ritim istanbul

• kusma isteği yaratan reklama sahip inşaat silsilesi.
• istanbulda yaşıyorsan istanbulu yaşa diye uzata uzata böğüre böğüre şarkı söyleyen bir türkücünün reklam müziğini söylediği sinir harbi yaşatan reklama sahip dumankaya projesidir. hayır o binaları diktikleri yerde alt tarafı maltepedir yani. aynı beylikdüzü gibi istanbulda falan değildir sadece size öyle gelir.
• reklam panosunda adını sikim istanbul diye okuduğum binalar. görünce dedim sonunda bu da oldu, demek bu şehirde o kutlu gün bugünmüş. sonra yaklaştım da yanlış bakmışım. hala talan edecek yerler var demek.
• hit the road jack ten çalıntı ve itici bir reklam müziğine sahip proje.
• 2015 mayıs teslim dairelerin teslim süresi tam 1 yıl (mayıs 2016) uzatılmıştır.
• istanbul'un açık ara en kötü projelerinden biridir.
  
  gece saat 4'te gereksiz yere çalan yangın alarmları mı dersiniz, cumartesi ve pazar sabahı saat 9'da çalan ve çalışanlar tarafından bir türlü susturulamayan yangın alarmları mı dersiniz, kapanmayan pencereler mi dersiniz, çalışmayan ısıtma sistemleri mi dersiniz...
  
  hem yüzlerce lira aidat alıp, hem de hiç bir sorunu çözemeyen, bizim yapabileceğimiz bir şey yok diyen insanların çalıştığı firmalarca yönetilen bir sitedir ritim istanbul.
  
  sabahın köründe stadyum desibelinde çalan yangın alarmlarını yarım saat susturamazlar, telefonla ulaşamazsınız, ulaştığınızda bizim yapacak bir şeyimiz yok derler. yarım saat sonra alarmı susturmak için elektriği keserler, bu seferde asansörler çalışmaz. 29 katlı, 32 katlı kulelerdeki daireye asansörsüz çıkmanızı beklerler. elektriği kesince dairedeki tüm giderlerlerden kanalizasyon kokusu fışkırır. camı açarsınız ama o da ne cam bir daha kapanmaz. bir hafta boyunca çılgın rüzgar içeri girer, odadaki her şeyi uçurur. yönetime bildirirsiniz, derler ki sadece salı günleri cam firması gelip tadilat yapıyor, salıya kadar bekleyin... haydaaaaa yağmuru, rüzgarı, e-5in bela sesi bir hafta içeriye girer.
  
  ısıtma sistemi desen, yüzlerce lira alırlar ama ısıtma en sondayken bile odanın içi 16.5 derece olur. kazak üstüne yorganla oturmak zorunda kalırsın. teknik servis çağırırsın, gelir, yaptık tamam süper der, oda 15 dereceye düşer. ikinci kazağı giyersin.
  
  işbu entry girilirken hala bir yerlerde alarm çalıyor olur. (1 saati buldu alarmların çalması, videosu youtube a yüklecek, burası da edit görecek)
  
  uzun lafın kısası, o çirkin heybetli görünümüne aldanmayın. daha kötüsü olamaz zira. bin pişmanız biz.
• yıkılsa da kapattığı manzaramız eski haline dönse dediğim ucube kuleler.
• ne yapın edin buradan ev kiralamayın derim sizlere.
  
  tesisatçı çağırırsın sürekli aynı işlemi yaparlar, sistem düzelmez ve yine aynı işlemi yaparlar.
  
  bunu bildirmek için yönetimi ararsın, telefonu açmaz. telefon açmayan yönetim mi olur? oluyor işte. dışarıdan baksan şaşalı kuleler filan dersin ama siz siz olun yakınından bile geçmeyin derim.
• alarm ve ısıtma problemlerine hala çözüm bulamamış, birbirinden beceriksiz yönetim çalışanlarına sahip kuleler.
  hiç bir şikayet dikkate alınmaz, maillere yanıt verilmez, telefonlar açılmaz. çalmaz bile. yaptıkları tek şey arada sırada aidat mailleri göndermek. onu da 7 ay boyunca doğru düzgün beceremediler. ilk mailimi taşındıktan tam 7 ay sonra gönderdiler. o kadar beceriksizler işte artık anlayın.
  
  camlar su geçirir, izolasyonu berbattır. ayda bir bozulur.
  dairelerin korkunç ses izolasyonu yüzünden yan tarafta olan her şey duyulur.
  
  olur olmadık anlarda 120 db alarm çalar, kulakları sağır eder. bazen pazar günü öğlen bazen haftaiçi gece 3'te, 4'te alarm çalar, uykudan uyandırır kalp çarpıntısı ile. alarmı da bir türlü susturamazlar. beceremezler. ya uyuyordur yetkililer ya yerinde de değildir, ya da gerçekten beceriksizdir.
  ısıtma sistemleri çalışmaz her ay +1000 tl aidat alırlar ama kimi zaman daire 16 derece olur kimi zaman 24. bir ortası yoktur. bütün kışı donarak geçirdik ulan vicdansızlar.
  
  uydu sistemi yok, basit bir kablolu tv yayını dışında bir bok yoktur. banyo ve mutfak giderlerinden koku gelir leş gibi.
  
  en kötüsü de hiç bir muhatap bulamazsınız. her bok için mazaya topu dumankayaya ritim'e atar,ritim mazaya'ya.
  
  bir de sitede satış ofisi vardır ki, evlere şenlik.
  
  siz siz olun, buradan bir daire alacağınıza, kiralayacağınıza o parayı ya birine verin, ya bağışlayın, ya çocuk okutun, veya hayvan barınağı açın.
  hiç birini yapmak istemezseniz o parayı yakın. inanın parayı yakmak ritim istanul mazaya'dan bir şey almaktan daha faydalı olur. en azından ısınırsınız.
  
  berbat berbat berbat.
  
  tanım: kocaman görüntülerine rağmen içi boş kuleler.
  
  3 buçuk ay sonra gelen mesaj üzerine 11.07.2018'de gelen edit:
  
  geçen gece yine alarm çaldı. sonra sabah 4 gibi yine çaldı. bayadır olmuyor.
  
  havuzları kullanmanız olası değil. unutun. milyar daireye 2 küçük havuz düşüyor.
  
  resepsiyonlarda çalışanlar hala aynı. güvenlikler deseniz dün akşam girerken ikame aracım olduğu için 5 dk sorguya çekeni az daha dövecektim.
  
  uydu yok.
  ısıtma için bir şey diyemem, zira malum yaz geldi. klima canavar gibi çok şükür.
  
  camlar geçen seneden beri silinmedi. bir parmak toprak var üzerinde.
  starbuck ve migros açıldı onlar iyi. bir de köfteci açılacakmış. onu bilmiyorum.
  
  spor salonu olarak macfit var. tam bir facia. 5000 kişi aynı anda kokarak spor yapmaya çalışıyordu en son. koku fena. zor kaçtım.
  
  muhatap hala yok. bugün ayın 11i. ofistekiler tatilde sanırım hala aidat için bilgilendirme yapılmadı. ama her ay 1000 lira çakıyorlar.
  
  neticeten çoğu sıkıntı devam.
  
  bir kişiyi vazgeçirirsem ne mutlu bana. misyon edindim.
• iddia ediyorum ki istanbul'un ve hatta türkiye'nin en basiretsiz en kötü en özensiz ve beceriksiz yönetimine sahip sitedir.
  
  topladıkları yüzbinlerce liraya rağmen, sitenin dış cephesi ayıplıdır. evet ayıplıdır. hem de gizli ayıplıdır. zira bu ayıp camı 10-15 kere açıp kapadıktan sonra ortaya çıkar. ( 15 açıp kapamada bozulan cam yapmış öküzler) bir çok dairenin camları kapanmamaktadır. camların, pervazların kenarında açıklık olduğundan bu açıklıktan içeri rüzgar ve yağmur girmektedir. rüzgar dediysem öyle az buz bir şey değil. televizyonun, telefonun sesini duymayı engelleyecek kadar bir ıslık ile geliyor rüzgar içeri. eylül ayında kazak ve battaniye ile oturtuyor insanı içerisi 14 derece. dışarısı daha sıcak lan!
  
  neyse, neden mi yönetimi basiretsiz, hiç bir soruna çözüm bulamadıkları gibi bu dış cephe olayına da çözüm bulamamaktadırlar. kendilerini aradığınızda verdikleri yanıt o kadar komik ki; her blokun dış cephesini ayrı taşeron yaptı, şimdi onlara ulaşamıyoruz, ulaşsak bile bizimle çalışmıyorlar, o yüzden başka bir kaç firma ile görüşüyoruz, ama ne kadar sürer bilmiyoruz, siz de başkasına yaptırın diyemiyoruz. ya zarar görürse... e zaten dış cephenin de garantisi bitti, siz ödeyeceksiniz, ama ne zaman bakım için sözleşme imzalanır bilmiyoruz, o yüzden kışı böyle geçirebilirsiniz...
  
  manyak mısınız oğlum?!
  buradan bir yer alacağınıza, yer kiralayacağınıza gidin bağış yapın. en azından hayır işleyin. aklı olan insan burada bir saniye bile durmaz.
  
  tanım: tepede verdim ya, türkiye'nin en basiretsiz ve beceriksiz yönetimine sahip sitesi.