• tarihçi ve yazar. 1905-1975 "özellikle osmanlı tarihinden seçtiği ilginç konular üzerine çalışmalarıyla tanınan tarihçi ve yazar" ana britannica, cilt 13 sf.421. eserlerinden bazıları: erkek kızlar, haşmetli yosmalar, haydut aşkları, patrona halil, kabakçı mustafa, istanbul tulumbacıları, dağ padişahları... ancak en önemli yapıtı tamamlanmamış istanbul ansiklopedisi'dir. bize böyle bir ansiklopedi bıraktı ya... nur içinde yatsın.
  • (bkz: erkek kizlar)
  • spekulatif osmanli tarihcisidir. oyle bir dili vardirki, insanin tarihci olasi gelir. listelenmemis diger kitaplar topkapu sarayi ve tarihimizdeki garip olaylardir. istanbul goztepede rahmetli olmadan once oturdugu sokaga adi verilmistir.
  • tek başına tarihin en büyük ansiklopedi projelerinden birine girişmiştir. ömrü vefa etseydi (100 yıl yaşasaydı) istanbul ansiklopedisi bitecekti. maddelerini kendinin belirlediği bu ansiklopediyi keyfine göre düzenlemiştir. orhan pamuk bey (dünkü hürriyet gazetesinde çıkan bir habere göre) istanbul ile ilgili national geographic dergisine bir yazı yazmış. yazıda reşad ekrem koçu'dan aynen şöyle söz ediliyor:

    "reşat ekrem koçu’nun tek başına kahramanca giriştiği istanbul ansiklopedisi gerçek bir ansiklopediye değil, istanbul’un kendisine benzedi en sonunda: on bir ciltte h harfine ancak gelebilen bu tuhaf ansiklopedi yarım kaldı, şehre ait bilgileri gözden geçirmek yerine onları daha da karıştırdı ve çalışkan yazarın içki masası dostlukları, tutkuları (çıplak ayaklı güzel oğlanlar, kadın kılığına giren zarif ve genç erkekler) ile popüler kültürünün hoş bir kargaşasına dönüştü."
  • orhan pamuk prensin yazdıklarını görünce murat bardakçı da boş durmamış, kendi sayfasından "o toptuysa sen de intihalcisin" diye cevap vermiş. hatta intihalin suçüstü belgesini bile koymuş hürriyetteki 18'inci sayfanın sağ köşesine. sol köşede bulmaca var, aman karıştırmayın..
  • reşad ekrem'in istanbul ansiklopedisi gerçekten de fantastik bir denemedir. kimi maddeler sayfalarca uzar gider, ama alışıla gelmiş bir önem sıralamasından ziyade merhumun kişisel tercihleridir. başka kaynaklardan taranabilcek 'çok önemli' bilmemne camiini yarım sayfa ile geçiştirebilirken, bilmemne cinayetini sayfalarca anlatabilir. bir berduşa, bir şairden daha fazla sayfa ayırabilir.
    ayrıca eserlerini resimleyen sabiha bozcalının desenleri de -kanımca- yeniden basılan doğan yayıncılıktan çıkan koçular'daki en büyük eksikliktir.
    istanbul ansiklopedisi 'gökçınar' maddesinde son bulur. ancak bu maddeye kadar ki fasikülleri de eksiksiz, cilt kapaklarıyla beraber bulabilmek -neredeyse- imkansızdır. (rivayet odur ki; merhumun evlatlığı 11. ve 7. cilde ait fasikülleri hurda kağıt yerine satmıştır.)
    bu müstesna çalışmayı saman kağıdına fotokopi olarak çekip; 11 cildi de teslim eden kitapevleri mevcuttur. (bkz: hanefi kitapevi)
  • acı su diye bir de şiir kitabı da var, oğlu basmış. (koçu yayınları, 1965) bugün beyoğlu'ndaki aslıhan pasajına tarlabaşı'ndan girince sağdaki ilk sahafta gördüm, kıyıda köşede kalmış. yıllar önce aktüel dergisinin bir anketinde birisi bu kitabı "yüzyılın en güzel 100 kitabı" arasına sokmuş ama. sade ve sarih açılır:

    acı su

    girdik
    gün ışığı değmemiş denize,
    yattık
    altımızda çakıl, kum,
    üstümüzde acı su,
    omuzlarımıza kadar örten,
    topuklarımıza kadar çekilen
    acı su,
    bizi kıskanmayan büyük acı su.
  • galiba nevra serezli anlatiyordu, bir tiyatro oyununda kullanmak icin eskiden istanbul'da kadin-erkek iliskileri, flortlerin nasil oldugunu ogrenmek icin resad ekrem kocu'nun goztepe'deki evine gitmisler. ama ne mumkun, adam istanbul'un civanmert delikanlilarini anlatip durmus, bunlar kadinlari anlatin diye israr edince de "hanimefendi, atalarimiz kadinlarla fazla ilgilenmezdi" deyivermis.
  • olağanüstü bir tarihçi, muhteşem bir yazar.

    bize, tarihin hayatın ta kendisi olduğunu gösteren üstad.

    bütün samimiyetimle, helal olsun koçum benim diyor, anısı önünde saygıyla eğiliyorum.
  • tarihin sıcak, eğlenceli ve gündelik yüzüydü denilebilir reşad ekrem koçu için. 1905te başlayıp 70 yıl süren hayatı, geçmişin tozuyla kaplıydı. son dönem osmanlının gündelik hayatını anlatan en önemli tarihçilerdendi. o günlere ait detaylarla süslediği vakanüvisliği, farklı bakış açısı kendinden sonra gelen nesillerin tarihe olan ilgisini artırmıştı. oldukça akıcı bir üslupla masallaştırdığı vakalar, insan hikayeleri, tarihin o soğuk kronolojilerden ibaret olmadığını anlatmaya ve anlamaya vesile oldu.

    istanbul ansiklopedisi tamamlanmamış rüyasıydı. gençlik yıllarında ahmet rasimden istanbulla ilgili öğrendiği herşeyi aktarmayı planladığı ansiklopedisini çeşitli fasılalarla fasiküller halinde yayımlayabilmişti. fakat ne yazık ki * ansiklopedi çalışması mali meseleler nedeniyle 11. ciltten birkaç fasikül yayımladıktan sonra, g harfinin ortalarında yarım kalan bir sergüzeşt oldu.

    haftalık dergilere yazdığı yazılar, seçtiği konular ise okuyucuyu daha başlığından vuruyordu. "zülüflü ağaların 24 saati", "baklava alayı", "cellat çeşmesi ve cellatlar", "alemdarın saray baskını"... yalnızca osmanlı tarihinden değil, osmanlı tarihçilerinden de bahsetti yazılarında. mustafa naimayı, vakanüvis ahmet vasıfı, evliya çelebiyi, katip çelebiyi, silahtar fındıklılı mehmed ağayı anlattı.
    "tarihimizden garip ve meraklı şeyler" başlığı altına yazdıklarını kendisi resimlendirirdi.
    "eski aşçı dükkanlarında yemek porsiyon hesabı ile satılmazdı. mesela et, pilav ve çorba terazi tartısı ile, şiş kebabı üzerine arşın kıymetleri konmuş uzunluk ölçüsü ile, dolmalar da sayı üzerinden satılırdı...
    ...balkan harbi mağlubiyeti üzerine garbi trakya yunanistana bırakılmıştı. fakat halkın büyük ekseriyeti türktü. bunlar merkezi gümülcine olan 'garbi trakya hükümeti' adı ile istiklallerini ilan ettiler. posta pulları basılan ve bir de bayrağı olan bu devlet, yunanistan tarafından silah kuvveti ile ilhak edildi. o zamanın osmanlı devleti bu türk yurdunu kurtaramamıştı."

    reşat ekremin kayıt altına alınabilen eserlerine gelince;
    -kızlarağasının piçi (1933)
    - hatice sultan ve ressam mellig (1934)
    -osmanlı muahedeleri ve kapitülasyonlar (1934)
    -çocuklar (1938)
    -esircibaşı
    -kösem sultan
    -eski istanbulda meyhaneler ve meyhane köçekleri (1947)
    -türkistanbul
    -osmanlı padişahları (1960)
    -topkapı sarayı (1960)
    -erkek kızlar (1962)
    -forsa halil (1962)
    -dağ padişahları (1962)
    -haşmetli yosmalar (1962)
    -yeniçeriler (1964)
    -osmanlı tarihi panoraması (1964)
    -fatih sultan mehmed (1965)
    -patrona halil (1968)
    -kabakçı mustafa (1968)
    -türk giyim kuşam ve süslenme sözlüğü (1969)

    resmi tarihten sıkılanlar için...

    bu da ilber ortaylı hocadan...

    http://www.milliyet.com.tr/…/21/pazar/yazortay.html
hesabın var mı? giriş yap