retarder

• genelde aracın aktarma organlarıı uzerindeki bir mile bağlana pervane ve bu pervanenin içinde bulunduğu kapalı bir kutudan oluşur.. eğer bu kutuya viskozitesi düşük bir akışkan (yağ) verilirse pervanelerle arasındaki sürtünme dolayısı ile ortaya çıkan ısı enerjisi yağa geçer ve böylece araç yavaşlar.. normal frene göre daha sarsıntısız ve konforlu bir yavaşlama şekli olduğundan yolcu otobüslerinde sık kullanılır.. genelde direksiyonun yanındaki sinyal kolu benzeri bir koldan kumanda edilir.. daha modern otobüslerde ise fren pedalının başlangış stroklarında devreye girecek şekilde ayarlanmıştır..
• kaptan şoför jargonunda şaft freni olarak adlandırılan anti vakum sistemine dayalı aktif emniyet mekanizması
• ing. motor freni
• (bkz: voith)
• ing. geçiktirici
• (bkz: retard)
• (bkz: retarded)
• türkiye’de ve avrupa’da en yaygin olarak kullanilan retarder markalari “voith” ve “telma” olanlardir. voith marka olanlarda direksiyondaki retarder kolunun dort kademesi vardir. kolu birinci kademeye cektiginizde o andaki hizinizi sabitler. ornegin yokus asagi giderken normalde surekli hizlanmasi gereken araci belli bir hizda sabitler. kolu cekmeye devam ederseniz arac frenlemeye baslar.
• hareket eden otobüsten duyduğumuz "vığğğnnnnnn" sesinin ve aynı andaki motor yığılmasının sebebi.
• tekerlekli ve motorlu araç kullanamaya meraklı insanların iyi bir şöförün kullanımını gördüklerinde mutlaka binek arabalarında da olmasını isteyecekleri güzel frenleme sistemi..
  
  özellikle işi yalayıp yutup bitirmiş ve devamlı oturup direksiyon sallamaktan tanımlanamayan yuvarlak acaip bir göbek sahibi olmuş, bir yandan otobüs sürerken bir yandan geviş getirerek fındık fıstık kemiren, uykusu gelince klima veya teyp ayarı ile oynayan veya muavine sataşan kaşar şöförlerimiz bu teknolojinin kullanımını üst seviyelere dayandırarak 100 km boyunca freni hiç kullanmadan gitmek gibi denemelere girerler..
  
  yararlı güzel bir teknolojidir..severiz kendisini ..