• dellendim kimse kusura bakmasin

    gereksiz bir diger felsefeci, temelde hersey o kadar karisik ki bok anlarsiniz ekolunden. kendisi anlayip anlamadigimizi test etmek icin kurdugumuz, olumlu sonuc veren sayisiz deneyi inatla gormezden geliyor. bilim sanki ortaya laf atar sonra siktir olup gider gibi davraniyor.

    neyse ki, bu tip tiplerin sayisi giderek azaliyor, marjinallesiyorlar; ve otesinde artik bilim insanlari fikirlerine politikacilari inandirmaya basladi. avrupa yakinda beynin bilgisayarda simule edilmesi icin 1 milyar euro yu 10 yilligina human brain project e verecek. paul allen beyin arastimalari icin daha yeni 300 milyon dolar bagisladi.

    elestirmeyin demiyoruz, hobi olarak gene elestirin ama bari destekli sallayin da salladiginiz anlasilmasin.
  • cümlelerini eleştiremeyeceğimiz bir noktaya çekmek isterken dilin sınırları dışına çıkaran yazar. sonsuz uzayın hakimi" diye bir kitabı çıkmış şimdi. "kafa"yı ele alıyor, bildiğimiz insan kafasını. beklendiği üzere ütülemeyi de ihmal etmiyor.
  • ''türkiye'de bir berbere gidinceye kadar burun kıllarımın farkında değildim.''
  • bürokratik kurumların despotizmi ve taht oyunları altında içi boşaltılan, haliyle traji-komik bir skolastizme ve propaganda aracına dönüşen 'modern' bilimin son elli yıldır tekrarladığı "nöronların fotoğrafını çekip aklın sırrını çözeceğiz" tarzındaki tekerlemeleri teşhir eden emekli klinik nörobilim uzmanı.

    hani bir örnek vermek gerekirse, diyelim herhangi bir şehrin en ince detaylarına kadar fotoğraf ve videolarını çektik, ama ne o şehirde konuşulan dile ne de insanların kültürüne, ekonomisine, vs. dair hiçbir bilgimiz ve perspektifimiz yok. dahası, bunlara bakmanın tamamen gereksiz olduğuna ikna olmuşuz. ama beri tarafta şunu iddia ediyoruz: "elimizdeki detaylı resimlere uzun uzun bakarsak ve daha ayrıntılı ve hd videolar vs. çekersek bu şehrin neden böyle hareket ettiğini, şehirde yaşayan insanların dilini, eğlencelerini, kaygılarını, yani tüm dinamiklerini anlarız..." işte tallis bu tablonun bir benzerinin bir süredir bilme ateşini yitirip "neuromania" ve "darwinitis" (aping mankind, 2011) ideolojilerine saplanmış 'bilimci'ler tarafından aklın ne olduğu/nasıl çalıştığı konusuna aynen uygulandığını hatırlatarak diyor ki, siz daha neye bakmanız gerektiğini bile bilmiyorsunuz ve adeta mezür ve terazi kullanarak birinin nasıl sevdiğini ölçmeye çalışıyorsunuz; bu yoldan vazgeçin, aklın ne olduğunu kavramak için 'bilimci' değil ama yepyeni bir bilimsel bakış açısı geliştirmeliyiz.

    peki bu samimi uyarı dinlenecek mi? belki birgün; mamafih medeniyet henüz orada değil...
hesabın var mı? giriş yap