• allahın elçisi
  • allahın resulü.
    (bkz: musa) (bkz: isa) (bkz: davud)...
  • baş sıkışınca danışılan ikinci merci.
    (bkz: ya rabbi ya resulullah)
  • (bkz: risalet)
  • esnafın malum partili belediye başkanına laf soktugu sıralar başkanın ağzından otomatik olarak dökülen kelime.
  • gönül hûn oldu şevkinden boyandım ya resûlallah!
    nasıl bilmem bu nîrana dayandım ya resûlallah!
    ezel bezminde bir dinmez figandım ya resûlallah!
    cemalinle ferahnak et ki yandım ya resûlallah!

    yanan kalbe devasın sen, bulunmaz bir şifasın sen,
    muazzam bir sehâsın sen, dilersen runümasın sen,
    habîb-i kibriyâsın sen, muhammed mustafa’sın sen,
    cemâlinle ferahnâk et ki yandım ya resûlallah.

    gül açmaz, çağlayan akmaz, ilâhî nurun olmazsa,
    söner âlem, nefes kalmaz felek manzurun olmazsa,
    firâk ağlar, visâl ağlar ezel mesrûrun olmazsa,
    cemâlinle ferahnâk et ki yandım ya resulallah.

    erir canlar o gülbûy-i revanbahşın hevâsından,
    güneş titrer, yanar dîdârının, bak, ihtirâsından,
    perişan bir niyaz inler hayatın müntehâsından,
    cemâlinle ferahnâk et ki yandım ya resûlallah.

    susuz kalsam yanan çöllerde can versem elem duymam,
    yanardağlar yanar bağrımda, ummanlarda nem duymam,
    alevler yağsa göklerden ve ben masseylesem duymam,
    cemâlinle ferahnâk et ki yandım ya resûlallah.

    ne devlettir yumup aşkınla göz, râhında can vermek,
    nasibolmaz mı sultanım haremgahında can vermek,
    sönerken gözlerim âsân olur âhında can vermek,
    cemâlinle ferahnâk et ki yandım ya resûlallah.

    boyun büktüm, perişanım, bu derdin sende tedbîri,
    lebim kavruldu atşından, döner pâyinde tezkîri,
    ne dem gönlün muradeylerse taltîf eyle (kıtmîr)’i,
    cemalinle ferahnâk et ki yandım ya resûlallah.

    not:

    dâhilek : sana sığındım
    haremgâh : efendimizin kabr-i saadeo
    hun : kan ( ravzay-ı mutahhara )
    ferahnâk : huzurlu, sevinçli
    âsân : kolay
    deva : ilaç
    leb : dudak
    seha : cömertlik
    atş : aşk ateşi,susuzluğu
    rûnüma : yüzünü göstermek
    pây : ayak
    habîb-i kibriyâ : hz. peygamberin sıfa?
    tezkir : ha? rlatmak, anmak
    felek : alem, gökyüzü
    dem : zaman, an
    manzûr : bakılmış, görülen
    taltif : lutufta bulunmak
    firak : ayrılık
    kıtmir : ashab-ı kehfi n köpeğinin adı
    visal : kavuşma
    ezel : başlangıcı olmayan
    hevâ : aşk
    didar : yüz
    ihtiras : düşkünlük, aşırı arzu
    münteha : nihayet, haya? n ötesi
    massetmek : içmek, emerek içmek
    râh : yol
    gülbûy-ı revanbahş : hayat veren gül kokusu

    yaman dede'miz hakkında bilgi.

    hakkında kaleme alınmış güzel bir eser.
hesabın var mı? giriş yap