*

  • gecenlerde ulkemizi ziyaret etmiş,90 yılından beri lubnan basbakanı olan arap.
  • kendisi epey zengin bir politikacıdır aynı zamanda
  • bugün (14 şubat 2005) uğradığı bambalı saldırı sonucu hayatını kaybetmiş olan sabık başbakan.
  • lübnan'ın özal'ı olarak da adlandırılan bir kişidir..nitekim bugünkü sabah gazetesinin de manşeti bu şekildedir..bomba kurbanı olmuş ve 4.3 milyar dolarlık bir servet bırakmıştır..
  • inşaat işçiliğine (!) gittiği suudi arabistan 'da kral fahd'ın kızkardeşiyle evlenmiştir. böylesi 1001 gece masalları 'nda bile görülmeyesi durumun başkahramanı.
  • lubnan'in karismasindan en cok zarar gorecek yine suriye olacagindan, ve medyanin/basinin gozumuzun icine sokarak "suriye yapti" demesinden killanaraktan diyebiliriz ki "suikastin sorumlusu suriye degildir!".
    en cok israil'in isine gelecek bir durumdur lubnan'in karismasi:
    -su anda israille ugrasan hizbullah hamas gibi gruplar artik luban'daki karisiklikla ugrasmak zorunda kalacaklardir. millet birbirini kirarken, gozleri uzerinden cekecek olan israil ise istedigi gibi at kosturacaktir. yahudi olmayan arablarin birbirlerini kirmasindan daha guzel ne olabilir israil icin??
    -ve tabi amerika... gundem irak'ken yeni bir lubnan icsavasi dikkatleri dagitacaktir. zaten puslu olan vadi iyice kararacak, goz gozu gormeyecektir.
  • öldürüldüğünde suriye'nin yorumu ile kafalarda makul şüphe oluşturmuş insan.

    6 mart 2005 tarihli bir haberden alıntıdır:

    "suriye’nin lübnan’ın eski devlet başkanı refik hariri’nin öldürülmesinden ötürü çok etkilendiğini belirten beşşar esad, hariri’yi kimin öldürdüğü sorusuna, “en önemli soru, bundan kimi çıkarı olduğu. bir devlet başkanı olarak şu ya da bu ülke diyebilirim” yanıtını verdi."

    http://ntvmsnbc.com/news/312556.asp
  • kendisine yönelik suikast, yöntem itibarı ile öyle "sıradan, amatör işi" bir suikast değildir. çok uzun süre önce planlanmış, titizlikle üzerinde uğraşılmış, "profesyonel" bir çalışmadır: eski başbakan hariri, konvoyu ile üzerinden geçmekte olduğu "kavşak" havaya uçurularak öldürülmüştür! geride büyük bir krater bırakan patlama, yakındaki bir otelin büyük ölçüde çökmesine yol açacak ölçüde şiddetlidir.
    ifadelere göre hariri'nin ofisine gidip gelirken kullandığı bu kavşakta suikastten bir süre önce belediye işçisi görünümlü kişiler bir kazı yapmış, çevredekilerin pek anlam veremedikleri bu kazı çalışmasının gerçek sebebi kavşak havaya uçurulunca anlaşılmştır. cadde kazılmış, 1.000 kg'lık* tnt'den mamül bombalar yerleştirilmiş ve "en uygun an" için haftalarca beklendikten sonra düğmeye basılmıştır.
    hariri'nin ve korumalarının feci şekilde can verdiği saldırıdan hemen sonra bütün parmaklar suriye'yi göstermiş, abd aynı gün suriye'yi suçlamış, bilahare elçisini çekmiş, bütün dünya suriye'yi sert bir dille kınamıştır. lübnan'ın yeniden imarında, kalkınmasında önemli rol oynayan zengin bir medya patronu olan hariri'yi kimin neden öldürmüş olabileceğini bugün çok daha iyi anlayabiliriz. bunun için yine -ve her zaman olması gerektiği gibi- bu işin sonuçlarından yani lübnan'ın zayıflamasından, bölük pörçük parçalanmasından en fazla kimin menfaat edineceğine bakmamız gerekiyor. nasıl, siz de "suriye" mi dediniz? * *
  • lubnanli bir arkadasim anlatmisti, lubnanin aristokrat cevresinde dolasan bir dedikoduya gore suudi arabistana gittiginde ilk esine asik olan suudi bir prensle karisini bosamasi karsiligi insaat ihalelerinde oncelik kapmis, kaptigi oncelikle kurdugu petrol rafineleri sayesinde voleyi vurmustur.
  • birleşmiş milletler tarafından sürdürülen cinayet soruşturması yılan hikayesine dönüşmüştür.

    2005 te, beyrut'taki monteverde oteli araştırma üssü haline getirildi. 10'dan fazla ülkeden bir çok uzman buraya getirildi. bu ekibin başında alman savcı detlev mehler vardı. mehler çok kısa zamanda suikastın suriye gizli servisi tarafından planlanıp gerçekleştirildiğini kanıtlayan çok somut verilere ulaştı. ancak aldığı ölüm tehditleri nedeniyle 2006'da lübnan'ı terk etti. ne abd ne de batı ülkeleri kendisine sahip çıkmadı. mehler'in yerini belçikalı bir avukat olan serge brammertz aldı. brammertz, mehler'in bulgularını yok saydı ve herşeye sıfırdan başladı. ulaştığı sonuçlar çok farklı değildi. ocak 2008'de serge brammertz ayrılmak istedi. şimdi soruşturmayı daniel bellemare isimli kanadalı savcı yürütüyor.

    bütün kanıtların suriye ve esad rejimini göstermesine rağmen, batı ve abd bunun olası sonuçlarından korkuyorlar. uluslararası mahkemede suçlu bulunacak ve yönetimden indirilecek esad'ın yerine radikal sünni bir idarenin gelmesi, şu anda herkesin en son istediği şey. bunun farkında olan esad'da politik manevralarla zaman ve prestij kazanmaya çalışıyor.

    dürzi lider velid canbolad'a göre, abd bu durumu suriye'ye karşı pazarlık kozu olarak kullanıyor. ona göre bu dava lockerbie olayında olduğu gibi bir anlaşma ile sona erecek.

    bu olay ortadoğu'nun ne kadar karmaşık ne kadar çirkef ilişkiler barındıran bir yer olduğunu gösteriyor.

    kaynak :
    http://www.theatlantic.com/…12/hariri-assassination
hesabın var mı? giriş yap