refill

• turkce tekrar doldurmak.. en cok kullanildigi yer babinda (refill drink) istedigin kadar icebilecegin icecek.. turkiye'de gerceklesmesi hayalimiz iken amerika'da hemen her restoranda kola, sprite vb. icecekler (alkolsuz icecekler genel olarak) bu sekilde sunulmaktadir.. bi bardak icecegin maliyetinin yaklasik 4 katini aldiklari dusunulurse cok da mantikli bi olay..
• fast food'lar ba$ta olmak uzere bir takim amerikan restoranlarinda ise no refill yazar.^*
  
  (bkz: refreshment)
• reason programi icin sample setleri.
  .rfl uzantililar
• makyaj malzemeleri için de kullanılan terim. sadece ürünü alıp, kutusunu/kabını almamak. mesela pudraların falan afilli kutusunu tekrar tekrar almak yerine, sadece içini alıp daha önceden alınıp bitirilmiş ürünün eski kutusuna koyarak kullanmaya devam edebilmek, bi nevi kutuyu tekrar doldurmak. kutulu almaktansa refill almak her zaman daha ucuzdur.
• uzantisi rfl olan ses bankasi dosyalari. (bkz: reason)
• (bkz: refil)
• keske ulkemizdede olsa, bizim icecek uygulamasinin tam tersi, ic icebildigin kadar, ama bizde yarisi zaten buz bi de yemekten once getirirler ki bitir bi tane daha iste yemekten once. hatta ilk amerikaya gittigimde ikinci bardak cola icin gittim para odedim millet bi tarafiyla gulmeye basladi ama is isten gecmisti artik...
• boku cikarilmaya musait bir uygulama oldugundan, bazi yerlerde kapida soyle bir ibare bulunur; "same visits only"
  
  iyi guzel belese iciyorsun ucer beser bardak. agzina kadar doldurdun kendini, ciktin gittin mekandan. ama yetmiyor ki, birkac saat sonra tekrar ayni yere gelip devam etmek istiyorsun koka kola icmeye. rahatlik diye buna derim abicim ben. turkiye'de kalkissan boyle bir seye o refill olur sana resopa. ye babam ye, saatlerce...
• halihazırda izmir ikea'nın restoranında yapılmakta olan uygulama.
• (bkz: carl's jr.)