rebab

• hasan esen'in 2004 yılında kalan müzik'ten çıkardığı albümünün adı. harputlu george ve cenaze haricinde enstrümental şarkılar vardır. kemençe ve rebab başta olmak üzere yaylılar çok iyi kullanılmıştır. arix mükemmel, sefarad harika parçadır.
• hakkında söylenen söz şudur ki: gövdesi su kabağından, telleri at kılından, sesi öte dünyadan...
  bence sesi keman ve ney arasında bir yerlerdedir, dinlemesi de pek şahanedir.
• (bkz: rebabnâme)
• ağlayan bir enstrümandır. icad edenin yedi ceddine rahmet. sesini merak edenler şu nadide yoruma kulak kesilebilirler. alet ben buradayım diyor zaten.
• (bkz: şeyh tavus mehmet el hindi türbesi/@ibisile)
• yaylı çalgıların atası olarak kabul edilen eski bir türk sazı.
  
  hindistancevizinden bir tekne üzerine yayın balığı derisi gerilerek yapılmıştır. at kuyruğundan yayla icra edilir. unutulmaya yüz tutmuşken son yıllarda özellikle rahmi oruç güvenç tarafından tekrar canlandırılan, sesi yüreklere işleyen bir çalgıdır.
• hindistan cevizi kabuğundan yapılan iran azerbaycan bölgelerinde sık kullanılan bir telli çalgı türü. üç teli vardır genelde , ismi farsça küçük yay anlamında kullanılan bir kelimeden türemiştir
• sesi, insanın acı ve keder gibi sebeplerden inlemesine, ağlamasına benzetilen müzik aleti.
  rebab taksimi
• mevlana der ki "rebab sesi cennet kapısının sesidir."
  tasavvufun üç ana enstrümanından birisidir ve ilkidir.
  rahmetli oruç hoca (yardımcı doçent doktor rahmi oruç güvenç) son nefesine kadar rebabı öğretmeye devam etmiştir.
  şimdi öğrencileri yaymaya çalışıyor...
• hindistan cevizi kabuğu üzerine deri gerilerek yapılan, üç telli, telleri ve yayı at kuyruğundan, perdesiz, yaylı bir müzik aletidir.
  horasan bölgesinde doğup, hz. mevlânâ ile birlikte anadolu’ya geldiğine ve mevlevî kültürünün bünyesinde geliştiğine dair bilgiler bulunmaktadır.