• kurtlar vadisi 17 yıl şerefine:

    süleyman çakır'ın öldüğünü doktorundan ilk duyan polat alemdar'ın hesap kestiği gecedir. olayların hepsi çakır'ın ölümü ile hastanenin başhekiminin basın açıklaması yapmasının arasında cereyan etmektedir. istanbul trafiğinin sıfıra indiği, kahvehanelerde tezahüratlar eşliğinde izlendiği, hiçbir şey açıklanmasın diye fragmanında bile sadece "çakır ölecek mi yaşayacak mı?" yazısının paylaşıldığı bir bölümdür.

    çakır'ın öldüğünden haberi olmayan memati baş ve abdülhey çoban, polat alemdar ile sırasıyla babaları ziyaret etmiş, her babayı sırasıyla ortadan kaldırmış, sigaranın birisi bitmeden, diğerini yakmıştır. en sonunda da hesabı sahibine yani testere necmi'ye iletmek için necmi'nin evine gitmiştir...

    ölme çakır...

    polat alemdar - aslan akbey tartışması

    daha onceki videolar:

    (bkz: kurtlar vadisi 62. bölüm halo dayı operasyonu)
    (bkz: kurtlar vadisi 53. bölüm pusu sahnesi)
  • (bkz: sen benim geceleri uyuduğumu mu sanıyorsun memati)

    yeraltı dünyasını, siyaset dünyasını ve hatta ekonomi dünyasını bile etkileyen hadise. olayın neticesinde testere necmi, gecenin bir yarısı baron'u ziyaret edip, ağır fırça yemiş, ertesi gün yapılan konsey toplantısı sırasında polat alemdar'ın kalemi kırılacak iken, laz ziya zekice bir hareket ile kendi damadı olduğunu belirtip kurtarmıştır.

    hepsinden ziyadesi, aslan bey ve polat alemdar'ın arası açılmış ve operasyonun bitirilmesi bile düşünülmüştür.
  • testere necmi'yle süren devamı dışında mantıklı bir harekettir, kurtlar vadisi operasyonunun devamı için elzemdir.

    --- spoiler ---

    konseyin çakır'ı öldürtmesi çetenin de sonunun gelmesine delaletti. düşünün, şevko'nun dünya kadar adamı vardı, polat öldüre öldüre bitirememişti; peki bu adamlar reisleri ölünce ne oldu? yeni bir reis seçip devam ettiler mi, hayır. kaybolup gittiler, kimi köyüne döndü kimi mahallede kabadayı oldu, kendi taslak çetesini kuran da olmuştur belki o ayrı. keza cerrahpaşalılar da halit'ten sonra sindi gitti, ki onlar da ordu gibi kalabalıktı, cemal'in kahvesinde okey atan mahalle efradı sıradan tipler bile halit için adam kesmeye hazırdı. muhtemelen çakır'ın çetesi de polat sahip çıkmasa yok olup gidecek, memati'si nevzat'ı erdoğan'ı seyfo dayısı herkes bir yana dağılacaktı.

    peki polat reisliği üstlendi, çetedekilerin (başta memati) tam saygı ve sadakatini nasıl sağlayacak? öncelikle bir intikam olgusu var, hatırlayın çakır ameliyattayken bile hastaneyi koruyan adamlar "abimizin öcünü alalım, cerrahpaşayı yakalım önüne geleni vuralım" diye konuşuyordu. yani adamlar halit'ten intikam için yanıp tutuşuyor. ayrıca testere necmi halit'ten polat'ın kellesini de istemiş. bunları birleştirirsek her türlü halit ölmeliydi. aksi takdirde polat kendisini öldürmeye gelen bir çete karşısında yalnız kalacaktı (ya da kgt yine onu kurtarmak zorunda kalacaktı).

    tamam halit'i yok ettik, intikamı aldı; peki iş bitti mi? halit'i üstlerine süren testere, polat'ın yoluna sefirlik masasından başka bir taş çıkarıp koyamaz mı? alâsını yapar. mesela polat'ın hadım ettiği freud fethi ya da konsey gücüne bağlı olduğunu, halit'in de elini şerefle öpeceğini söyleyerek itiraf etmiş kürt bedo rahatla polat'a düşman olabilirdi. diğer babalar da bu konuda polat'ı değil konseyi dinleyecekti. hedefine kurtlar konseyini koymuş polat ömrü billah sokak gangsterleriyle mi uğraşsın? polat'ın prototipi yusuf miroğlu bile tüm ömrünü kara hamitlerle kesik receplerle arif şahinlerle çatışarak geçirmedi, o dizinin 40 küsürlü bölümlerinde (polat'ın altı babayı kestiği bölümler) miroğlu ağabey'in rakibi turgay atacan'a kafa tutar hale gelmişti. kısaca, polat artık taşeronlarla değil doğrudan konseyle uğraşmak için tüm çeteleri yok etmeliydi.

    gel gelelim bunların üstüne testere necmi'yi tehdit etmek çok mu lazımdı? bu noktada iş çatallaşıyor, bence de gereksizdi. öncelikle testere zaten polat'ı markaja almış. üstelik kendi azmettirdiği bir cinayetten (çakır) sonra da polat kaçmayıp ya da köşesine çekilmeyip tüm rakipleri birkaç saatte temizlemiş; ister istemez testere'nin hedefi durumuna gelmiş. testere'nin de gücü sadece taşeronluk yaptırdığı çetelerden gelmiyor, bir sürü koruması, gangster ekibi var. polat'ı hedef aldı mı peşine dünya kadar adam takabilir. besbelli polat bu sahnede öfkeyle hareket ediyor, o anda "sonra laz ziya beni kurtarır" diye düşünüp bunları yaptığını hiç sanmıyorum. ha, diyelim ki testere'nin adamlarından bir kurtuldu iki kurtuldu, nereye kadar gidecek böyle? yok kgt devreye girse, aslan akbey hedefe konmuş öldürülecek; kendi himmete muhtaç dede nerde bizim polat'a himmet ede? üstelik hap sehemini haber verecek adamı konsey bağlamış, kgt içinde sızma var, bu sızma konseye polat'ı ötmez miydi? sızmayı polat aynı hızla yakalasa bile karahanlı yine bunda bir bokluk olduğunu sezemeyecek adam mı? kısacası kgt polat'ı kurtarmak zorunda kalırsa konsey nezdinde polat tamamen deşifre olur. sonuçta ailesinin tamamı ve arkadaşları ölmüş (biri hariç, o da kayıplara karışmış), mafyayı aşan profesyonel hareketlere ve kurmay zekasına sahip bir adam ve bu haliyle bile radara girmesi uzun sürmemişti.

    toparlarsak; başlangıçta aklıyla hareket eden polat finali duygularıyla, "sonunu düşünen kahraman olamaz" felsefesiyle yapmış oluyor. dolayısıyla aslan amca polat'ın nasıl kurtulacağından veya teşkilatın onu nasıl kurtarmak zorunda kalacağından endişe duyuyor. "tatile göndereceğim" lafı da bundan, bari yurtdışına kaçsın da öyle kurtuldu densin diye herhalde. en sonunda laz ziya meral'i polat'a verdiğini açıklayarak krizi çözüyor o ayrı. bu arada polat gerçekten sonunu düşünüp hareket etmiş olsa, aslan bey ona kızarken "bir sakın ol be abi, merak etme laz ziya illaki beni korur, damadı gitti artık sahadaki tek piyonu benim" derdi.

    --- spoiler ---
  • mekanların krokilerini incelerler, memati sorar usta bunları nerden biliyorsun.akabinde polat cevap verir sen benim geceleri uyuduğumu mu sanıyorsun diye. aslında orda demek istediği arkamda koca bir istihbarat birimi var yigenim.
hesabın var mı? giriş yap