar bu virüs? bu virüsü taşıyan bir pokemon 2 katı ev kazanır. mesela pokerus taşıyan bir pikachu tentacool ile savaşı yendiğinde 1 sp. def ev'si yerine 2 kazanır. ayrıca hızlı bulaşan bir virüstür, bu virüsü kaybetmeden saklamanın bir yolu da onu taşıyan pokemonlar'dan birini pc'deki depoya bırakmaktır. bu virüs'ün zamanlayıcısını dondurur ve elinizin altında bulunmasını sağlar.

    ayrıca bazı oyun içi vitaminler de pokemon'unuza ev değeri eklerler. örnek olarak hp up +10 hp ev verirken carbos +10 speed ev verir. her pokemon bir vitamin türünden en fazla 10 tane kullanabilir, bu da bir stat'a +100 ev eklenmesi demektir. eğer o stat'a ev eğitimi vermek istiyorsanız vahşi arazide o stat'a efor puanı veren bir pokemon ile savaşmalısınız, ki değeri 252 yapabilin. tabii 252 yapacaksınız diye bir şart da yok, istediğiniz şekilde dağılım yapabilirsiniz.

    ev konusunda da daha pek çok detay var ama burada daha fazlasını anlatmayacağım. sanırım gerekli olan basit bilgileri verdim. daha fazla detay için çeşitli pokemon sitelerinden bilgi edinebilir pokemonsever dostlar. ben ise serebii.net'i öneririm.

    yani anlayacağınız pokemon eğitimi o kadar da basit bir şey değil. power grinding yapanların katıldıkları turnuvalarda haşat olmalarının nedeni de budur.
hesabın var mı? giriş yap