• sözcüklere zor sığacak; entry ile açıklaması çok zor bir duygu, bir aidiyet, kimlik.
    ispanyol takımı tutma seçimi, siyasi görüşe göre belirlenmeliyse eğer; atletico madrid taraftarı olmalıydım kesinlikle. ama kırmızı - beyaz - mavililer en iyi oldukları dönemlerde bile, futbol heyecanını, sevincini, mutluluğunu, keyfini, hüznünü real madrid'in en kötü olduğu dönemlerdeki kadar bile yaşatamadılar maalesef.
    bizim taraftarlar 1997'de bernabeu stadına nazi bayrağı asmışlarmış, parayı bastırıp iyice borca girip rakip yıldızları gasp etmişlermiş, antrenör* kereste tipliymiş, oyuncular paragözmüş, hakemleri satın alırmışız (!), barcelona bizi ezmiş (nasıl ? ne zaman ? hangi kategori ve klasmanda ??) bunlar futbol ruhuyla ilgisi olmayan saçma mavallar.
    yeryüzünde hangi takım fark yediği maçlarda bile rakibi bunaltıyor, "2 gol yesem 3 atarım" düşüncesiyle son saniyeye kadar tempoyu düşürmeden heyecanı en üst düzeyde tutmayı başarıyorsa o takımı tutmak bir futbolseverin en doğal hakkı olmalı.
  • madridista sifatini almak. beni de sayin*
  • dunyanin en kuvvetli takimini tutmak acisindan cezbedici gozuksede
    taraftar olarak ezik bir topluluktur
    (bkz: vicente calderon)
    (bkz: atletico madrid)
  • kanımca formula'da önceleri benetton daha sonra ise ferrari ; nba'de ise önceleri lakers daha sonra bulls daha sonra ise tekrar lakers taraftarı olmaktan hiç bi farkı olmayan bir eylem. izlerken aldığınız zevki o takımı tutarken alamıyosunuz malesef.
  • en iyinin (?), hep kazananın (!) tarafında olmak isteyenlerin değil, kralcıların da (ispanya ve yeryüzündeki yüzmilyonlarca real madridli, kralcıdır hepsi...) değil, atletico madrid primeraliga'da pek tutunamadığından vicente calderon'da genellikle ezilmeyenlerin; futbolda heyecan, coşku ve estetik arayanların tercihi, içinde bulundukları durum. toni schumacher'den başkasını tanımam, atlanta hawks'tan başka nba takımı tutmam.
  • turkiyede daha cok fenerbahce taraftarlari arasinda gorulen olay .insanlar turkiyede aradiklarini bulamayinca yurt di$ina acilma istegi duyuyor icten ice .
  • bir dönem, 86-87-88 yıllarında, deplasmanlarda 3 yeyip kendi sahasında hugo sanchez, butragueno, valdano ve tabii baba santillana'nın madrid'de 5 gol atarak tur geçişlerini izleyince mor beyazl takıma gönül vermek olarak başlayabilen durumdur.
  • -şampiyonluğa evde sevinmek,
    -arkadaş çevresinde farklı olmak için kastığının düşünülmesi,
    -arkadaşların gittiği fb-gs derbilerine zorunlu gitmek, iki tarafın da attığı gollere sevinmek/sevinmemek (ikisini de denedim sevinmeyin, o zaman beşiktaşlı heralde diyolar), bundan mütevellit herkesin size tip tip bakması,
    -sokakta taktığın atkı yüzünden futbol nedenli dayak yeme ihtimalinin olmaması,
    -el clasico izlemeye gittiğinde barsa (barçaya barsa demek, evet barsa) formalı bebeler arasında sivrilememek,
    -genellikle el clasico sonraları real madrid kazandıysa sevincinizi kimseyle paylaşamamak, kaybettiyse telefona gelen sayısız küfür içerikli ve "-nasıl koydular!" mesajları,
    -arkadaşlar arasında kapitalist, kralcı diye yaftalanmak,
    -biri sana tuttuğun takımı sorduğunda söylemeye çekinmek, söyleyince de -dalga geçme be. ciddi mi? sorusuyla karşılaşmak ve buna cevap verememek, ardından uzun bir süre futbol muhabbetlerinde ciddiye alınmamak,
    -ispanya turuna çıkacağın zaman maç haftasına denk getirmeye çalışmak ama getirememek, barcelona'nın olmadığı turu aramak, sevilla'da dayaktan kurtulmak, madrid metrosunda bernabeu durağında indiğinde bayılacak gibi olmak, stadı görünce bayılmak,
    -ve bütün bunlara ek olarak ne yazık ki bursa ile eşleşmesi için dualar etmek.

    şu an içim parçalanıyor biliyor musun?
  • 87/88 sezonuyla birlikte beş - altı yaşlarından beridir yaptığım eylem.

    (ara: ben 6 yaşımdan beri)

    mijatovic'in cl finalinde juventus'a attığı golün, luis figo'nun barcelona'dan transferinin ya da nistelrooy'un 90'ınca dakikada zaragoza'ya ve aynı saniyelerde espayollu tamudo'nun barcelona'ya attığı gol ile gelen mucizevi şampiyonluğun hakkını yemek istemem ama sanırım benim için real madrid taraftarı olmanın en keyifli anı 7 mayıs 2008 real madrid fc barcelona maçı'ı başlamadan önce yaşanan tarihi sahneydi.

    http://www.whoateallthepies.tv/81017411.jpg
  • barcelona'yı yenmesi (ki bu takdir edilecek üzere kolay değildir, hele böyle oturmamış bir takımla), copa del rey'i 18 yıl sonra kazanması adına, bir tane tebriğin önceden tahmin ettiğim üzere gelmemesidir. üstüne üstlük niye maç 0 bitti, yattı kupon diye küfürlü mesajların telefonuma cereyan ettiği bir olgudur. ama duyguların en hası, en heyecanlısı, en çılgınını yaşatmaktadır an itibariyle.

    (bkz: #20885893)
hesabın var mı? giriş yap