• ittihat ve terakkinin yakub cemil gibi fedailerinden birisi.
  • bir geyik beslediği ve zaman zaman yanında gezdirdiği için küçümsenir. oysa enver paşa ile birlikte ikinci meşrutiyet'i hazırlayan en önemli isimlerindendir.
  • ittihat ve tarakkinin komitacı kadrolarından. ününü 1908 yazında 400 kişilik çetesiyle makedonya resne'de dağa çıkıp, 1908 devriminin ilk kıvılcımını atmasıyla almış ve haketmiştir.
    1823 doğumlu niyazi bey devrimden 5 yıllar sonra geldiği istanbul'da, karaköy'de vapurdan indikten sonra bir yankesicinin saldırısına uğrar bıcaklanır ve ölür. hayatını hürriyet ve ihtilal uğruna silah başında geçiren, bu uğra kellesini koyup dağa kıçan niyazi bey iktidar için ilk kez geldiği istanbul'da vapurdan iner inmez öldürülür. ne şehittir ne gazi bok yoluna gitti niyazi lafı neyazıkki buradan gelmektedir.
  • bugünkü makedonya topraklarında bulunan resne şehrinde yaşamıştır.meşhur resneli niyazi sarayı buradadır.oradaki türklerin bu adamın ismine adanmış bir kültür ve dayanışma dernekleri vardır.torununun bugün izmir karşıyaka'da* yaşadığına dair rivayetler duydum.
  • fulya'da adına yapılmış bir ilkokulun bulunduğu şahsiyet.
  • niyazi berkes'in isim babası.
    resneli niyazi ve enver paşa'nın estirdikleri rüzgârın etkisi çok uzun süre devam etmiş ve zamanın doğan çocuklarında bu iki isim bol bol yâd edilmiştir.
  • 1873 resne (resen) doğumludur. manastır askeri idadisi ve harbokulunu bitirmiştir. kolağası rütbesindeyken istibdata karşı aslanlar gibi mücadele ederken, bulgar çetecilerini de balkanlar'dan silmiş bir vatansever. 3 temmuz 1908'de 200 askeriyle resne'de hürriyet bayrağını balkanlar'da açmış, arkasından enver paşa ve eyüp sabri'nin de gaza gelmesine vesile olmuştur. 31 mart vakasını bastıran hareket ordusuna önemli katkılar sunmuştur.

    balkan dağlarından padişaha "bre deyyus zalim" türünden yolladığı mektuplarla nam salmış, son derece kafa dengi ve maddi hırslardan uzak bir kişi olduğu söylenir. meşrutiyetten sonra adına marşlar bestelenmiş, türküler yakılmış ve hürriyet kahramanı ilan edilmiştir. lakin kendisi diğer çoğu ittihatçı subayın aksine siyasete meğil etmemiş, kasabasının bayındırlık ve eğitim işlerinin yanı sıra çiftçilikle uğraşmıştır.

    balkan savaşının patlaması üzerine çifti çubuğu bırakıp, topladığı gönüllülerle cavit paşa ordusuna katılır, ön saflarda dövüşür. savaştan sonra istanbul'a dönmek için avlonya (vlore) iskelesinde vapur beklerken arnavutluk'un osmanlı'dan ayrılmasını savunan bir çetenin adamlarınca sırtından vurularak ölür. (1913)

    (bi de saim niyazi resnelioğlu diye bi manzara ressamı var ki konumuzla hiç ilgisi olmamasına karşın bazı eserleri şahanedir...)
  • serbest çağrışım: (bkz: niyazibey iskender)
  • 1873 rene doğumludur. arnavut kökenli bir bektaşidir. askeri okulu bitirdiği yıl, yani 24 yaşında, 1897'deki yunan savaşında büyük yararlılıklar gösterir ve bir yunan birliğini toptan esir alır. bu başarısı üzerine rütbesi yükseltilir ve esir aldığı birlikle birlikte istanbul'a davet edilir ve padişah 2. abdülhamit huzuruna çıkar. ancak esir aldığı yunan askerlerinin padişahın adamlarından birinin 13 yaşında albay rütbesi verilmiş oğluna teslim edilmesine ve bu veledin istanbul'da bu yunan askerlerini dolaştırıp hava atmasına şahit olur. sarayın ne menem bişi olduğunu anlayıp padişahın yeni rütbe önerilerini reddederek resne'ye geri döner.
    sonrasında bilinen 1908 devriminin kıvılcımını yakar.
    istanbul'a da gider devrimden sonra ama sevemez orayı ve kasabasına dönüp oraya hizmet etmeye çalışır. arada trablusgarp'a geçer ve mustafa kemal ve enver paşa'nın da aralarında bulunduğu osmanlı subaylarına katılır.
    balkan savaşında yenilgi sonucu memleketi işgal altında kalınca istanbul'a geçmekten başka çaresi kalmaz.
    ancak karadan gidemediği için gemiye binmek için indiği avalonya limanında, kendi koruması tarafından tek kurşun ile vurularak öldürülür. iddialardan biri, tetigi çekme emrini arnavut milliyetçilerinden esat toptani ve ismail kemal'in verdiğidir. ancak enver paşa ve ittihatçı ekibinin, fazlaca dürüst olan resneli'yi istanbul'da istemedikleri için onu öldürttüğü de güçlü bir iddaadır.
    geyiği ile de ünlüdür. resneli niyazi, dağlarda bulduğu bir geyiği yanında gezdirmeye başlayarak hayvana “rehber-i hürriyet” adını vermişti. 1908’de ikinci meşrutiyet’in ilanından sonra istanbul’a getirdiği geyiğin, sonradan yazdığı anılarında, tanrı tarafından gönderilen bir yol gösterici olduğunu öne sürer. ikinci meşrutiyet’i izleyen günlerde geyik istanbul’da büyük üne kavuşur. gülhane parkı’nda halka gösterilir. hatta veliaht abdülmecit (sonradan halife) çocuklarıyla geyiği görmeye gelir.
    geyiğin resneli niyazi ile birlikte çekilen fotoğrafı kartpostallara basılarak elden ele dolaşır.
hesabın var mı? giriş yap