• 17. ve 19. yuzyillar arasinda cogunlukla saray balolariyla benzeri torenlerin acili$inda yapilan toren dansi. bunun yaninda, olcusu 3/4 olan polonaise (polonez), beethoven, handel, mussorgsky ve chopin gibi unlu bestecilerce bir muzik bicimi olarak kullanilmi$tir.
  • üç zamanlı ve orta çabuklukta, görkemli karakterde bir polonya halk dansıdır. polonaise, sanat müziğine 17. yüzyılda girmiştir. 18. yüzyılda süitlerde ve konçertolarda yer almıştır. 19. yüzyılda ise chopin, lizst gibi bestecilerin elinde, onların iç dünyalarını ve yurt sevgilerini yansıtan, bağımsız birer yapıt haline dönüşmüştür.
  • şopeninkine the great martha argerich, 1965 yılında şöyle yorum eder:

    http://www.youtube.com/watch?v=kcsewfqs-vm

    yanaklarından tutup çekiştiresi geliyor insanın, hele 5.33'deki hınzır gülüşten sonra...
  • orta hızda, 3/4'lük ölçüde, bir saray müziği niteliğiyle ilk kez polonya'da 1574'te bir taç giyme töreninde geçiş dansı biçiminde oynandığı öne sürülen ve daha önce polski adıyla şarkılı olan ulusal dans.

    polonya'da bugün bile çiftler tarafından düğünlerde chodzony (gidişli), pieszy (adımlı) gibi versiyonlarla da dansedilen polonaise (polonez), 17. yy.'da enstrümantal parça olarak değerlendirilmeye başlanmış, 18. yy.'da ritmik vurgulamaları daha da güçlenmiş; bach (fransız süiti, bwv817), telemann, couperin, haendel, beethoven (op. 8 serenad; op. 56 üçlü konçerto, op. 89 polonaise), schubert (d599, d824), schumann (8 polonaise), liszt (2 polonaise), wagner (op. 2) gibi besteciler kullanmış, ancak zirvesine chopin'in yazdığı 13 polonez ile ulaşmış ve chopin, döneminde rus işgalindeki polonya için sevgi ve ilgi de toplamış, ülkeye hayran yandaşlar kazandırmıştır.
  • 2046'da yer alan shigeru umebayashi bestelerinden birinin de adı aynı zamanda. sakin sakin yürüyen bir tony leung düşünüyor insan. ya da bir camdan dışarıyı seyreden ziyi zhang. ya da asla tanımayacağınız birini.

    kendinizi ne zaman şu cümleleri düşünürken bulursanız bu linkteki parça çalar *

    "bir keresinde birine âşık olmuştum. bir süre sonra orada değildim. 2046’ya gittim. beni orada bekleyebileceğini düşündüm. ama onu bulamadım. beni sevip sevmediğini merak ediyorum. ama belkide bu sorunun cevabı yoktur. belkide cevabı kimsenin öğrenemeyeceği bir sırdır."
  • “bu dansın mağrur ama yine de hassas ve alımlı kişiliğini yakalamak ancak polonya'da mümkün olacaktır. mazurkada eş seçimi her zaman kadın tarafından yapılırdı. seçilen kavalye eşini, bir fatih gururuyla kavrar, onun güzelliğini rakiplerinin hayranlığını kazanmak için sergilemeye çabalardı. dünyada, polonya'daki bir balodan daha keyifli ancak birkaç manzara vardır. mazurka başladıktan sonra, düzensizce birbiriyle itişip kakışan insanlar kenara çekilir, tüm dikkatler boşlukta ikiz yıldızlar gibi öne fırlayan eşit güzellikteki bir çiftin büyülü dansına yönelirdi. kavalye meydan okur gibi bir gururla adımlarını hızlandırır, sonra eşini yeniden zevkle seyretmek istermiş gibi bir anlığına bırakır ve ihtiraslı bir istekle onu tekrar kollarının arasına alır ya da ani sevincinin üstesinden gelmiş ve kendinden geçmenin haz dolu baş dönmesine teslim olmuş gibi, hızla kendi etrafında dönerdi.” demiş (bkz: franz liszt) polonez hakkında.
hesabın var mı? giriş yap