• mevlevi ayinlerinin değişmez çalgılarından biridir. yayla çalınır ve kabak kemaneye benzer.
  • türklerin kullandığı en eski yaylı sazdır rebab.
  • mevlana'ya göre "cennet kapılarının açılışı" sesine sahip çalgı.
  • yaylı ya da mızraplı çalgıların ortak adı
  • kemana benzeyen, kemençe gibi çalınan, yuvarlak karınlı, üzerine deri geçirilmiş, yaylı ve pek kıymetli sazımızdır.. dinleyenlerde de çalanlar gibi incelik lazım geldiğinden herkes tarafından beğenilmez.. rebab, doğunun en eski sazlarından olup edebiyatımıza da geçmiştir..
    (bkz: tamburam rebab oldu)
  • rübab diye de telaffuzu vardir, tevfik fikret in rubab i sikeste (kırık saz diye bilinir) adlı yapıtında oldugu gibi.
  • mehmet refik kayanin ruhnüvaz adli albumu dinlenebilir bu enstrumani deinlemek icin.
  • mevlevi ayinlerinin değişmez çalgılarından birisidir.yayla çalınır ve kabak kemaneye benzer.türklerin kullandığı en eski yaylı sazlardandır.gövdesi hindistan cevizinden yapılır. cevizin üzerine deri gerilir. üç tellidir, at kuyruğundan yapılan telden çalınır. asya kökenlidir. hz. mevlâna'nın da rebab çaldığı rivayet edilir.ortaya çıkışından beri yedi değişik şekilde görülmektedir.

    1.dikdörtgen rebab
    2.yuvarlak rebab
    3.armud şekilli
    4.beyzi (kayığa benzer gövdeli) rebab
    5.yarım küre şeklinde rebab
    6.tambur rebab
    7. açık tekneli rebab
  • iran kökenli ölümcül çalgı. anlatısı inanılmazdır. derler ki gövdesini kaplayan zar, gece ölü doğmuş bir dananın kalp zarıdır. sapı bilenen çalgıların dışında yuvarlaktır ve perdelerini ayıran bir gösterge yoktur. pedelerini çalanlarının kalbinin ilminden alır. çalanların öğrendikçe öğrenmediklerini düşündüğü ender çalgılardandır.
  • adamın ciğerini (her ne kadar inceliğine yakışmayacak bir tabir olsa da) deyim yerindeyse söker alır, hem de öyle böyle değil. öteden beri ney'in (nây) en değişmez tamamlayıcısıdır. dolayısıyla ayinlerin ana sazları aslında bunlardır desek yalan olmaz. tabi bendir, kudüm gibi olmazsa olmaz ritim unsurlarından gayrı. ney'in yanına sonradan başka başka sazlar yakıştırıldı tabi ama ney sesinin güzelliğini en iyi rebap ortaya çıkartır, keza onunkini de ney. bir ustadan "biri olmayınca ötekinin tadı alınmaz" diye duymuştum hatta.

    batı müziğinde de kullanılabilecek, daha mühimi şah neyin ses aralığına uyum sağlayabilecek daha uzun saplıları da yapılmakta, çok da şahane olmaktadır. ammmaaaa... şu aralar bazı densizler (bence öyleler, evet) sazı kolaylaştırarak daha popüler hale getirmek yahut en azından eğitim aşamasında talebeye kolaylık sağlamak için perdeli versiyonlarını türettiler. lakin rebabın esprilerinden biri zaten perdesiz bir çalgı olması. fertless mantığını anlatmaya lüzum yok, konan perdeler sazın ara seslerini öldürüyor.

    yapması da çalması da feci emek ister, şu dünyada ölmeden önce becerebilmeyi dilediğim iki şey varsa biri bas gitar öğrenmek, diğeri de bu sazı çalabilmektir. ismet inönü gibi kırkımdan sonra da olsa uğraşacağım, kararım net. o kadar...
hesabın var mı? giriş yap