pub kültürü

• (bkz: kıraathane kültürü)
• cennet vatan türkiyemin sınırları içerisinde,vatandaşlarının oluşturduğu "meyhane kültürü" gerçeği vardır ki bünyeden sinir stresi şıp diye çeker bitirir.
  işten çıkarsın,köşe başında bir meyhane alırsın iş yerindeki kankalarını rakısı mezesi cillop gibi sofra kurulur elin gavuru gibi kasmadan huşu içerisinde demlenirsin yavaş yavaş.
  bu sofralardaki muhabbetin tadı kral pubda bulunmaz,dönen geyiğin haddi hesabı da olmaz!
• meyhane kültüründen farklı olarak,daha sessiz sakin ve tek tabanca takılmak isteyenler için bu toplum başka bir kültür oluşturmamazlık etmiş midir peki,hayır etmemiştir.
  işte bu klasmandakiler için (bkz: akşamcı)
• (bkz: fxp)
  (bkz: ftp)
• ingilltere'de, içkilerin bardan bizzat müşteri tarafından alınması, saat 23:00 itibariyle mekanın terkedilmesinin kanuni zorunluluk olması ve hatta 22:50'de "hadi bakalım son içkiler" manasında barda bir çan çalınması gibi unsurlar içeren, pubları daha çok birer sosyalleşme vasıtası olarak gören bir anlayışın ürünü normlar bütünü.
  
  (bkz: pub crawl)
• güzel yurdum türkiyemde asla yerleşmeyecek olan kültür...
  şöyle ki, pub dediğin ortamda içilen biranın haddi hesabı yoktur. ayrıca ortamda delicesine dart ve bilardo oynanmaktadır... ülkem sınırları içerisindeki bir pubda gecenin ilerleyen saatlerine doğru içkinin de etkisiyle ortam sertleşir, dart okları insanların gözüne, bilardo ıstakaları ise olmadık yerlerine girebilir...
  bu yüzdendir ki ülkemizdeki kıraathanelerde sadece okey, tavla, 51 gibi masa başı oyunları oynanır ve sadece çay içilir...
• dışarıda sohbet ederken alkol tüketmek isteyenlere yönelik kültür.
  
  maksat muhabbet olsun, alkol bol olsun; ama bir meyhane ortamı da oluşmasın, biraz daha bireyselcilik ön planda olsun diye düşünülüp, pub kültürü oluşmuş. fena da olmamış hani, ancak türkiye'de bulmak çok zor. adında pub geçen mekanların çoğu diskodan farksız durumda güzel ülkemde...
• efendim, pub kültürünün aslen ne olduğu üzerinde fikir birliği var, fakat kültürü işlevsel kılan ne, bunun üzerine pek kafa yorulmamış. evet, pub kültürü sosyalleşme ve bireycilik esaslarına dayanır. ama bunları dart oynanmasına yahut saat 11'de kapanmasına falan borçlu değildir. en büyük olay ayakta içilmesinde gizlidir. anadolu ve balkan kültüründe içki masada, uzun bir sürece yayılan sohbetlere katık edilir. bunda bir saygı gizlidir, adabı budur diye aydın boysan junior muhabbetlerine girmeyeceğim. muhtemelen tarımsal üretim tarzına dayanan bir olgu bu, ahkam kesip, götümden attığım teorilerle kafanızı bulandırmayayım. demeye çalıştığım şu: sen fıçı guinness de getirtsen, 7/24 premier lig maçı da yayınlasan, liverpool formalı kızıl saçlı barmaid de tutsan pub kültürünü yaşatamazsın canım kardeşim. insanlar birbirinin ayağına bira döküp kaynaşmadıkça, sosyalleşmek sağına dönmek kadar kolay olmadıkça olmaz.
• türkiye’ deki düğün salonu formunda meyhaneler ve düğün tipi içkili eğlence anlayışı sebebiyle, asla yerleşmeyecek kültür. bizim insanımız içkiyi götü başı dağıtmak, sıçıp sıvamak için içer. bunu da gecenin başında bir yemin gibi açık açık ilan eder.
  
  haliyle konuştuğunu asla duyamayacağın, düğün salonu gibi mekanlar oluşturmuştur bu hayvanlık. o meyhanelerde 10 kişi bir araya gelip ooooooooo hahahah huoooo çeken, stadyum formundaki eller havaya beyninizi sikeyim sizin.
  
  aksi bir meyhane kültürü de yok. iki dubleden sonra göbek atıp halaya duran tiplerin meyhane kültüründe yeri yoktur. boşuna demedik düğün salonu diye.
• (bkz: bira ve patates kızartması)
  (bkz: pub burger)