*

  • counter-strike, team fortress 2, quake gibi vurdulu kırdılı multiplayer oyunlarda, yeteneksizlik veya şans faktöründen dolayı ardarda ve çabuk öldürülen oyuncunun sinirden (opsiyonel: ağlayarak) oyunu terketmesi durumuna verilen ad. cümle içinde: "adamı o kadar rezil ettim ki ragequit yaptı."
  • heroes of newerth'te bu gerçekleşince gelen anons sesi varmış, yarıldım duyunca: https://www.youtube.com/watch?v=2lxrktjpdm8 *
  • x kişisi online oynadığı oyundan çeşitli sebeplerden dolayı nefret eder hale geldiğinde, bu oyunu bir gün tekrar özleyip oynama ihtimalini ortadan kaldırmak adına ragequit'e başvurabilir. peki bu nasıl olabilir?

    -oyundaki bütün malvarlığını satabilir, dağıtabilir, hatta çöpe bile atabilir.
    -etrafta trollük yaparak nefret simgesi haline gelebilir.
    -açık açık hile yaparak, adminlere dümdüz giderek ve ırkçı ya da nefret söylemleriyle kendini raporlatarak oyunun kullanıcı sözleşmesini delik deşik edip akabinde kendini kalıcı olarak banlatabilir.
  • "ragequit olmasaydı, bilgisayar başında ölen insan sayısı azımsanmayacak kadar çok olurdu."
  • 2011'de kurulmuş, ısparta'nın ilk deathcore grubudur kendileri. bugün antalya'da, mekan live sahnesini sallamışlar fakat kendi şarkılarını çalmadıkları için de dinleyenleri bi hayli üzmüşlerdir. daha fazla söze gerek yoktur, sadece dinlemek lazımdır. ancak o zaman demek istediğim anlaşılabilir. işte video linki de burda, buyurun. http://www.youtube.com/…wgat5lez1a&feature=youtu.be
    bu da ayrıntılı bilgi için
    http://www.facebook.com/ragequitband
    bir de grup üyeleri;
    vocals: fırat acu
    guitars: önder çamkerten
    guitars: cemre türkmenoğlu
    bass: uğur demirtaş
    drums: orçun öztürk
  • football manager 2013 resmi sponsoru.
  • rooster teeth'den michael'ın bir zamanlar youtube'a haftada bir bölüm koyduğu inanılmaz eğlenceli seri.

    adamın kızmasına ve tepkilerine gülmekten ölüyorsunuz. ice cube'un angry black captain* muhabbeti gibi düşünün.

    bu bir örnek

    bu da başka bi örnek ruh hastası sanki film seslendirmesi yapıyor* o ne coşkudur
  • hani böyle canınız dota2 çeker "şöyle güzel bir oyuna gireyim de stres atayım" dersiniz. mid pickler od alırsınız kafanızda karşı takımı düşünür hesap yaparsınız "şu kadar int çalar tek atarım eheheh" sonra oyun başlar mide yanınızda iki rus gelir oyunun anasını siker ya. kurye feedler,obs feedler,gider kuleye ölür. siz de böyle oyunun anasını sikeyim der oyundan çıkarsınız ya. hah işte anasınıyla başlayan bölümden itibaren yaptığınız şey ragequit oluyor tebrikler stres atmak için girdiğiniz oyunda dert tasa sahibi oldunuz.
  • bir süredir civilization vi oynuyorum. senaryoda niyetim, kimsenin işine karışmadan science victory alabilmekti. catherine de medici ile başa baş gidiyorduk, rönesans neyin derken benim önüme geçti. zira o aralar elçilerimi yollayıp ilişkilerimi geliştirdiğim, sınırlarıma yaklaştığını gördüğüm halde sırf bana bulaşmasın diye hedaye olarak iced latte gönderdiğim, hatta gödünü yaladığımı tüm dünya bilsin diye de kankeytoluk anlaşması imzaladığım hojo tokimune denen gavad beni sırtımdan pıçakladı. sen ne yaptın hayvan herif? en az 10 turum zebil oldu.

    isaac newton, great scientist namıyla topraklarımda belirmişti halbuki. adamı, yeni şehrimde inşa edeceğim "torku ahmet üniversitesi"nde konuşmacı yapacaktım, her şey hazırdı. next dedim, next dedim, bi baktım toki'nin atlıları sağdan koşa koşa geliyor. sinek gibi fiti fifi sınırlarımdan geçip giden misyonerlerden değiller.

    yezidleri, 10 tur içinde savuşturabildiğim kadar savuşturdum. "tokimune!!! simit sat onurlu yaşa!!! ühü ühü vurma ağbi" dedim. 10 turdan sonra, "al allah belanı versin, altınlarımı da al, kahvemi de al, şarabımı da al, onurumu da al peçemenk" içerikli bir anlaşma yaptım. toki, ara ara beni yokladı, "heaşşşş arkadaşız dimi len:) armut:)" diye ağzımdan laf almaya çalıştı, ekranıma girdi, dedikodumu yaptı.

    zorbaların hakaretlerine rağmen kendimi, işime verdim. bir uygarlık gelip tükürdü, diğeri "bakıyorum sanatla ilgileniyorsun" deyip gitti. ne yapsam yaranamadım ben. bilim konusunda iyice aştım, öyle ya halkım "allah'ım bu nerenin bilimi, sen ne yapıyorsun" deyu bana tapınmaya başladı. boost'ladım şerefsizleri.

    sonra n'oldu biliyor musunu? ağzına sçtımının tokimune'si bana yine saldırdı. "abi vurma ben anime seviyorum" desem de inandıramadım. beni ağlattı. ben de meğer, bilim dışındaki her şeyde geriymişim. toki bana toplarla geliyor, adama mızraklılarla ucundan dokunduruyorum. iki atla tüm şehrimi turladı yav. tokatlayıp gitti, yine ağladım, "satoshi kon ağbi, karaage" dedim, bu sefer her şeyimi istedi.

    yine kurtuldum. hatta, modern çağ'a girdim.

    iki tur sonra yine saldırdı len adam. ya bi bekle bekle. bi bekle şerefsiz. bastım alt+f4'e, lanet olsun biliminize dedim. başka senaryoda diktatör olmaya karar verdim.
  • üstteki arkadaşa yazıyorum:

    geçenlerde sinirden monitörü yamultup, mekanik klavyemi ikiye ayırdım. sinir hastası olupta rekabetçi oyunları (pubg,csgo,dota) sakın oynamayın. gerçekten bir süreden sonra ruh sağlığını olumsuz yönde etkiliyor.
hesabın var mı? giriş yap