msrp ^*

• türkçesiyle "üreticinin önerdiği satış fiyatı".
  satın alınacak bişeyin yaklaşık fiyatı hakkında fikir verir.
• (bkz: tavsiye edilen satis fiyati)
• ks. message session relay protocol
• "manufacturer's suggested retail price" versiyonunun arabalar icin kullanilan versiyonu icin "mostly suckers really pay" yani cogunlukla enayiler hakikaten oduyor bu fiyati diye ifade edildigi de oluyor. kafa karistirici bir olaylar...
  
  simdi kanunen araba saticilari (bkz: car dealer) arabalarin uzerinde msrp'nin yazili oldugu bir etiketi bulundurmak zorundalar, bu yuzden sticker price diye de geciyor bu msrp seysi. bu etiketi ancak alici cikarabiliyor. gel gelelim bu etiket fiyati ile invoice price yani fatura fiyati farkli seyler. yani arabanin saticiya maliyeti ile msrp arasinda zaten bir kar marji var, bir de ureticiden (toyotaydi hondaydi bilmemneydi) aldiklari cesitli bonuslar vs. var. bu durumda msrp araba saticisi ve alicisi arasinda pazarligin (bkz: haggle) basladigi nokta oluyor. daha dogrusu satici msrp+x seklinde bir quote veriyor (sansini deniyor), alici da "ama abi bunun msrpsi suymus" diye olaya giriyor. olaylar boyle gelisirken msrp kavrami follos oluyor.
  
  tabii bu yuksek talep goren araclar icin gecerli degil, arabayi buldugunuza sukredip parasi neyse veriyorsunuz. bir de pure price (ya da pure pricing) olayi var ki onu da saturn'e ve (toyota) sciona soracaksiniz.
  
  edit: dikkat genelleme var editi :)
  elinizin altinda internet varsa cars.com, edmunds.com gibi websayfalarina gidip dersini almis da ediyor ezber yapin. invoice pricelar, msrp'ler ve digerleri ne oduyor temali "true market value"lar veriyor adamlar. ona gore pazarlik marjinizi belirlersiniz. car dealerlar genelde pic oluyor (babasiz cocuk degil tilki anlaminda) ama sonucta onlar da bu isten ekmek yiyor, bunu da gozonunde bulunduralim. hepimiz kardesiz bu pazarlik ne diye seklinde turku cigirasim var.
• (bkz: misyoner sosyalist refah partisi)