*

  • yaptigi muzikte hem dogu hem bati muzigi enstrumanları mevcuttur ( ud, keman, cello, darbuka, bendir, def, bateri, fagot vesaire) ama tarzi daha cok dogu muzigidir. misal, (bkz: caravan) caz standardını yorumlamis, parcaya oryantal bir hava katmistir, cok da guzel etmistir. ayrıca konserlerinde her parcadan once bir espri patlatmayı huy edinmis sirin bir kisiliktir. turkiye'de de konser vermistir.
  • ud calip bunu dogu muzigi temalari iceren caz bestelerinde kullanan lubnanli muzisyen. besteleri harbiden cok basarilidir ve udu caz formatinin icerisine mukemmel bir sekilde oturtmustur. ancak bu yaptigi islerden bagimsiz olarak ud calisini incelersek ayni miktarda ovgu duzemeyebiliriz kendisine, zira cok hizli tremolo yapabilmesi disinda cok da bir numarasi yoktur. ama bu kendisini cok takdir etmeme engel degildir. (bkz: o kadar kusur kadi kizinda da olur)
    bu zat ile ilgili ilginc bir ani da gectigimiz yillarda hangi ulkede yapildigini bilmedigim ud icrasiyla ilgili bir yarismaya katilmis olmasidir. soz konusu yarismada turkiye'den katilan yıldan dirik birinci olmustur. (bkz: ben dememis miydim)
  • 16-17 ocak'ta babylonda çıkcak olan adam.ta kendisi.
  • sahip oldugu inanilmaz yetenegin hakkini veren orijinal bestelere imza atmis udi.
  • 16 ocak 2003 babylon konserinde vasatın üstünde bir performans sergileyen, her şarkıdan önce o şarkıyı hangi olay üzerine ya da ne için yazdığı konusunda vasat bir komik-söylev çeken, amerikalı ve gayet sağlam bir baterist, "hey ben karizmatik değilim, bizzat karizmayım" demeye çalışan italyan bir klarnetçi, alman ve şişman tuba çalan adam, yine italyan (çünkü rabih abou khalil'in deyişiyle "italyanlar japonlar gibidir, asla bir tane göremezsiniz") ve alabildiğine performanssever bir akordeoncudan mürekkep grubuyla sahnede yaklaşık iki saat kalan lübnanlı ya da lübnan asıllı (bir tür cazcı) udi.
  • bu aksam babylon da konser vericek olan ve ankarada olmam * nedeniyle izleyemeyecegim süper udi.
    offf simdi arabian waltz i canlı olarak dinlemek vardı...
  • perşembe gecesi ben de babylonda olma şansını yakalayanlardandım. saat 9.20'de içeri girerken abou-khalil henüz geliyordu elinde udu ile. konserdeki perfonmasını, cdlerine göre düşük buldum; kimbilir belki perşembe sükunetidir...
  • bestelerinin havasında sıkıntısız nefes alınabilen bir besteci. önce besteci, sonra udi.
  • ud çalma konusunda efsanevi bir isim olmasa da beste ve aranjmanları enfestir. enteresandır, ud sesinden çok, parçalarındaki bendir ses ve ritminden tanırım dinlemediğim parçalarını.
hesabın var mı? giriş yap