potent

• ing. güçlü kuvvetli
• potent demek kuvve demek. potent demek o şeyin henüz olma olmadan olmasının en olabileceği durum demek. potent demek o şeyin olup olabileceği demek.
  
  örneğin çok kötü bir örneğin ama örneğin şeftali çekirdeği potent. şeftali ağacı ve belki meyvesinin olmadan olmasının en tam olma hali. bu olsa olsa bu olur demek, bundan ne güzel kavurma olur diyememek.
  
  ben birbirimizi potent üzre sevdiğimizi düşünüyorum. bir biçimde radyolojik bir görme ile birbirimizin potentini, en tam olma halini sevdiğimizi düşünüyorum. bu zaten gönül ilişkilerimizin bizi perperişan etme nedeni.
  
  bizi üzen arzumuzun nihayetine ermemesi değil çok ama çok daha büyük bir iş. zayi olma hali. yok olmadan bir önceki hali deneyimlemek.
  
  birini sevince ama cidden sevince öyle çıkma teklif edip, cafede latte içince, konsere gidince falan değil sevince onun bir olma anı var. fark edilmez belki ama o an vardır. daha önce öyle bir şeyin olmadığı ve o an olduğu bir an. ben bunun anın potentin capture edilme anı olduğunu düşünüyorum. radyolojik bir görme ve emme ile o potentle ilişki kurulan an.
  
  burada capture fiili önemli. diğerinin potentini elinize geçirdiğiniz bir an. yüceler yücesi bir kuvvet. diğer kütleyi sizin çekim alanınıza aldığınız bir an. bu yüzden bayılıyoruz birini sevmeye. diğerinin gücünün size geçtiği an. onunla gücünüze güç kattığınız an. empowerment'i şahını yaşadığınız an.
  
  ve yüce bir gücün sizden akmasının size getirdiği enfeslikten enfes dirilik hissi. ben diriyim hissinin peak anı. o kadar diriyim ki diğerini emdim, onun gücünü bir biçimde kendime aktardım.
  
  filmlerdeki piskopat krallar gibi. yıldırımı kontrol altına alıp kendi gücünüze aktardığınız ve yanmadığınız ama elindeki güç ile her şeyi yakabilir durumda olduğunuz an.
  
  işte bu anın gücü işte bu anın diriliği strike dediğimiz an. aşk etmek anı. olmak değil etmek. tabi değil etken olma anı. o kadar yüce andır ki bu an o yüzden kutsalın tüm geleneklerde en süper sıfatı sevgisidir, aşkıdır. son nokta dedikleri.
  
  sırf bu an için bu anın yüceliğinden sonraki anın perperişanlığı. o kadar yüce bir şeyi deneyimleyen birinin bir sonraki anda bu gücün zayi olduğunu görmesi, 40 bin çocuğun olsa 40 bininin de ölmesinden beterdir.
  
  yaşamın, diriliğin, gücün ellerinden akıp gittiği an. hayy'dan gelenin hu'ya gittiği o an. hebanın payını bu sefer senden söke söke aldığı an.
  
  sırf bu yüzden allah sevmek kolaydır. ondan capture edilmez çünkü. onunla kurulan çok başka. potentin potentini sevmek işi zaten o biraz ama kökü insanda yine buralardadır.
  
  baya döndü bu yazı. ama yazıyı yazarken bile devinimin o süper ötesi süperliğinden döndü.
  
  gel de güçlerimizi birleştirelim. yer gök elektrik olsun, akım olsun, oluş olsun, canlılık olsun, dirilik olsun, aşk olsun. ele geçirdiğimiz hazinenin büyüklüğünden gönlümüz karun olsun. her yere yaşam dolsun.
• ing.
  
  etkili
  zehirler için de kullanılan sıfat.
• ayrıca bakınız: omnipotent