• modern hayatta tekrarlanan gunluk sorumluluklardan yapilmasi zorunlu rutin gorevlerden bikan kadinin, sevgilisini bu kosusturma icinde istedigi gibi sevemediğinden yakinmasini anlatan bir koncerto.**
    (ara: rachmaninoff)
  • yine bir aralar trt'de yayın gittiğinde karşımıza çıkan, jingle hâlini aldığı da söylenebilecek olan, puslu bir klibi olan eser... 1897'de ilk senfonisinin prömiyeri o kadar kötü olmuştu ki besteci depresyona girmiş ve neredeyse üç sene boyunca hiç bir şey besteleyememişti. dr. dahl tarafından terapi gören besteci tekrar özgüvenini kazanmış ve 1900'de doktoruna ithaf ettiği bu harika konçertoyu bitirmişti...
  • içerdiği derin duyguları anlayabilmek için sviatoslav richter, evgeny kissin ya da van cliburnden dinlenmesi gereken eser(isimler tercih sırasına göre yazılmıştır, richter müthiştir). ayrıca ilk bölümün orkestra partisi piyano partisinden bağımsız olarak dinlenebilecek kadar iyi işlenmiş ve güzeldir, adeta kendi başına bir hikaye anlatan bir senfonik şiir gibidir.
  • bir su damlası ile başlayıp, küçük küçük derelere katıldıktan sonra, anaforları ve derinliği hissedeceğiniz derin bir suya katılır, köpük köpük kabarır, oradan size verdiği yüksekten düşme hissi ile bir çağlayandan dökülür, sonra derin suyun dalgasız ama güçlü akıntısıyla mendereslerde ilerlediğizi hissettirir bir piyano konçertosudur.
  • 27 kasım 2005'de alexander rahbari şefliğinde, piyano solisti marian lapsansky ve crr senfoni orkestrası tarafından, crr konser salonunda icra edilecek eser.
    eserin tam adı no.2 do minör opus 18.
  • rachmaninoff'un 3. piyano konçertosunun* gölgesinde kalmış muazzam eser. teknik bakımından 3. konçertodan aşağı kalır bir tarafı yoktur. rachmaninoff'un tüm eserleri gibi bu eseri de mükemmelliğe götüren nüanslardır. 3. konçertonun aksine rachmaninoff nüansları, art arda sıralanmış onaltılık (hatta yer yer otuzikilik) notaları ve akor yürüyüşlerini canlandırmak, göze batar hale getirmek için değil; tam tersine, bunları kompozisyona yedirmek ve cümlelerdeki duygunun temelini oluşturan kritik notaları belirginleştirmek amacıyla kullanmıştır. tekrarlar (ki oldukça azdırlar) birbirine -olması gerektiği gibi- hiçbir zaman benzemez ve konçertonun gidişatına göre farklı duyguları betimlerler. genellikle ilk dinleyişte hakim olunamayan "içine kapanık" bu konçertoyu anlamak için tekrar tekrar dinlemek gereklidir kanımca.
  • cumhurbaşkanlığı senfoni orkestrası nca 9 mart 2006 tarihinde başarıyla çalınmış eser. rengim gökmen 'in heyecanlı orkestrasyonu ile tadından yenmez bir hal almıştır.

    idil biret performansını görmek ve verilen arada mekanı terketmek bahtsızlığına gark olanlara ve 60 yaşlarındaki teyzenin adagio ya dayanamayarak eser icrası sırasında istif bozumundan bir haber şekilde alanı terketmesine rağmen gönlümüzdeki yerini tekrar diplere doğru dağlamış eser.
  • 3. konçertodan çok daha karakteristik ve güzel olan konçerto. vladimir ashkenazyden dinleme fırsatına eriştiğim muhteşem eser.
  • 20-21 ekim tarihlerinde özgür aydın performansını istanbul devlet senfoni orkestrası ile howard griffiths şefliğinde dinleyebileceğiniz muazzam eser.
  • kar fırtınası eşliğinde de dinleyebileceğiniz, yavaş yavaş yığılan karın ritmine uydurabileceğiniz lakin şelaleden dökülme etkisini bir türlü karla yaşayamayacağınız güzeller güzeli.

    belki çığ falan düşebilir o etki için. onu da ben istemem. hem canına yandığım şehrinde ne gezer çığ.
hesabın var mı? giriş yap