• maalesef ülkemizde şehir planlaması diye bir düşünce tarzı yada estetik bakış açısı , doğal yaşamın şehir içine serpiştirilmesi gibi üst düzey anlayış bulunmadığından mütevellit göremediğimiz oluşum.

    şimdi efenim biraz şehir merkezinin dışında, sahile çok yakın , etrafı çam ağaçları , küçük küçük şirin bahçeli villalar, küçük fasulye, domates, vb.. sebze bahçelerinin olduğu , bir nebze de olsa doğal yaşam alanı olan bir yerde oturuyorum. sabah kuş cıvıltıları ile uyanıp kendimi şanslı hissediyordum, evimin bahçe duvarının hemen arkasında uzun zamandır boş duran bir arsa vardı orada papatyalar falan açıyordu ki, bir kaç gün önce sabah bir gürültüyle uyandım. bu arsaya dozerler kepçeler yanaşmış harıl harıl çukur kazıyorlar , kazdıkları çukurdan da deniz suyu çıkmış havuz olmuş, şimdi o suyu boşaltmayla uğraşıyorlar. işe giderken birilerine sordum ne oluyor burda? diye, efenim 15 katlı apartman yapılıyormuş , şimdi böyle alçak evlerin ortasına tarrrak gibi bu iğrenç yapıyı dikip şu güzel ortamın anasını ağlatmanızın ne gereği var . bütün yaz ve belki daha uzun süre çekeceğimiz gürültüde cabası. üstüne üstlük yakında bu küçük sebze bahçeleri de müteahhitler tarafından apartman yapılmak üzere parsellenmeye başlamış.

    sistematikleşmiş bir şehir planlaması politikası olsaydı durum böyle olurmuydu? ama nerde?!
hesabın var mı? giriş yap