*

  • yıllarca evine, işine büyük şehrin insanı delirten trafik keşmekeşi içinde otobüslerle gidip gelen bünyelerin zaman geçtikçe bu işte uzmanlaşmaları ile oluşan insanlardır. örneğin istanbul' da, iett otobüslerini kullanan vatandaşlar zaman zaman saatler süren şehir içi otobüs yolculuklarında, bir uçtan diğer uca giderken, nirvanaya erecek kadar sabır ve bilgelik kazanarak otobüsün içindeki vahşi ortamda hayatta kalmayı başarırlar. bu iş her gün tekrarlana tekrarlana önce alışkanlığa ardından profesyonelliğe dönüşür.

    peki bu insanları nasıl tanıyabiliriz? acemi bir yolcu otobüse bindiğinde tıklım tıklım otobüs içerisinde ne yapacağını bilemeden kalabalığın kendisini sürüklediği noktaya gider ve oraya saplanır. ardından şoförün "arkalar boş arkalara ilerleyelim!" azarını yiyip mahzun bir yüz ifadesiyle kendisinden utanarak ilerlemeye çalışır ama beceremez. ama profesyonel bir yolcu bu kalabalık ortamda sürüklenen değil sürükleyen olur. kalabalığı sözlü ikazlarıyla ve o da yetmezse güçlü omuz hareketleriyle ilerletir. bir nevi çobanlık görevini yerine getirir.

    bu insanlar otobüste ayakta beklerken askılara tutunarak uyumayı da becerirler. askıyı tuttukları kollarına başlarını yatırıp, çantalarını da bacaklarının arasına sıkıştırıp huzurlu bir uykuya dalarlar. böylece sabahları 2 saat süren yolculuklarda zamanı dinlenerek geçirmeyi başarırlar. bu işi öylesine yaparlar ki; istanbul'un psikopat şoförlerinin ani frenleri ile bile savrulmazlar. ama acemi bir yolcu ilk frende otobüsün içinde metrelerce savrulur, kafasını gözünü yarar.

    profesyonel otobüs yolcuları otobüste boşalan koltuğa oturmak için insanüstü bir çaba gösterilmesi gerektiğini de bilirler. hatta bunun bir strateji işi olduğunu çabucak kavrayıp özel yöntemler geliştirirler. inecek kişiyi en az beş durak önceden farkedip oturduğu yere gidip pusuya yatarlar. otobüs ne kadar kalabalık olursa olsun bu mevziyi terketmezler. kastettiğimi en iyi sabahları 500esle gidip gelen gariban üniversite öğrencileri anlayacaktır.

    sözün özü otobüs yolculuğu her yiğidin harcı değildir. kendi içinde pek çok disiplin vardır ve ancak bunların herbirinde başarılı olan kişi profesyonel şehir içi otobüs yolcusu olmayı başarır. ama bu insanlar hepsinden önce iett nin biz insan taşıyoruz sloganının aslında nasıl bir makaraya sarma durumu olduğunu farketmişlerdir.
  • otobüste hiçbir yere tutunmadan aynen bir sörfçü gibi adeta süzülerek yolculuk yapan kişidir. hergün kullandığı kendi sahası diyebileceğimiz otobüs hatlarında ise gözleri kapalı iken ,gelen virajı ezbere bildiklerinden, hangi açıyla hangi adımını öne yada arkaya alması gerektiğini düşünmeden gerçekleştirebilecek seviyeye ulaşır bu kişiler bir süre sonra.
  • otobüse biner, "drinonng" sesi eşliğinde akbilini basar, kimseyle goz goze gelmeden ortalara dogru gelir, evet her zamanki gibi yer yoktur ve bunu gayet iyi bildiginden göz atmaya bile gerek duymaz, kulaklıgını telefonuna baglayıp kulagına takar, cantasındaki kitabı çıkarır ve tek eliyle okumaya başlar(eğer erkekse diğer el cepte olabilir), camın onundeki demire yaslanır ve bu noktadan itibaren hiç istifini bozmadan ineceği durağa kadar gaz-fren dinlemeden yolculuk yapar.
  • akbili bastıktan sonra istifini bozmadan boş bulduğu koltuğa oturur. boşta koltuk yoksa yine istifini bozmadan arkaya, en arkaya ilerler. kimseyle göz göze gelmez. kulaklığı zaten sürekli kulağındadır. kendisi tüm dış etmenlere karşı kapalıdır. otobüste dünyanın en güzel kızı da olsa bunu farketmediğini millete duyurmaya çalışır ki bu da çok komiktir. :)
  • otobüse bindiği anda hem arkada hem de önde boş koltuk varsa, kesinlikle arkadaki koltuğa oturur. böylece kendisi için son derece tehlikeli olan yaşlı teyze veya amcalar, ön taraftaki yardımsever gençlerin yerlerini vermeleri sayesinde onun yanına yaklaşamazlar.
  • şüphesiz ki onlar trafiğin yoğun olduğu saatlerde uygun otobüsleri kombinleyerek trafikten kurtulmasını bilenlerdir.
  • ayakta uyuma kabiliyetine sahiptir. hoş biz millet olarak zaten hep ayakta uyuyoruz ya , neyse.
  • sıradaki durakta inecek olan yolcuyu gözlerinden tanır ve onun başında beklemeye başlar. yolcu iner inmez derhal boşalan koltuğa çöker ve yüzünde alaycı bir tebessüm oluşur.
    bu tiplerin bir de profesyonel takılan amatörleri vardır. onlar da aynısını yapar fakat şoförün de indiğini görünce son durak olduğunu anlar ve 15 saniye önce oturduğu koltuktan hızla kalkarak nereye geldiğini öğrenmeye çalışır.
  • otobüsleri marka, model, üretim yeri, sık kullanıldığı hatlar, zimmetli ise şoförü ile bilir.

    araçları sonradan takılan parçaları ile bir bakışta seçer.

    otobüse bindiği gibi en arkaya ilerler, ilerletir. genelde kimsenin tercih etmediği kapı önlerinin en rahat yerler olduğunu bilir. araç iyice dolduktan sonra kapıları tutmak suretiyle şoförün açmasına, yolcunun binemeyip üzgün geri dönmesine tekrar kapının kapanması şeklinde işleyecek sürecin önüne geçer tüm otobüse zaman kazandırır.

    otobüs hatlarının bir çoğunu ezbere bilir.

    istanbul'da iett, izmir'de eshot, ankara'da ego tercih eder. her birinin açılımını bilir.

    en az iki ilin toplu taşıma sistemlerinde kullandığı karta sahiptir.

    kullandığı toplu taşıma kartının bakiyesi genelde bitmez. bitmeden doldurur. para ile binmez, içerde kart sormaz. sorandan haz etmez.

    düzenli kullandığı hatlarda çalışan şoförleri ismen olmasa bile simaen tanır.

    trafiğin hangi saatte hangi güzargahlarda arttığını bilir. saate uygun ulaşım süresini tahmin edebilir. gerekirse ulaşım süresini kısaltan fakat yolu uzatan kombinasyonları kullanır.

    ansızın telefonu çaldığında bir tanıdığı tarafından "x yerdeyim y'ye buradan nasıl gidebilirim?", "x'ten y'ye en hızlı nasıl gidebilirim?", "kayboldum galiba buradan z'ye nasıl gideceğim?", "falanca hattın saatlerini biliyor musun?" gibi sorulara maruz kalır.

    minibüse zorunda olmadıkça binmez. öho ve izulaş gibi özel araçları mümkün mertebe tercih etmez.

    yolları ezbere bilir. mutlaka hayatında bir kaç kez şoföre hat güzergahını tarif etmişliği vardır.

    aktarma kuralları, pahalı hatlar, aylık abonmanlıkları detayları ile bilir. kendisi için en ekonomik olanını kullanır.

    otobüste ayakta durmasını da oturmasını da iyi bilir. savrulmaz, koltuktan taşmaz, fortlamaz, fortlanmaz.

    otobüsteki yolcuları tipi, hal hareketleri gibi özelliklerine göre inceler en yakın noktada ineceği bilir o kalkınca yerine oturur.

    sabah işe gidişte kullanılan 6-8 aralığında düzenli olarak aynı saatte kalkan araçla seyahat ediyorsa son duran binen yaklaşık 25-30 kişilik kadronun her sabah aynı saatte sıraya girdiğini ve herkesin "kendi" koltuğuna oturduğunu bilir. "kendi koltuğu" vardır. oturacak yer bitene kadar bu koltukları mümkün mertebe tercih etmez. edeni yadırgar.

    tutunmadan rahatlıkla yolculuk edebilir, arkadan öne/önden arkaya paso, kart uzatırken seri davranır. orta noktada da olsa uç noktada da olsa göz ucuyla kimden gelip kime gittiğini takip eder.

    istanbul kartın, akbilin, kentkartın cihazdan çıkardığı sesi bilir. sesten binenin bakiyesinin bittiğinin yanı sıra tam, indirimli, abonman, tam aktarma, indirimli aktarma gibi ödeme türünü de tespit edebilir.

    arka kapılardan bindiğinde "bu sefer de göndermeyeyim, gider şimdi geri gelmez" gibi düşüncelere kapılmayıp kartını gönderir.

    otobüste ayakta veya oturarak uyuyabilir. hatta uyumaktan keyif alır. yatağındaki kadar huzurlu ve daha dinlendirici uykuları tadabilir. bu uyuklamalara rağmen asla ineceği durağı kaçırmaz ayakta uyuyorsa düşmez.

    otobüsü kendi malı gibi görür. zarar vermez, korur. açılan kapı üstü kapakları kapatır, gevşeyen sıkabildiği vida, somun bulduğunda sıkmayı ihmal etmez.

    otobüse bindiğinde mevsime göre oturacağı koltuğu seçer. yolun ne kadarlık bir kısmında hangi tarafa güneş geleceğini bilir, duraktaki konuma aldanmaz. havalandırma ve camdan en iyi faydalanan koltukları bilir. hangi koltukların altında kalorifer bulunduğunu kaloriferin ne yöne hava üflediğini bilir burada üstünü başını kurutup ısınır.

    klimalı otobüse bindiğinde tüm camları kapatır. cam açmaya kalkanı uyarır.

    durakta beklerken gelen her otobüsün tabelasına bakmaz. bineceği hatta hangi marka model araçların çalıştığını bilir o marka model araçlardan geldiğinde tabelaya bakar. tabelası henüz konulmamış aracı filo numarasından tahmin edebilir.

    araçların filo numaralarına baktığında hangi garaja bağlı olduğunu bilir.
  • istanbul'da 6 ayda dönüştüğüm şey. ilk ve orta öğrenimini ego'da yapmış birisi olarak temelim sağlam sayılır. metrobüs konusunda hala eksiklerim var, gideriyorum. aylık akbilin efektif kullanımı hakkında projeler geliştiyorum.

    profesyonel şehiriçi otobüs yolcusu mavi masa ile kankadır. otobüsün seferi 2 dakika gecikse önce iett uygulamasından kontrol eder, ardından arar sorar. nedir ne değildir öğrenir.

    ego'dan farklı olarak iett'nin çok acaip yerlerden çok acaip yerlere seferleri olabiliyor. aynı iki nokta arasını üç farklı güzergahtan kat eden hatlar var. doğru zamanda doğru yerde olmak bu mesleğin olmazsa olmazıdır.
hesabın var mı? giriş yap