record

• yillik
• rekird diye okunani kayit, plak, rekor anlamlarini tasirken; kaydetmek fiili anlaminda kullanilirsa rikord diye okunmasi caizdir. ikisini birbirine karmak tanri katinda hos gorulmez.
• -do you have a police record?
  -no but i've got a sting album.
  
  super cars 2 deki nedense beni baya bi gulduren esprik.
• kaydedilen bilginin mantıksal bölümleri. her record alanlara bölünebilir. (bkz: field)
• ing. rekor
  eski bir opel modeli
• kayıt yapabilen aletlerin üzerinde, genelde play tuşunun yanında duran tuş. kısaca rec olarak anılır. genelde kırmızı veya baska alacalı bulacalı bir renkte olur. cok kurcalanmamalıdır.
• (bkz: packed record)
• abimin, olur olmaz basıp kasetleri mahvetmeyeyim diye muhtemelen, daha ben kucucukkeni "bu kırmızı tusa dokunursan(basarsan bile degil) patlar" diye gozumu korkutmasıyla, uzun yıllar her muzik setinin karsınına gecisimde ya yanlıslıkla elim degerse diye soguk terler dokmeme sebebiyet vermis hededir kendisi.. bu saflıgım orta2' de ingilizce ogrenmeye baslamama kadar devam etmistir.. ayrıca su an fark edilmistir ki bunun intikamı henuz alınmamıstır, hesaplasmak icin uygun zaman ve mekan kollamanın artık zamanıdır..
• eylül ayında piyasaya çıkacak ve sanırsam garageband 09'u andıran bir daw olacak gibi görünüyor. ilk incelemesi için önümüzdeki ayın sound dergisine bakılabilir. komik de bir tanıtım filmi vardır.
• kısa film lezzetindeki tanıtım filmi ile gönülleri fetheden yeni propellerhead oyuncağı.