• italyan anadan, alman babadan doğmu, 1200'lerin sonu ve 1300'lerin başında akdeniz ve sonra da anadolu'da maceradan maceraya koşan bir abimizdir.
    daha 8 yaşında, tapınak şövalyelerinin gemilerinde çalışmaya başlar.
    hızla yükselir sonra, tapınak şövalyesi olur.
    kıbrıs'ta bir olaydan sonra hırsızlık yaptığı iddia edilir ve papa tarafından gözden çıkarılır.
    bu noktadan itibaren kendi işini kurar ev akdenizde korsanlığa başlar.
    avrupa hanedanları arasında sicilya üzerine süren savaşlar sırasında önemli görevler alır ve işi büyütür.
    savaşın sona ermesi ile birlikte, işsiz kalan paralı askerelri bir araya toplar,
    askeri güce ihtiyacı olan bizans imparatoru ile anlaşır ve emrine girer.
    görevi, anadolu'dan akın akın gelen türkmenleri durdurmaktır.
    yıllar 1300'lerin hemen başı.
    osmanlı'nın kurulup kurulmadığı belli değil daha.
    anadolu'da güçlü ir türk devleti yok ama yine de bizans başedemiyor türkmenlerle.
    roger de flor'un emrindeki paralı askerler ise baya bir savaş deneyimine sahip.
    zira bu ordunun büyük kısmı iberya'da arapların canına ot tıkayanlardan.
    bu paralı orduya, katalan ekibi deniyor tarihte (catalan company)
    4 bin - 5 bin kadar bir mevcutları var.
    bu ekip cidden anadolu'ya dalıyor ve devlet gücü olmayan dağınık türkmenleri baya bir geriletiyorlar, neredeyse doğu anadolu'ya kadar giriyorlar.
    ama bunlar paralı asker, ve dolayısıyla çapulcu.
    karşılarına çıkan bizans/rum yerleşimlerini de yağmalıyorlar.
    bu arada roger abi, başarılarının da etkisiyle, iyice havaya giriyor;
    anadolu'da kendi devletini kurmak istediği söylentileri istanbul'daki bizans sarayına ulaşıyor.
    bunun üzerine, bizans, bizanslığını yapıyor ve roger'ı edirne'de bir sofraya davet ediyor.
    davete icap ettiğinde de, icçabına bakıyorlar.
    o ara gelibolu'da bulunan bu katalan ekibi, tabi deli oluyor bu haberi alınca.
    alanlar'dan paralı asker alan bizans ordusu ile bu katalanlar,
    bugünkü malkara'nın kermeyan köyünün urda kapışıyorlar.
    alanlar bizans'ı satınca, katalanlar kazanıyor savaşı.
    bundan sonraki yıllarda, katalanlar trakya'da at koşturuyor ve baya bir yağma/talan yapıyor.
    ta ki osmanlı trakya'ya geçene kadar.
  • kendisinin dönemin bizans imparatoru ikinci andronikos'un kızını sikmişliği de vardır efendim. böyle kibar kibar yazmaya gerek yok.
  • tarihimizde önemli bir yeri olmasına rağmen adını ilk defa age of empires'da duyduğum ve bilgi edindiğim kişi.
  • 1200lerin sonu ve 1300lerin başında katalan paralı askerlerinin komutanı.
    bizans imparatoru ile anlaşıp türklere karşı savaşmak üzere birliği ile anadolu'ya gelir ancak bir süre sonra bizans içinde terör estirmeye başlarlar.
    bunun üzerine bizans imparatoru tarafından roger de flor öldürülür ve birliği de bir süre sonra dağılır.
  • bizans imparatoru 2. andronikos tarafından paralı asker olarak yanında 5-6 bin civarında katalanla beraber ispanya'dan getirilen komutandır. aslında komutan derken böyle disiplinli düzenli bir ordu kastedilmiyor. bildiğin yağmacı sürüsünün başıdır. şöyle ki, manisa'da türkmenlere karşı galip gelmişler. manisa bizans tebaasını (onlar adına savaşmalarına rağmen) yağmalamaktan da geri durmamışlar. imparatorun oğlu(ortak imparator ünvanı vardır) ve imparator bundan rahatsız oluyo ve roger de flor adındaki bu yağmacı başını zehirletiyor.

    tabi bu bizans için daha kötü oluyor. katalanlar başsız kalmışlığın verdiği disiplinsizlik ve intikam hırsıyla anadolu halkına daha büyük acılar yaşatıyor.

    bildiğim kadarıyla roger de flor beyefendinin bir filmi yok. ancak macera üstüne macera, coğrafya üstüne coğrafya, cenk üstüne cenk yaşayan bu adamın hayatından hoollywood'a epey ekmek çıkar. neden es geçilmiş anlamadım.
  • bu maceraperest abimizin hayatı don quixote romanının yaratılmasında dolaylı olarak katkıda bulunmuştur. şöyle ki, roger de flor'un hayatı bir valencia* şövalyesi ve yazar olan joanot martorell'in tirant lo blanc karakterinin ilham kaynağıdır. bu karakter ve yazar sonrasında cervantes'in en büyük ilham kaynaklarından biri olmuş, hatta don quixote'nin bir sahnesinde kitaptan "türünün en iyisi" şeklinde bahsedilmiştir. don quixote de bildiğiniz gibi roman denilen edebiyat türünün ilk modern örneğidir. türkmen akınlarını püskürtsün diye akdeniz'den getirtilen bir paralı askerin modern edebiyata katkısı işte budur. tarih tuhaf şey doğrusu.
hesabın var mı? giriş yap