• ruanda olaylari olarak da bilinir. tutsi ve hutu halklarinin, iki tarafin da buyuk kayiplar verdigi, ic cekismesi, surtusmeleri, birbirlerini tartaklarken elinin ayarinin kacip bir kac milyon kisinin oldugu talihsiz olaylar olarak tarihe gecmistir. bir kac sene evvel oldugu, yani bugun degil de dun yasandigi ve tarihe gectigi icin, biz tartisamayiz. tarihciler nerede? onlar tartissin. tarihciler: tartisin! otekiler: herkes kendi sevdigi, kendi inandigi tarihcisini tutsun. pazara degil, mezara kadar.

    tarihcilerin tartistigi olaylar su sekil oluyor: tutsi halki tavirlariyla, uzlasmaya yanasmayan nobran tutumlariyla, paso muhalefet ilgi cekme, prim yapma meraklariyla hutulari kizdiriyorlar. hutular da az degil ama onlarin da bagri yanik. bu belcikali kolonyali efendilerinin tutsileri tutmasina icerlemisler. o duygusal sey, o icten ice yanan gerilim, genesisten bu yana anlatilagelen habil le kabil meselesi yani. iste o duygusal yogunluk ve anlasamamazlik, kiskanclik, haset var havada, devlet ve halklari yonlendiren o yogun duygular, sahsi psikolojik ozellikler neyse onlar. herkes birbirine gonul koymus, taraflar konusmuyor. o arada medyada hutu ve tutsilerden bir avuc akli selim kisi bu gerilimi ruanda yasalari cercevesinde, rck'ya yani hukuka saygili bir dil gozeterek ironiyle, sarkazmla, kisa ve vurucu esprilerle bitirmeye calisiyorlar. tam mizahin gucu galip gelecekken, tam diyalog zemini olusacakken olanlar oluyor. gerci hutu radyolarinda, basininda tutsi oldurme egitimi veriliyor, propagandasi yapiliyor ama tabi yapilacak. en buyuk en yuce kurum olan devlet onaylamis, rck'dan gecmis, hutu halkinin en temel demokratik hakki palayla tutsi kesme egitimi verilmesi. mizah birlikleri de bos durmamis o konuyla da dalgasini gecmis, cok guzel, cok komik, cok ironik, cok fwd yazilar yazmislardi rck cercevesinde, ama nasil olduysa oldu, olmadi, mizah yetmedi.

    dahasi ortada soru isaretleri dolasiyor: tutsiler mi kendi kendilerini palayla kestiler, hutular mi "palayla bir sey anlatmaya calisirken" toplu olarak kazalar ardarda patladi bilinemiyor. bu arada "kesildik" diye tukurukler sacan tutsilerden bazilari da katil imis. yani sen hutular bizi sistematik olarka katlediyor de, ama sen birebirde oldurmekten cekinme. yani durum esit. hepsinin belgesi var, tarihciler tartisiyor bunlari.

    tarihciler'in isleyisi su sekil: oturuyorlar raki masasina, o tutsi meselesi neydi diyorlar? birisi diyor ki abi o iste tutsiler magdur. tarihciler de "aa anlatsana ya ne oldu o is? biz bilmiyoruz" falan diyorlar. anlatiyor adam, boyle boyle, iste surec, iste sonuc. tarihciler "ya tutsiler de az degilmis, iki taraftan da buyuk kayiplar verilmis" diyip masadan kalkiyor, diyorlar ki, arsivler ortada, tutsiler katledilmis, ismini de koyalim "tutsi olaylari, ruanda mes'elesi". hepsi fikir birligine variyorlar, bir sonraki olayi tartismak uzere gun belirliyorlar. ama o is henuz temize cikmadan, kurul toplanmadan, tutsi soykirimi demek erken konusmak olur, birilerine haksizlik etmis olabiliriz.
  • kaliforniya'da on binlerce i$siz gucsuz tutsi olmadigi icin pek fazla dile getirilmeyen bir meseledir.

    burdan tutsi irkina mensup genclere de seslenmek isterim, write your very own genocide story tarzi hadiseler var, uc be$ dolar kazanabilirsiniz. ya da "yemin billah olsun soykirim adina ara$tirma yapicam, ekmek falan carpsin." diyerekten normalde kabul edilmeyeginiz universitelere kabul edilebilirsiniz. ayrica dunyanin herhangi bir noktasinda herhangi bir i$gal kuvvetine e$lik edip hayal bile edemeyeceginiz arazilere sahip olabilir, koyleri, kasabalari yagmalayabilirsiniz! oyle magdursunuz ki... dunya bunu size borclu. hadi ama, cekingen olmayin!
  • the 4400'de bir bölümde bahsi geçen hadise.
  • belçikalı kralın "herkes sömürüyor ben neden sömüremiyorum" diyerek, ortada gül gibi geçinen ülke insanları arasında bir ayrılık yokken, yok burun şekli, yok gözün üzerinde kaş var ve bu kaştaki tüy yoğunluğu herkeste farklı gibi gerçekten önemsiz detaylarla ülkeyi bölmeye çalışması ve bunda başarılı olmasıdır. yoksa tutsiler ve hutular arasında bir mesele yoktur.. daha geniş perspektifte mesele, batılı güçlerin karmaşa sırasında malı kaçırmak için zayıf devletlerde uyguladığı bölücü politikadır.
  • benim anlayabildiğim en türkçesi:
    "buralar hep dutluktu" diyen ihtiyara etrafta kalan son dut ağacının meyvelerini yiyen torununu idam sehpasına çıkarma görevinin verilmesidir. böylece ipi çekilen hırsız çocuğun elleri kanlı görünecektir. karadutum, çatalkaram...dut, dut, duutt...
  • yanlış bilmiyorsam belçikalı orospu evlatları ayrılık yaratmak için kafatası ölçerek ve uzun boy kriterleri yaratarak tutsileri ortaya çıkarmışlardır. tutsiler azınlık olarak ellerindeki güçle hutuları ezmiştir ve belçikalı orospu evlatları gittiğinde katliamlar başlamıştır.
hesabın var mı? giriş yap