• ing. kurdeleler.
  • andrew eldritch hazretlerinin "incoming!!" kısmını pek nefis bağırdığı sisters of mercy şarkısı. sözler:

    i'm lying on my back now
    the stars look all too near
    flowers on the razor wire
    i know you're here
    we are few
    and far between
    i was thinking about her skin
    love is a many splintered thing
    don't be afraid now
    just walk on in
    (flowers on the razor wire)
    (walk on in)
    her eyes were cobalt red
    her voice was cobalt blue
    i see no purple light
    crashing out of you
    so just walk on in
    (flowers on the razor wire)
    (walk on in)
    her lovers queued up in the hallway
    i heard them scratching at the door
    i tried to tell her
    about marx and engels, god and angels
    i don't really know what for
    but she looked good in ribbons
    so just walk on in
    she looked good in ribbons
    so just walk on in

    tie a red red red red red red ribbon
    love is a many splintered thing
    tie a red red red red ribbon
    don't be afraid
    just walk on in

    just walk on in
    (incoming...)
    (incoming...)
    just walk on in
    just walk on in
    flowers on the razor wire
    just walk on in...
    incoming!
  • ortalıkta sessiz sakin dolanan bir sözlük yazarıdır ribbons..
  • cok guzel kahve fali bakan, son gunlerde psisik guclerinde artis gozlemledigim insandir kendisi.
  • bazı insanlar, yapmak isteyip de yapamadiklari seyler icin bin tane neden siralarken, bazilari sessizce butun riskleri goze alip hayatlarini yasamaya devam ederler.
    iste ribbons ikinci grupta yer alir. bir kadin olarak, insanlik ve kadinlik dersi verir durusuyla.
    heyecanla beklemedeyiz.
  • hayata bakisi - kelimelerim yetmez, gozlerine yansimis bir yasam ustasi. dingin oldugu kadar cetrefilli bir sentez.
  • varligi huzur veren insanlarin liste basi, gitse de kalsa da...bazen bir can olur cinlar yani basinizda bazen beklenen bir mesaj...
  • bunu yazmak benim de hic hosuma gitmiyor ama sozluk disindaki yasamini sozluge aktarmayip mutevaziligiyle, kendini ifsa etmemesiyle ornek; istanbul'dan himalayalara mekik dokuyan kendi kucuk yaptiklari ve yasadiklari buyuk kadin.
    ustelik cevresindeki insanlara da ogretiyor bunu.

    "ispanaklari ayiklamaya basladim boregi yapip geliyorum."
  • halihazırda bhutan'da fahri kültür elçimiz olarak çalışsa da, basında gerçek türk konsolosu olarak bilinen, halk arasında "yımırta madam" olarak adlandırılan yakında bir tibet efsanesi olacak kiiralı kadın.
  • durmus durmus sozluk karma'sini gozunden vurmus bir yazardir. "her eve lazim"dir diyecegim ama gitgide kalabaliklasmaktadir sahsina ait nufusu, zordur.
hesabın var mı? giriş yap