psone

• (bkz: playstation)
• playstationin ps2nun cikmasindan sonra aldigi isim
• playstation'in 90'larin ikinci yarisinda cikmi$, boyut olarak orijinal haline gore cok daha kucuk olan surumudur.
• (bkz: retronym)
• (bkz: pstwo)
• portatif playstationdır. taşınabilitesi yüksektir. ayrıca üstüne monte edilebilir ekranı vardır. haricen satılır..
• 320x240 çözünürlükte bir lcd monitörü de bulunur bu nesnenin ve hack edip bilgisayar kasalarına takmak, el yapımı projeksiyon cihazı projelerinde kullanmak şu aralar epey yaygındır.
• ilk playstation'ım.
  
  sene 2002, aylardan ekim ayı. bir akşam üstü. ben o dönem, hatta daha küçüklüğümden beri playstation diye tutturuyorum. pek çok arkadaşımda o büyük kutu olan playstation 1'ler vardı ve anca onlara gidip geldiğimizde oynayabiliyordum, ama genelde fazla oynatmıyorlardı. neymiş efendim adaptörleri ısınıyormuş, bozuluyormuş filan. bu adaptör bozulması hikayesi gerçekten doğruymuş sonradan anladım o başka mesele.
  
  neyse efendim, bir akşam oturuyoruz. ilkokula başladığım sene idi o sene. türkiye yine çalkantılı bir dönemde, 3 kasım 2002 genel seçimleri'ne doğru yol alıyor. maltepe'de oturuyoruz, babam o zamanlar mecidiyeköy'de çalışıyor.
  
  salonda televizyon izlerken kapı çalıyor, annem açıyor. babam içeri giriyor, elinde siyah bir kutu. bir bakıyorum, psone. ama tabi şaşırıyorum, çünkü arkadaşlarımdaki büyük kutu. bendeki niye küçük kutu? önce üzülüyorum, ama sonra aynı cihaz olduklarını anlayınca üzüntüm geçiyor.
  
  ne oyunlar oynadım be, gran turismo 1-2, crash bash, driver 1, w.e. 2002... çok eğlenceli zamanlardı. tek sorunum memory card'ım yoktu, bu nedenle oyunları kaydedemiyordum. gran turismo'da kasa kasa yarışlar kazanıp chevy camarokazanıp sonra psone'ı kapatınca o arabayı kaybetmek koyuyordu tabi biraz.
  
  2008-2009 gibi ankara'daki kuzenime gönderdim. artık yaş büyümüştü tabi, pc'nin ne kadar değerli bir nimet olduğunu o zamanlar anlamaya başlamıştım...
• küçüklüğümün güzel anlarını yaşatan ilk konsolum olan, eskilerin güzel aletlerinden. günümüzde berbat dediğimiz grafiklere hayranlıkla bakardık o zamanlar. tomb raider'dan korkar, crash warped'ta kaplan sürerken hayranlıkla izler, kutuları kırardık. tekken'de dövüşür, spider-man'de ağ atar, ctr'de yarışırdık. fazla oyunumuz yoktu fakat o oyunlarla saatlerce oynardık. şimdiki gibi binlerce oyun olduğu halde keyif alamamazlık yapmazdık, gerçekten keyif alarak oynardık. bu zamanları, tek derdimizin açılış ekranının geçip oyuna geçmesini beklediğimiz anları çok özlüyorum. keşke o zamanlarda kalabilseydik. gözü bozulunca oyun açmamaya başlamıştı da ne kadar üzülmüştüm. pc'de emulatorle oynansa da o zamanlardaki keyfi asla alamayacağım sanırım.
• fat kasa playstation dan sonra piyasaya sürülen 2.nesil playstation du kendileri.
  anlamadığım olay ise, ya birader madem küçük ve kibar yapabilecek becerin var niye evvelden tapmassın ki.