• üniversitelerin mimarlık veya inşaat mühendisliği bölümlerinden mezun, yönetici pozisyonunda tecrübe sahibi, en az 5 yıl şantiye deneyimi bulunan, iyi düzeyde malzeme ve detay bilgisine sahip, şantiyedeki işlerin programa göre yürüyüp yürümediğinin denetlenmesini ve gerekli tedbirlerin alınmasından sorumlu, şantiyeye teknik, mali ve idari konularda destek verebilen, aylık raporların analizi ve değerlendirilmesini yapabilen, teknik denetim ve koordinasyonu sağlayabilen kişidir. bu kişiler şantiyede; 23 duvar ustası, 17 demir ustası, 14 sıva ustası, 26 düz işçi, 9 kepçe operatörü, 11 vinç operatörü gücündedir.
  • yazilan e-maillerde cc boslugunu doldurmak icin kullanilan kisilerdir.
  • mesaisini elektronik postalar, atılan imzalar ve toplantılar arasında harcayan,
    inşaat sahasını, beton kokusunu, ayağına bulaşan çamuru özleyen insandır.

    eskiden odasına şeeefffiiim diye girenlerin yerini,
    tak tak tak çalınan kapıdan gelen
    "afedersiniz müsait misiniz?" cilere bırakmış, nereden nereye insanı.

    hesabı, kitabı, matematiği bırakıp, stratejik ve politik bilimlere yönelmek durumunda olan koltuk insanı.
  • ihtiyaç duyulmadığı zamanlarda hem otorite olduğunu hatırlatmak, hem de iş yapmış gözükmek için oto boka karışan; tecrübesine, otoritesine ve desteğine gerçekten ihtiyaç duyulduğu zamanlarda ise ekibini yanlız bırakıp "ben siz işi öğrenin diye karışmak istemedim" diyenlerin pozisyonu.
  • yer yarilip icine giren insanlardir bu donemde.
    yok, yok, yok.
  • teslimata hazir bir binada temizlik yapilirken binada sigara icilmesini yasaklayan ve binada sigara icenleri tesbit etmek icin bekci tutan kislik.

    toplantida konu hakkinda bilgi verip ansizin duraklayip "ya bekcilerde binada sigara icerse" diye soran ve pratik cozum olarak bekcileri kontrol etmesi icin "bekci lerin bekcisi" ni tayin edip ortami yaran sevdigim kislik.
  • şantiyelerde baba gibi olanları pek sevilir.
    baba gibi olanlarına, baba gibi saygı göstermek ve ona göre davranmak gerekir. yanında bir yabancı varken "kızım nereye gidiyorsun" diye sorarsa öğlen arası, "sevgilimle buluşmaya" dememek lazım. hem kızabilir, hem de o yabancıdan laf işitebilir.
  • şantiyelerde adana'da yaşayan nişanlısını düğün öncesi hazırlıklarını organize edebilsin, görmeye gidebilsin diye - ekibin diğerlerinin de rızasıyla- planlamacısına 5 hafta üst üste cuma öğleden sonra izin verenleri pek makbulmüş.

    nikah şahidi bile olma potansiyelleri olan insanlarmış bunlar.

    (bkz: idare et abi)

    o proje müdürünü geçmişte idare eden olmadıysa bile bu kıstas değil tabii.
  • bir proje firmasında birden fazla proje müdürü değiştirmiş bir proje mühendisi olarak aşağıda sıraladığım özelliklere sahip olduklarını gördüğüm tiplerdir*:
    - "benim yapabileceğim bir şey var mı? bana iş ver" diyen
    - iş bitiminde tatlı alsana diye emir verip sonra parasını yanına çağırıp vermeye kalkan
    - yeri gelince benim senden bir farkım yok sen yap bence bu işi diye sorumluluktan kaçan, başka zaman da ben senin müdürünüm diye artistlenen
    - üzerimdeki kıyafetin incelik/kalınlığına göre yorum yapma cürretini kendinde bulan
    - yeni gelen bayan elemanlara "iki üç kahve içek" diye yazan, vs, vs, vs...

    umarım çalışıyormuş gibi görünüp de internette takıldıkları zamanlarda sözlük de okuyorlardır da ne kadar tiksinildiklerini bari burdan anlarlar dediğim cibiliyetsizlere buradan selam ederim.
hesabın var mı? giriş yap