psikanaliz
-
ruhçözümcülük.
çağdaş bir özlü sözler düeti eşiğindeyiz galiba:
- ey oruç, tut bizi.
- psikanaliz, bize aşkı öğret.
bi sik analizi yaa..
oturur psikanalizden konuşuruz sonra, psikanalizden biraz dalga geçme fırsatı bulurum. sevdiğimle dalga geçmezsem şefkatimi pek sıraya sokamam. alaycı konuşmama fırsat tanıyana sanki hem şefkat hem minnet duyuyorum. sululuk her şeyi ciddiye aldığım* halde/için sessiz bir zorunluluk benim için. çok uslu olduğu halde ders kaynatmak zorunda olan öğrenci gibiyim. psikanaliz divanından geçmediğim için hem seviyor hem kıskanıyorum.
"gerçekten de, [psikanaliz] her şeyden önce verili bir toplumda çocuğun kendi akrabalık ilişkisini yaşama biçimini kurmaya çalışan bir yöntemdir." jean-paul sartre
"lacan'a göre psikanalizin nihai amacı, özneyi önemli ve gerekli bir fedakarlığı yapacak hale getirmek ("simgesel kastrasyonu kabullenmek", çocuksu narsisist bağları koparmak vs.) değil fedakarlığın korkunç cazibesine direnmektir - elbette bu cazibe süperegonun cazibesinden başka bir şey değildir." slavoj zizek - the thing from inner space
"mesela psikanaliz seanslarında, insanların yaşadıkları deneyimleri anlatırken yaşayamadıkları deneyimlerden bu kadar çok bahsetmeleri ve mahrum kaldıkları şeyler hakkında bu denli otoriter, tutkulu ve kendinden emin bir tavırla konuşmaları bana çarpıcı geliyor." adam phillips - missing out in praise of the unlived life
[esasen psikanaliz insanları anlama ve anlaşılma ihtiyacından vazgeçirme terapisi, kavrama yolunda "gecikmiş bir eğitim"dir.] adam phillips - missing out in praise of the unlived life
"ünlü muayene divanını, freud'a, 1890 yılında hastası madam benvenisti armağan etmiştir. (...) psikanalizle insan soyuna bir suikast yaptığını söylemiştir. tedaviyi bir eğitim olarak kabul etmiştir, insanları uyku/hipnoz altında konuşturmanın ahlak/moral dışı olduğunu; hipnozla iyileştirmenin bilimsel bir tavır olmadığını düşünmüş, bunun yerine sokratik tartışma yöntemini benimsemiş, insanın "bilinçdışının bildiği fakat kendi resmi bilincinin bilmediği ve ayrıca bilmediğini de bilmediği bilgileri ona anımsatan" diyalog/serbest çağrışım yolunu seçmiştir." serol teber - bilimsel bir peri masalı
"psikanalizin sonu ne semptomun ortadan kaldırılması ne de altta yatan bir hastalığın tedavi edilmesidir, çünkü analiz özünde terapötik bir işlem değil bir hakikat arayışıdır. hakikate gelince, onun her zaman hayra alamet olacağı söylenemez." jacques lacan
"psikanaliz modern korkuların bir kataloğu olmadığı yerde modern kederlerin bir kataloğudur, tek tedavi de hazdır." adam phillips - freud olmak bir psikanalistin gelişimi
"o halde gerçekten de psikanaliz erkekler arasındaki aşktan doğan bir bilimdir - ya da yapay bir olgudur. yani erkekler arasında kadınların bedenleri hakkındaki bir sohbet olarak başlamıştır (psikanalizi değiştirecek olan da cinsellik kadar çocuklarla da ilgilenen kadın psikanalistlerin ortaya çıkışıydı)." adam phillips - freud olmak bir psikanalistin gelişimi
"freud 1898'de rüyaların yorumu olacak şey üzerinde çalışmaya başlaması ile 1905 arasında bir hareketin kurulması için esas önemde olan iki şey yapacaktı: bilinçdışı zihnin işleyişini tasvir ettiği kurucu metinleri, psikanalizin çığır açıcı metinlerini yazıp yayımlayacak -rüyaların yorumu (1900), günlük yaşamın psikopatolojisi (1901), bir histeri vakasının analizi*, cinsellik kuramı üzerine üç deneme ve espriler ve bilinçdışıyla ilişkileri* (1905) -, bir yandan da konuyka yakından ilgilenen bir destekçiler grubunu cezbedecekti. 1902'de hepsi yahudi doktorlardan oluşan beş üyeyle başlayan -wilhelm stekel, alfred adler, max kahane ve rudolph reiter- ve artık gayet iyi bilinen çarşamba cemiyeti* adlı küçük grup 1908'de viyana psikanaliz cemiyeti'ne dönüşecekti." adam phillips - freud olmak bir psikanalistin gelişimi
"psikanalitik yazımın bu denli can sıkıcı olmasının nedeni tamamen yaşça büyük kişilerce yazılmış olmasıdır. 40'lı yaşlarındaki freud, hep olduğundan daha gençti: daha az ihtiyatlı, daha cesurca ve daha küstahça spekülatifti. bu dönemde yazılanlar uyumlu bir coşku ve olanak hissini taşır. freud 1906'da ölmüş olsaydı zihnin yapısal kuramı, ayrıntılı metapsikoloji (freud bir defasında bundan "cadı metapsikolojisi" diye bahsetmişti), haz ilkesinin ötesinde bir şey olup olmasığıyla ilgili spekülasyon, dinin kapsamlı eleştirisi ve ölüm dürtüsü olmayacaktı. sadece rüyaların, cinselliğin, esprilerin, hataların bir kuramı ve psikanaliz uygulaması konusunda merak uyandırıcı bir ipucu olacaktı ki bunlar da fazlasıyla yeterliydi." adam phillips - freud olmak bir psikanalistin gelişimi
(bkz: analiz/@ibisile)
(bkz: psikanalist/@ibisile)
(bkz: aşk koltuğu)
(bkz: truth games lies money and psychoanalysis)
(bkz: dehşetler ve uzmanlar)
(bkz: hep vaat hep vaat)
(bkz: öpüşme gıdıklanma ve sıkılma üzerine)
(bkz: flört üzerine)
(bkz: kreşteki yabani)
(bkz: psikanaliz ve zen budizm)
(bkz: psikanalitik yaklaşım)
(bkz: psikanalitik bakışlar)
(bkz: psikanalitik film teorisi)
(bkz: erich fromm/@ibisile)
(bkz: sigmund freud/@ibisile)
(bkz: osho provokatör mistik)
(bkz: psikosentez)
(bkz: mary kay letourneau/@ibisile)
(bkz: ruhun kadınları)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap